waitress

• ing. bayan garson (garsoniyer diyesim geliyor)
  live $arkisi.
• come on baby leave some change behind
  she was a bitch, but i don't care
  she brought our food out on time
  and wore a funky barrette in her hair
  
  come on baby leave some change behind
  she was a bitch but good enough
  to leave some change,
  everybody's good enough for some change
  
  the girl's got family
  she needs cash to buy aspirin for her pain,
  everybody's good enough for some change
  
  we all get the flu,
  we all get aids
  we've got to stick together after all,
  everybody's good enough for some change,
  
  some fucking change!!!
• reservoir dogs'da, steve buscemi'nin yaptığı "i dont believe in tipping" monoloğundan etkilenildiğini düşündüğüm sonu ıslıkla biten muhteşem live şarkısı.
• sarasota film festivali'nde festival ödülünü kazanmış filmdir..
• şimdi efendim malum fragmani kendisinden guzel olan filmler diye bir olay vardır, fragman aşmıştır ama filme bi gidesiniz toplam 3-5 güzel sahne vardır zaten o da fragmanda gösterilmiştir.. şimdi diceksiniz ki eee nedir yani bu filmin fragmanı çok mu güzeldi? hayır efendim aksine bu filmin fragmanına bakarsanız mümkünü yok filme gitmezsiniz, zira tam anlamıyla vasat bir chick flick portresi çizmekte. e o zaman sen ne bokuma izledin derseniz, kardeşim gelmeyin üstüme ben kadınım böle romantik film gördüm mü hemen atlarım dayanamıyorum napıyım. neyse lafı uzatmayalım, filmi gece izledim ve çok şaşırdım doğrusu.ben gayet klişe, sıkıcı bir romantik komedi beklerken, son derece güzel bir mizah anlayışı olan, gayet başarılı bir senaryoya sahip, en kötüsü de insanın felaket iştahını açan bir film çıktı karşıma.bir parça the good girl havası yakaladım ben bu filmde (tabiki onun kadar karamsar bir film değil). keri russel ve nathan fillionın kimyaları pek güzel tutmuş bunun yanında diğer rollerde jeremy sisto, andy griffith(süper oynuyo), adrienne shelly( ki aynı zamanda filmin yazarı) ve oceans elevendan tanıdıgımız eddie jemison var. diceğim şudur ki tam hayatın kendisi gibi bir film mutlaka izleyin.
• --- spoiler ---
  son zamanlarda filmi izleyip bitiminde bir 5 dakika "çocuk fikri o kadar da kötü bir fikir değil aslında.. lan?" şeklinde düşünmemi sağlayan bir kaç film vardı. işte korkum bu filmde de öyle olacak sanmamdı ama filmin ana karakteri tam anlamıyla "çak çak çakkk" tepkisi verebileceğim bir abla çıktı! ama sen tut, doğur çocuğu, utanmadan bir de uzun bir yolda yürüyerek filmi kapa... hayallerim yıkıldı... 5 dakikalık düşünme süremi de sonuna kadar kullandım yine bu filmde de.
  --- spoiler ---
• keri russell in surekledigi ama herseyden cok adrienne shelly nin hazin sonuyla beraber anilacak hafif ama etkili yapimdir.
  
  filmi bir baskasina anlatmaya kalktiginizda yalin, tahmin edilmesi kolay disneyvari bir film izlemisim ulan ben hissine kapilabilirsiniz. ancak nacizane gorusum o dur ki aslinda size sizin anlatabildiginiz daha fazlasini anlatmis, duz senaryosunun, fazla renkli, fazla amerikan goruntulerinin cok daha ustunde samimi ve bir o kadar da karmasik duygulari yasatmis bir filmdir.
  
  edebi sahaser olmadigi halde gizli gizli yillardan beri favoriniz olmus resimli ince bir kitap gibidir. 3 cilt yazinin veremiyecegi hazi 3 kliselerle bezeli sayfadan alabildiginiz bir kitap.
• bugune kadar izledigim en depresif ama en eglenceli, en bos ama en tutkulu, en umitsiz ama en sevgi dolu film.
  
  (bkz: baby don't you cry gonna make a pie)
• little miss sunshine tadı veren, konu olarak nerdeyse the good girl ile aynı olan ama ondan daha başarılı bulduğum film.
  
  --- spoiler ---
  doktorun saf ve sakar tavırları, mekan sahibi joe'nun bütün bilgeliğiyle derinden yalnızlığını paylaştığı anlar ve kötü kocaya sürekli boyun eğen ne derse yapan kadının hiç istemediği çocuğu dünyaya gelince kocasına aslan kesilmesi gibi seyre değer sahneler taşıyan bir film. kimi sahneleri sıkıcı ve klişe gibi gözükse de izledikçe daha çok keyif veren film.
  --- spoiler ---
• dokuzuncu nesil çaylak.