• (bkz: animotor)
  • (bkz: türk gecesi)
  • türkiye gibi bir ülkeye getirilmemiş olması gereken bir konsept. çünkü öncelikle tatil köylerinin kurulduğu alanlara göz atmak lazım, genelde orman arazilerinin üzerine, doğayı katlederek, sit alanlarına kurulan bu devasa yapılara harcanan paralar minimum 10 milyon dolardan başlıyor.

    ayrıca türkiye'deki tatil köylerinin büyk kısmı 1990larda kuruldukları için avrupadaki benzerlerine oranla çok daha modern temiz ve kaliteli durumdalar. ancak buraya gelen turist profiline gereksiz derecede lüks bir tüketim imkanı sunmaları ve çok ucuz fiyatlarla çalışmaları aslında türk turizm ekonomisini baltayalan bir etken. öyle ki türkiye'ye haziran ayında 300 euroluk bir paket programla gelen bir turist, uçakla birlikte all-inclusive 4 veya 5 yıldızlı bir tatil köyünde konaklayabiliyor. bu komik bir rakam..

    sonuçta gereksiz derecede para harcanarak cok fazla sayıda kurulan bu tatil koyleri rekabet etmek adına ve yurtdısındaki acentelerle anlasmak ugruna fiyatlarını kırıyorlar. fiyatlarını kırmaları buraya kalitesiz turistin akın etmesine neden oluyor. bu kalitesiz turistler türkiyeye ayak bastıktan sonra havaalanı, tatil koyu ve havaalanı güzergahı dışında hiçbir yere ugramıyorlar. sonuçta ne o bölgedeki esnaf kalkınabiliyor, ne de tatil yörelerindeki ufak sehirlere ve kasabalara yeterince yatırım yapılabiliyor..

    tatil koyleri aslında türkiye gibi her santimetrekaresi degerlendirilmeye uygun bir cografya için uydurulmus yapılar değil.. bunlar daha cok gunes, deniz ve kumdan baska özellikleri olmayan egzotik pasifik adaları için veya kuzey afrikadaki çöller içerisinde denizi pazarlamak isteyen ülkeler için uydurulmuş "yapay vaha"lardır. hesaplandıgı zaman tabii ki de türkiye ekonomisine bir katkıları oldugu gözükecektir ancak potansiyeli düşüren kuruluşlardır..

    mesela ispanya rivierası 1980'li yıllarda dev gibi 5 yıldız otellerle bütün sahil şeridini parsellemişti ancak belli bir süreden sonra bu otellerin aslında kardan cok zarar getirdiği anlasılınca sistemi değiştirdieler ve daha cok sehirlere yatırım yaptılar.. amaç bir turistin sadece belirli bir alan içerisinde kısıtlı kalmayarak bütün sehirden yararlanması + dolayısla para kazandırmasıydı.. şimdi ispanyada ortaya çıkan turizm anlayısı söyle "luxury spanish apartments, penthouses, townhouses & villas - costa del sol - spain"

    yani görüyoruz ki artık ultra inclusive zihniyet avrupayı terketmiş.. kendi çöplüğünü türkiyede yaratmak istiyor... bu anlayış ilerde türkiye'de de değişecek ama o zaman kimbilir avrupa ne gibi fikirlerle bir turistten 5 bin dolar kazanacak ki şu anda türkiye sadece 650 dolar kazanıyor..
  • insanlarin sürüler halinde yemege, sürüler halinde sacma salak animasyonlari izlemeye, sürüler halinde havuza gittikleri, girdikleri, yüzdükleri ve hic durmaksizin yiyip ictikleri yer.
    bagırarak devasa biralar icen almanlardan tutun, havuza gostere gostere iseyen fransiz bebelere kadar bir 8. sinif yabanci turist cennetidir adeta.
  • türkiye'nin güney sahillerini boydan boya kaplamış sezonluk cumhuriyetlerdir bunlar. içeride genellikle matbu para geçmez, onun yerine her tatil köyünün kendi belirlediği inci boncuk vs gibi objeler kullanılır. tatil köyünde bir hafta sürecek olan sadaret boyunca giriş çıkışları kontrol altında tutmak ve açık büfeye dadanmak isteyecek bilumum beleşçiye engel olmak için "misafir"ler hemen mühürlenir, ellerine bilezik ya da ayak bileklerine halhal misali nesneler takılır, insan maymun edilir, anında ilk otobüsle dönesi gelir.
  • hangi yönü ile köyden esinlendikleri şüphe götüren turizm tesisleridir.
    her nevi ihtiyacın belirli bi çevrede karşılanıyor olması, yatay bir yerleşim tandansı olması sanırım bu esinlenmeyi yaratan.
    ama;
    köyler de havuz pek olmaz,
    bir ihtimal açık büfe olabilir,
    muhtelif köşelerde aleni şekilde aşk yaşamak da pek bildiğimiz köylere has değildir..
    tatil köylerinde at, inek, eşşek, koyun, kuzu pek olmuyor, böcek veya sinek açısından benzetilebilirler en fazla..

    yine de gözleme ve ayranın gırla gidiyor oluşu güçlü bir benzerlik..
  • türk kızlarından bize hayır yok gideyim rus kızlarına bir bakayım amacı ile yapılan yaklaşık 4 yıllık para birktirme hareketinin sonunda, ''sap almıyoruz arkadaşım'' şeysi ile karşılaştığım yerler.

    başbakanı buradan kınıyorum. niye başbakan dersen en tepeden herkesi kınıyorum. böyle şey olur mu a dostlar? sevgilinle gidersen niye rusların çok olduğu bir yere gidesin ki? o güzel beyaz tenler etrafımda dolaşayım, yeni aldığım büyük güneş gözlüğün arkasından onları keseyim, nazdravya diye kadeh kaldırayım, üstssüz güneşlenenlere aferin diyeyim isterdim.. yıkıldım..
  • pekçoğu asgari ücret veya az biraz üstüne günde14-16 saat işçi çalıştıran yerlerdir.
  • - beş eşekli tatil köyü kuruyoruz. anlayın lafın geliminden.
    - beş günde yat aşağı devir taşağı turu istiyorum.
    - yat havuzda işte. kabarcıkyanıklarımız olur. sevgiyle bakarız.
    - ...

    (bkz: girişimcilik/@ibisile)
  • toplama kampı.

    girerken bileğinize fosforlu pembe plastik bir bilezik mıhlarlar, ancak çıkarken çıkartabilirsiniz. bu adam bir hafta bizim mahkumumuz, bu da kelepçesi demektir bu. çevreyle ilişkinizi kesersiniz; yeme içme, alışveriş, deniz, havuz, animasyon, sosyalleşme, hepsi "herşey dahil paket" kapsamındadır. yani, beş yıldızlı esaretin içeriği. tek farkı, gönüllü olması.

    halbuki benzer maliyetle küçük ve özenli bir otelde aynı süreyle kalıp, canınızın çektiği meyhanede içip, lokantada yiyip, koyda yüzüp, sokakta dolaşıp, harabeyi gezebilir, tatiliniz boyunca "animatör"ün (gardiyan) değil, keyfinizin kahyasının sözüne iltifat edebilirsiniz.

    rahat etmeyi, sürü psikolojisinin uyuşuklukluğu sanan beş yıldızlı tatil köyü mahkumlarının zihniyetini hiçbir zaman anlamayacağım. beni bilen bilir, gönüllü bile olsa esarete gelemem.

    ille de hürriyet!
hesabın var mı? giriş yap