vals

• 3/4luk ritmlerle calinan parcalara denir. turkce haricindeki dillerde genelde waltz diye gecer, (bkz: ustun alman teknolojisi) kullanilmistir cunku.
  "i'm never gonna know you now,
  but i'm gonna love you anyhow" seklinde lyriclere sahip modernize bir sarkisi da vardir eliott smith'in.
• (bkz: elliott smith)
• 3/4 lük olduğu için 3 adet dörtlük (bir vuruşluk) notadan oluşan musiki.
• (bkz: golden brown)
  (bkz: 2001 a space odyssey)
  (bkz: a clockwork orange)
  (bkz: strauss)
  (bkz: dolap beygiri gibi donmek)
  (bkz: durun kusucam)
• altmışıncı yıl anadolu lisesinde 18-20 kişilik bir topluluğa bir buçuk günde gösteriye çıkmak üzere hem de öğretilip ve gösteriye çıkarılıp sergiletilen ve panikten 4/4likle bile karıştırılası olan^* şirin, sevimli, güzel, nostaljik dans..
  (bkz: blau danube)
• eski filmler ya da eski konulu yeni filmlerle, romanlarla kafamızda romantizmle beraber yer eden bir dans.kabarık eteklerle beraber aynalı salonların vazgeçilmezi olarak insanın kendisini yaparken hayal ettiği dans türlerinden başlıcasıdır sanki.
  ancak bu mutlu,neşeli,kaygısız özellikle viyana valsleri ^* insanda bir daha dinlerse sıkıntıdan bayılacakmış hissi yaratır.mavi tuna gibi en güzel kabul edilen valslar bile bir süre sonra büyüsünü kaybeder.
  vals deyince bu kadar antipatiyle yaklaşmaktan,içi boş parlak balonlarmış(aşırı pırıltılı havaları nedeniyle) gibi burun kıvırmaktan, ancak rus bestecilerinin (şostakoviç ,prokofiev,çaykovski gibi)suitlerindeki valsleri ya da chopin gibi çalgıya yönelik valslerini dinleyerek kurtulabilir insan.
• ülker halley benzeri bir çikolatalı sandviçti. tadı halleye göre daha az şekerli, içerdiği marshmallow daha kıvamlıydı. özellikle şehirlerarası otobüslerin vazgeçilmez ikramı olarak aklımızda yer etmiştir.
  başka bir benzeri için (bkz: cikilop)
• orijini viyana olup, orjinal ismi de walzer olarak bilinmekte olan bi dans cesididir. kabaca tabirle dolap beygiri gibi dönme üzere olan bu dansi, gelin kabaca tabir etmeyelim, tane tane güzel güzel tabir edelim sanki bi bok varmiscasina.
  
  efendim dansa baslamadan önce kadin kismisi ve erkek kismisinin karsilikli durus sekli önemlidir. burda er kisinin ve hatun kisinin gögüsleri birbirine temas edecek sekilde karsilikli birbirlerine sokulmalari esastir. ecnebi buna tuchfühlungadini veriyor, direk cevirecek olursak tuchfühlung bez hissiyati gibi bi manaya geliyor, yani böyle bi tesbihle islak elin havluya temasindaki gibi yapisin, yakin olun birbirinize denmek isteniyor, yakin olun, yapisin ki mevlevi gibi dönerken biriniz bi yana digeriniz öbür yana savrulmayin denmek isteniyor.
  
  tuchfühlung konumumu alindiktan sonra, ilk adimi er kisi ve hatun kisi hafif bi gerilip (erkek sag ayagini ileri kadin sol ayagini geri atacak sekilde) senkronize olarak atiyorlar, ve sonra dönme fasli basliyor, dönerken yapilacaklar cok basit, havuz kenari banu alkan yürüyüsündeki gibi parmak uclarina basarak gerisin geri iki adim, o adimdan sonra dönerek ileri dogru nispeten daha büyük bi adim (ki bu adimi atarken ayaginizi yerden fazla kesmeden atin ki dörtnala galopa cikmis nalkapona dönmeyin, dengenizi kaybetmeyin), sonra tekrar dönerek gerisin geri iki kücük banu alkan adimi, sonra tekrar dönerek ayak yerden kesilmeden bi büyük adim ve on and on and on and on. iste yukarda anlattigim sekilde birkiüc birkiüc döne döne döne döne tozu dumana katabilirsiniz.
  
  anlasildigi üzere de gayet de bayik bi dans cesidi olur kendileri, bunun farkina varmis valsin mucidleri de hemen bu hareketlerin aynisinin adim atilan ayaklari degisitirerek yapildigi bi tersten versiyonunu da icad etmislerdir akabinde, ki bu versiyonunun da ayaklarin birbirine dolanmasindan baska bi yenilik, bi heyecan getirdigi vaki degildir.
  
  netekim sevemedim valsi, isinamadim birkiücbirkiüc e, alisamadim irreversable kamerasi gibi dönmekten romantik bi tad alinacagi fikrine, hep bi firsati olsa da dügünlerde gözlemlenen öze dönüs anini yasayabilsem, kendime gelebilsem diye düsündüm durdum vals yaparkene.
• kibarlıktan kırılma dansıdır. hareketler, bakışlar o kadar narindir ki "allahım, ne kadar centilmenim" "tanrım, ne kadar güzelim, ne kadar hassasım, bu bey belimi hafifçe sallasa kırılacağım" der gibidir.
• 4 seneden beri yaptığım, dans bitiminde verdiğin selamla insanların gözünde yüceldiğini hissettiren, utanma ar namus gibi kısmen değerini yitirmiş kavramların hala varolduğunu gösteren, en zarif dans.