tom's diner
-
kimsenin adini bilmedigi suzanne vega parcasi.. dit dit dii dit dit didii dit diye giden repeat'iyle unludur.
ayrica melodiye bamba$ka bir anlam veren sozleri vardir.. -
grup vitamin de bu $arkiyi "yaki$ir mi" adiyla yorumlami$tir . bu versiyonda nakarat kismina dogru
kalin altin zincir takmazsan
yakani bagrini acmazsan
olur mu senden maganda
yaki$ir mi sana
dabbap borey rappap borey
rappap rappap borey borey
$eklinde sozler gider durur .. -
suzanne teyze sabah sabah tom'un yerinde otururken gorduklerini aklindan gecenleri anlatir sarkida: adamin kahve koymasini bekliyorum, sadece yarisina kadar koyuyor, ben itiraz edemeden kapidan giren birilerine bakiyor. "seni gormek ne hos" diyor gelen kadina, kadin semsiyesini silkeliyor. merhabalasirlarken ben diger tarafa bakiyorum, gormezlikten geliyorum, sut koyuyorum kahveme. gazeteyi aciyorum, ickiden olen, tanimadigim bir aktorden bahsediyor. falimi okuyorum, karikaturlere bakiyorum, o sirada birinin beni izledigini hissediyorum, disarida bir kadin var, beni gormuyor, camda kendisine bakiyor, etegini duzeltip, corabini cekistirirken bakmamaya calisiyorum. yagmur durmayacak, katedralin canlarini duyuyorum, senin sesini dusunuyorum, ve yagmur baslamadan cok once geceyarisi yaptigimiz piknigi. trene yetismem lazim.
-
...
and i look
the other way
as they kissing
their hellos
...
there's a woman
on the outside
looking inside
does she see me?
no she does not
really see me
couse she sees
her own reflection
and i'm trying
not to notice
that she's hitching
up her skirt
... -
i am sitting in the morning
at the diner on the corner
i am waiting at the counter
for the man to pour the coffee
but he fills it only half way
and before i even argue
he is looking at the window
at somebody coming in
it is always nice to see you
says the man behind the counter
to the woman who has come in
she is shaking her umbrella
and i move the other way
as they are kissing their hellos
and i'm pretending not to see them
and instead i pour the milk
i open up the paper
there is a story of an actor
who had died while he was drinking
it was noone i had heard of
and i'm turning to the horoscope
and looking for the funnies
but i'm feeling someone watching me
and so i raise my head
there's a woman on the outside
looking inside, does she see me?
no she does not really see me
'cause she sees her own reflection
and i'm trying not to notice
that she's hitching up her skirt
and while she's straightening her stockings
her hair has gotten wet
oh this rain will continue
through the morning as i'm listening
to the bells of the cathedral
i am thinking of your voice
oooh boy i loved you so
oooh boy i loved you so, never ever gonna let you go
kulaktan çıkardım, hatalarım affola, hatta affolmaya, düzeltile... -
seinfeld dizisinde kahramanlarin bulusup yemek yedikleri restoran.
-
uzun süre dinledikten sonra sözlerini keşfettiğim ve çok hoşuma giden, hikaye dinliyormuş hissi veren şarkı.
-
-
hatunun solitude standing albümünde uslu bir enstrümantal yorumu vardır. olmuştur sana tom's breakfast...
-
şarkıda bahsi geçen restoranın gerçek hayattaki adı "tom's diner" değil, "tom's restaurant"tır aslında. bu restoranın dışındaki neon sign'ın "restaurant" kısmı, seinfeld karakterlerinin buluşup buluşup yemek yedikleri restoranın dişarıdan görüntüsü olarak da karşımıza çıkar. (neon işaretin "tom's" kısmı hiçbir zaman görünmez, çünkü restoranın dizideki adı monk'stur, yani "keşiş'in yeri".) şarkıda bahsedilen katedral de 112. cadde ile amsterdam avenue'nun kesiştiği yerdeki "cathedral of st. john the divine" olup, kendisi dünyadaki en büyük episcopelian katedraldır. suzanne vega barnard college'da okuduğu yıllarda columbia/barnard öğrencilerinin vazgeçilmez buluşma noktası olan bu tom's restaurant'ta yıllarca yiyip içmiş (ve bir rivayete göre hesabı ödemeden sıvışmış), şarkı için de oradan esinlenmiştir.
iyice detaya girmek gerekirse, bu "tom's restaurant" bildiğiniz yunan restoranıdır, gayet güzel gyro yapar, işletenler de yunanlı bir ailedir, aralarında türkçe bilenleri bile vardır. eskiden günde 24 saat açıktı, sonra gece 2'de kapatmaya başladılar, sevenlerinin kalbini kırdılar. bir de oradaki garson kız bana çok fena hallenmişti, sürekli viskimi tazelemek bahanesiyle yanıma geliyordu, onu hatırlarım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap