*

  • dissertation proposal diye gecer yaban ellerde. onaylandigi zaman insan abd olur. ama bilmez ki doktora denen sey asil o zaman basliyordur. ders-sinav vs.'yi undergrad'de de yaptin sen oysa, hadi gel tez yaz bakalim simdi yiyosa.
  • research proposal olarak da gecer... bi abstract, hipotezler, kullanilan tematik cerceveler, asil arastirma sorusu ve ona yardimci arastirma sorulari, literatur taramasi, metodoloji gibi biligileri icermesi muhimdir...
  • üniversite son sınıfa geçildiğinde seçtiğiniz tez danişmanınızla ortak belirlediğiniz konu ile ilgili yapılacak çalışma planı.
  • insanı kasan kasan kasan öneri, allahım zaten yazcaz koca tezi bi de ne önerisi bu dedirten bi yazmaya başlansa bitirilecek ama bir türlü başlanılamayan öneri.
  • komitede olan hocalara 10 gün öncesinden teslim ettiğim ama okumama ihtimallerine karşı bir de powerpoint sunum hazırladığım, 45 dakika ne soracaklar şimdi ya reddederlerse diye kendimi yediğim öneri.
    aslında tez önereni değerlendirmek için değil yönlendirmek için yapılması gereken doktora yeterlilikten sonraki ilk 6 ay içinde girilmesi gereken juri.
    sonraki her 6 ayda bir de tik (tez izleme komitesi) toplanıyor.
  • bazı okullarda hocaların insiyatifine kalmış bir şekilde tez önerisini master tezi için de yazmanız gerebilir. genelde prothesis seminar diye bir ders olur ve bu dersten geçebilmeniz ve jüri karşısına çıkabilmeniz için bu en fazla 25 sayfalık zamazingoyu aynen ödev yapar gibi yazmanız gerekir.
  • 15 dakika ayrılacak sunum için ömür yiyen hede. koca dönem konudan konuya atlayıp en sonunda içinize sinmese de olsun bitsin diye seçtiğiniz değişkenleri dişe dokunur bir öneri formatına dönüştürmek için meydan muharebeleri verebilirsiniz.
  • dersler bittikten sonra masterı bırakıp evde çocuk bakmak istiyorsam bunun tek sorumlusudur.
    concept paper denilen iki sayfalık zımbırtıyı 2 haftada yazmış birinden 10 küsür sayfalık tez önerisi mi istenir ühühü.
    üstelik yarına.
    bana tez önerisi yaz lan sözlük.
    sana şeker alırım bak valla.

    edit: literatür taraması da olur be sözlük.
  • adım adım gidersek çok da kolay bir şekilde yazılabilir diyerek kendimi kandırdığım bir şey bu. kolay değil diyerek moralimi bozmayınız rica ediyorum.

    1) öncelikle kendimize üzerinde çalışmak için can attığımız, merakımızdan öldüğümüz, üzerine soracak binlerce sorumuzun olduğu bir araştırma sorusu seçiyoruz. bunu yaparken uçmuyoruz, ulaşabileceğimiz ciğerlerden seçim yapıyoruz. kimsenin derdine derman olmayacak bir konu da seçmiyoruz, o kadar çalışacağız üzerinde, birilerinin işine yarasın. ampirik olarak test edilebilecek, bilimsel yöntem içerisinde incelenebilecek, bir de normatif yargılarımızdan mümkün olduğunca uzak durduğumuz bir konu olsa da fena olmaz. normatif derken şunu kastediyorum. mesela: kürtaj yasal olmalı mı, diye başlarsak, biri der olmalı, öbürü der olmamalı, öteki der amerika'da olmalı, türkiye'de olmamalı, iki adım ileri gidemeyiz. ama: "türkiye'de, cumhuriyetin kuruluş yıllarından, 2000'li yıllara kadar, din adamlarının kürtajla ilgili tavırları nasıl bir değişiklik göstermiş" diye başlarsak, hem daha spesifik olmuş oluruz, hem de bilimsel metodla incelenebilecek bir soru sormuş oluruz. hatta bir de, daha önce üzerinde çok fazla çalışılmamış bir konu seçmiş olduğumuz için, bilim dünyasını sallama ihtimalimiz de olur.

    2) ikinci aşamada, araştırma sorumuzun amacını belirliyoruz. tanım mı yapmak istiyoruz, üzerinde çalışılmamış bir alanda keşif mi, açıklama mı, değerlendirme mi? kabaca, tanım yapmak istiyorsak "ne" sorusuyla, keşif yapmak istiyorsak "kim, kiminle, nerede, ne zaman, nasıl" sorularıyla, açıklama yapmak istiyorsak "neden" sorusuyla, değerlendirme yapmak istiyorsak "sonuçları/etkileri neler olmuş" gibi sorularla ilerleyebiliriz. tabi bir araştırma içerisinde bunların bir yıldızlar karmasını yapmak da seçenekler arasında.

    3) üçüncü aşamada bağımsız ve bağımlı değişkenlerimizi seçiyoruz. - şş, arka sıra, neye gülüyorsanız, söyleyin biz de gülelim - şimdi ilk sorumuzdan gidelim. incelediğimiz şey, yani din adamlarının kürtaja bakış açısındaki değişim, bağımlı değişkenimiz. bu değişikliğinin olası nedenleri de bağımsız değişkenlerimiz. pozitivizmin ustası, yolların hastasıysak, yaptığımız araştırmanın ne kadar iyi olduğunu, bağımlı değişkenimizi, kaç tane bağımsız değişkenle açıkladığımıza göre belirleyebiliriz. fakat en nihayetinde august comte da değiliz, daha esnek de olabiliyoruz artık. tabi bir de tanım ve keşif sorularında değişken belirlemek daha zor.

    4) sonracığıma, bu değişkenlerin en az iki tanesini birleştirip hipotez(ler) oluşturuyoruz. bu hipotezler test edilebilir, abartmadan genellenebilir ve bir miktar da kehanet içeren hipotezler olsa fena olmaz. aynı zamanda araştırma sorumuza ve konuyla ilgili teorilere de bağlayabileceğimiz cümleler olsa tadından yenmez. hipotezlerinizi cümle haline getirirken kullanabileceğiniz bir kaç kelime örneği: örneğin, dini inançlar (bu bağımsız değişken) kürtaj oranlarıyla (bağımlı değişken) ilişkilidir/neden olur/engeller/arttırır/azaltır vs... nedenselliğe dikkat burada, ne bilimciler heba olup gidiyor yanlış yorumlanan korelasyonlardan.

    5) şimdi kavramlaştırma aşamasına geçiyoruz. özellikle sosyal bilimlerde hayati önem taşıyor bu kısım, çünkü kavramlar daha esnek. siz güzel güzel her kavramı ne manada kullandığınızı 5 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatın referanslarınızla en iyisi. teorik yaklaşımlarınız neler, sizden önce bu konularla ilgili neler söylenmiş onların üzerinden geçin.

    6) sonraki aşama metodoloji kısmı. bu kısım bir sosyal bilimciyi, gazeteciden ayıran en önemli özelliklerden biri. tamam bir şey merak ediyorsun ama, nasıl vermeyi planlıyorsunuz sorunuzun cevabını ya da hipotezlerinizi nasıl doğrulayacak ya da yanlışlayacaksınız. nasıl bir araştırma metodu kullanacaksınız, anket mi, deney mi, mülakat mı, söylem analizi mi? kaç kişiyle, ne kadar sürecek araştırmayı yapmanız, nasıl ulaşacaksınız, ne şartlar altında inceleme yapacaksınız, sonra elinizdeki verileri nası analiz edeceksiniz?

    7) bir de etik dertlerinizi özetlerseniz nur topu gibi bir tez öneriniz olur elinizde.
  • doktora aşamasında tez önerisine eklenmesi gereken ve vereceğiniz önerinin bel kemiğini oluşturan kısımlardan biri maalesef literatür taramasıdır. maalesef dememin sebebi de sosyal bilimlerde bir doktora tezi yazacaksanız, muhtemelen başlıkta kullandığınız her kavramın derya gibi bir literatürü vardır. akademisyen olacağım diye tutturan bünyelerin mazoşistliğini ölçmek için namzetlerin bu deryaları aşmış olmaları beklenir ki bir de çorbaya tuz atacakları iddiasında bulunabilsinler. hani bazen hocaların ben herşeyi bilirim havaları vardır ya belki de buradan kaynaklanmaktadır çünkü bu aşamada ben hiç de bir şey bilmiyormuşum, herkes bir laf etmiş duvarına toslayan bu namzetlerin savunma mekanızması, ben bu kadar tez önerisi/savunusu jürilerinden geçiyorsam her şeyi biliyorum demektir şeklinde çalışmaya başlayabilir. başka bir kısmının ise ehh deyip bir noktada isyan ettiği ve daha da fazla okumayacağım deyip araştırmak istediği işe baktığı da görülmüştür. bu durumda geliştirmemiz gereken hipotez ikinci grubun daha sağlıklı olduğudur.
hesabın var mı? giriş yap