• izlediginiz bir filmin aninda onun yapimi oldugunu anlayabileceginiz nadir yonetmenlerden. sinemayi bir tiyatro sahnesi gibi isleyerek karsiniza cikartan, olaylara, insanlara, mizansenlere ve filmin dogasina onem veren ozgun yapimci.
  • j.d. salinger'in sinematik yansıması; bu bağlamda ilk filmi bottle rocket tüm zamanların en iyi catcher in the rye homajını barındırır. nihayetinde rushmore'un max'i bir şekilde holden caulfield'ın paralel evrendeki karşılığıdır. tenenbaums ailesi ise bire,bir glass ailesinin ta kendisi.
    en iyi filmi (geçmişte ki bence) bottle rocket- büyük usta marty'nin de 90'lı yıllarda en sevdiği filmlerden biri olarak listeleri parlatmıştı. zaman içinde, giydiği kıyafetler ve yürüyüşü değişti. günümüzde yürümekten çok, uçuyormuş gibi bir hali var. ve uçtukça ikiye bölüp geçtiği hava duygu şimşekleri kondurmakta- altında işe gitmek için kıta değiştiren insanlara.
  • teksas'li. su an 33 yasinda. owen wilson en iyi dostudur. the royal tenenbaums'daki resimleri erkek kardesi cizmistir. annesiyle babasi 8 yasindayken ayrildi ve (bkz: hastasiyim).
  • 1 mayis 2003'te 34 olucak. yaslaniyo tabi.
  • (bkz: wes bentley)
  • rushmoreu ile olsun, the royal tenenbaumsu ile olsun, yere goge koyamiyoruz biz bunu. (bkz: biz kim)
  • martin scorsese'e gore yeni martin scorsese olacak adam.
  • butun filmlerinde "erken olgunlasmis olma" konusuna inceden inceye gonderme yaptigini dusundurup, the royal tenenbaums isimli son filminde bu konuyla ilgili obsesyonu kristallesmis bir sekilde onumuze cikan yonetmen...

    bottle rocketta 10 yasindaki kiz kardes 30 yasindaki abisine (yasindan olgun ve dusunceli bir sekilde) "abi hayatta sana ne olacak?" diye sordu, rushmoreda max fisherin yakin arkadasi 12-13 yasindaki dirk olgun bir sekilde 45 yasindaki fabrikator blume'a aldatmak ile ilgili ders verdi derken*....the royal tenebaumsun temelini zamanindan con once olgunlasmis uc kardes ( biri sekiz yasinda borsada para oynatirken digeri 12 yasinda tiyatro oyunlari yazar, digeri de iste aynen oyle) ve bunlarin gencliginde bu kadar cok sey basarip cogunlugun basarilarini yasadigi 30'lu yaslarda erken bir depresyona girdigini gostermis...oyle guzel bir devamlilik ki bu, the royal tenenbaums ile doruk noktasina ulasan...
  • hic unutmadan eklemek istiyorum, bu yonetmen sayesinde tanistik ve sevdik biz kumar pallanayi (bkz: biz kim) *...onun filmleri olmasa, teksas'ta sade yasamina devam edecek, ve hic bir zaman "beyaz perdenin yan rollerinin krali" olmayacakti buyuk bir ihtimalle kumar'imiz...
  • garip, farkli, ilginc ve tabikide gorkemli filmlerin yonetmeni. sanirim bir wes anderson filminden keyif alabilmenin en onemli sarti onun kendine ozgu stili ile daha onceden tanisik olmak , daha da otesi bu stili benimseyebilmis olmak. cunku wes anderson buyuk kitleleri mutlu etmek, box office rekorlari kirmak icin filmler yapmiyor. onun filmleri sessiz karakterlerin, huzunlu renklerin, renkli kisiliklerin ve yanliz topluluklarin filmleri. cok kaliteli filmler yapip, inanilmaz senaryolar yazdigi icin degil yanlizligi bu kadar renkli bir sekilde seyirye suna bildigi icin unutulmayacak bir sanatci.
hesabın var mı? giriş yap