• nick cave, anita lane, mick harvey, rowland s howard.. gibi isimleri barindirmis olan avusturalya'li efsane grup. punk, rock, bagirti, cagirti corbasi gibidir, eglencelidir..
  • cidden nick boyalı ve güzelliği ön planda bir delikanlıdır o dönemde.
    grubun şarkısı king ink ilerde kitabına adını verecektir.
  • dinleyeni hayvanat bahcesinde hissettiren sarkıların grubu.
  • (bkz: ho ho)
  • harold pinter kendi absurd tanımı çerçevesindeki oyunu. absurd bir metin doğal bir sahnelemeye musait oyun. 2003 ve 2004 yılında yuoda oynanmış nadide oyun. oyun kişileri: meg, petey, stanley, mccan, goldberg ve lulu. yuodaki, yonetmeni de onder ondemir.
  • yıldız teknik üniversitesi oyuncuları tarafından 2002-2003 sezonunda oynanan harold pinter oyunu. askere gitmeden önce 5-6 kez izlediğim halde, askerdeyken sivil hayata ilişkin en çok özlediğim şeylerden biriydi. yüo'nun hakkını vererek oynamayı başarabildiği oyunlardan biri. (bkz: doğum günü partisi)
  • nick cave'in durulup ağır abililik mertebesine yükselmeden önce bütün nefretini ve agresyonunu boşaltması gerekiyordu elbet. birthday party bu platformu oluşturdu ve görev tamamlandığında da uslu uslu tarihe karıştı. crime and the city solution mu? hani nerede?
  • harold pinter'ın en güzel oyunu.

    stanley; dış dünyadan, sorumluluklardan kaçar ve hayallerini de yanına alıp kendisini bir pansiyona kapatır.istendiği gibi olmaz , istediği gibi olur.
    meg ve petey ona kol kanat gerer.kendisini eski bir piyanist olarak tanıtan bu adamı çocukları yerine koyarlar.
    sonra büyük çarklar onu tekrar ister, akışa dahil edilmek istenir. goldberg ve mccann gelir pansiyona.iki müşteridirler ama esasında onu alıp götürecek iki piyondurlar.
    önce gözlüklerini alıp neredeyse kör hale getirirler onu, sonra lulu'yu, cinsel karşılığını elde ederler, ve nihayet kahvaltılık ne varsa yiyip, yiyecek ihtiyacını da giderememesini sağlarlar.stanley'yi kendileri gibi giydirip saçlarını da tarayarak pansiyondan dış dünyaya alır götürürler.

    stanley, bu ikisinin geleceğini öğrendikten sonra, bize geçmişi ve hayalleri hakkında bir iki ipucu verir, artık korkmaktadır:

    ...
    meg:daha önce çaldın mı peki oralarda?
    stanley:çaldım tabi, dünyanın her yerinde piyano çaldım ben, hatta bir keresinde konser bile verdim.
    meg:konser mi?
    stanley:evet.hem de iyi bir konser meg.herkes oradaydı o gece , hepsi oradaydı, eşsiz bir başarı oldu.şey.. lower edminton'da..
    meg:ne giydin peki stan?
    stanley:eşsiz bir çalışım vardı, hiç benzeri olmayan bir çalış.hep geldiler bana, hep gelip gelip teşekkür ettiler.sonra şampanya içtik o gece, istediğin kadar.
    meg:ne güzel!
    stanley:babam bile gelecekti beni dinlemeye, ona bir kart attım, ama gelemezdi...adresi yazmayı unuttum ben..o yüzden...evet..lower edminton..ondan sonra biliyor musun ne yaptılar meg..doğradılar beni.. parça parça ettiler...hepsi önceden düzenlenmişti,hepsi hazırlanmıştı önceden..ikinci konserimdi, başka bir yerde , kışın.gittim çalmak için, gittim baktım salon kapalı, bütün kepenkleri indirilmiş, tek bir kapıcı bile yok...kilitlemişler...sımsıkı kapatmışlar her yanı...bunu kimin yaptığını öğrenmek isterdim..peki jack, siz ne dersiniz? karşılarında diz çökmemi istiyorlar.. öğütleriniz dinleyeceğim, ne zaman isterseniz olur..

    ...

    oyundaki kilit nokta doğumgünü partisidir.stanley'nin doğumgünü olduğu iddia edilir, kendisi kabul etmez.inatla ona bir parti düzenlenir.parti sırasında stanley kendinden geçer..
    stanley'nin doğumgünü hediyesi o pansiyondan, sığınağından ayrılmaktır...
  • harold pinter oyunu. en ilginc tarafi diyaloglarin cok dogal, cok akiskan olmasina ragmen herseyin sembolik olmasi.
hesabın var mı? giriş yap