the temper trap
-
bbc's sound of 2009'in yukselen yildizlari. gumbur gumbur geliyorlar. canini yedigimin aussie'leri.
http://www.myspace.com/thetempertrap -
2005 'te kurulmuş , malesef henüz bir albümlerine kavuşamadığımız ama şimdilerde massive attack , bjork , arctic monkeys, placebo , editors, adele gibi grup ve müzisyenlerle çalışmış, en nihayetinde ttt'yi patlatacağını umutla beklediğimiz ingiliz prodüktör jim abbiss 'le albüm çalışmalarına başladıklarını mutlulukla öğrendiğimiz , indie rock , post punk , alternative rock sularında müziğini icra eden müziklerine hayran bırakan avustralya/ melbourne menşeeli bir rock band. diskografisine bakıldığında 2008 'de yayınlandıkları sweet disposition ve kendi adlarını taşıyan 2006 çıkışlı the temper trap isimli iki adet ep'leri bulunmakta.
sweet disposition adlı bir şarkıları var ki hele.. yok böyle birşey.. -
500 days of summer'ı henüz izlemedim.
yeni çıkan albümleri incelerken sweet disposition isimli şarkıları aklımı başımdan aldı.
sırf bu şarkıya yer vermelerinden ötürü izlemediğim bir filme saygı duydum.
vokalde dougy mandagi olmak üzere, jonathon aherne, lorenzo sillitto, toby dundas'den oluşan grubun yaptığı müzik bir çok türün etkileşimi gibi duruyor.
debut albümleri 19 haziran tarihli conditions.
sweet disposition şokunu bir atlatsam, albümü adam gibi dinleyecem.
http://www.youtube.com/watch?v=m3b9e1p9uoa -
bu avustrulya'nın bağrından kopup gelmiş grubun fader isimli bir şarkısı vardır ki pek sevilesidir, conditions albümünün de 6. şarkısıdır *. böyle 80'ler gibi değil gibi, dans edilesi, gençlik filmlerinin fon müziği olmaya müsait. yapımcılar da benimle hemfikir olsa gerek, zira the vampire diaries 'in bir episode'unda çalmıştı, ki biz de oradan duyduk öğrendik. (evet the vampire diaries'in soundtrack'ini dinliyorum, üzerime gelmeyin)
bu arada sweet disposition 'ı da dinledim, baya bir u2 tadı alınıyor. hem u2 hem 500 days of summer. sevmeme ihtimalimiz sıfıra yakın zaten. -
sevdiğim, takip ettiğim grupların konser kayıtlarına bakma meraklısıyımdır.
ve lakin şu güzelim adamları boşlamışım bu noktada. hayvan gibi çalıyorlar resmen. milliyetini bilmem ama kesin bi koreli bağlantısı olan o ufak tefek adamdan o ses her defasında nasıl çıkıyor o da ayrı mevzu. canlı canlı dinlenmesi gerek kesinlikle. rock wechter'e gitmek lazım aga. getiren olmaz buralara.
http://www.youtube.com/watch?v=90im6b5u3gg -
love lostile tanıyıp glastonbury 2010da izlenecekler arasına aldığım grup.
-
(bkz: science of fear)
-
ne dediklerini anlamasam da zevkle dinlediğim grup.
-
(bkz: conditions)
-
(bkz: kişinin büyüdüğünü anladığı an)
18 yaşındaki minik kardeşimin bana öğrettiği grup olarak adını kendi tarihime altın harflerle yazdırmıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap