• 1971 yapimi bir warner bros filmi. fakir bir cocugun, bir takim kibirli zengin cocuklarla beraber, gezmeye hak kazandiklari wonka cikolata fabrikasini, fabrika sahibinin onderliginde gezmesini konu alan film, fabrikanin fazlasiyla fantastik olmasi, icen kisiyi ucuran suruplar, maviye cevirip sisiren* karisimlar, cikolatadan olusan bir nehir ve bunun gibi seyler icermesi ve film boyunca gulunecek bir etken olarak orada bulunan, oompa loompa adi verilen yaratiklar barindirmasi ile ve tabii ki fazlasiyla pembe bir sona sahip olmasiyla kult filmler kategorisine girmis.
  • gene wilder'in fabrika sahibi willy wonka'yi, peter ostrum'un da esas cocuk charlie'yi canlandirdigi film.
  • filmin konu aldigi kitap icin (bkz: charlie nin cikolata fabrikasi)
  • seyrederken insanin cikolata, seker, sakiz - ya da herhangi tatli bir sey istemeden duramadigi, televizyon reklamlarinin da bu onlenemez istege yoneltilmesi nedeni ile biter bitmez kosarak ve hatta kasinarak* cikolata almaya gittigi film... alinan cikolata paketinin icinden altin bir bilet cikar mi acaba diye dusundurtuyor ayni zamanda da...
    bu yan etkinin farkina varan cin nestle, willy wonka adi ile karamelli bir cikolata yapiyor ve icine 10 tane altin bilet koyuyor - aile tatil icin, nerde, oompa loompa land de...
  • rüyalara girebilecek kadar güzel çikolata çeşmeleriyle dolu film. yanlış hatırlamıyorsam dolaşan çocuklardan biri bu çeşmelerden birine düşüyor, başta 'imdat' diye yırtınan bu eblek velet hemen sonra akıllanıp erimiş çikolatanın tadını çıkarıyordu.
  • ilkokulda, ingilizce dersinde izlettikleri, izlerken agzimizdan salyalar akmasina sebep vermis, muhtesem otesi film. yaninizda bol cikolata bulundurmayi unutmayin, kudurmayin.
  • filmde, cocuklarin her birinin basina birsey geldikce, kucuk adamlar (bkz: oompa loompa)

    "oom-pa, loom-pa, dum padi du
    i've got another puzzle for you
    oom-pa, loom-pa, dum pada li
    if you're wise enough, listen to me" diye baslayan ve her seferinde gerisi farkli bir sekilde devam eden bir sarki soyleyerek, akil, fikir, iman verirler.. daha dogrusu icin (bkz: the oompa loompa song)

    *: tv manyagi olan, tv'ye kacinca, soyle bir ders cikar ortaya: "oom-pa loom-pa, dum padi la, if you're not reading, you won't go far" [okusaydim kitabini, bu entry'yi otuzbesinci kez editliyor olmazdim tabii..]
  • - "we're the music makers, the dreamers of the dreams."
  • marilyn mansonı aşırı etkilemiş film. filmde gerçekleşen ve willy wonkanın bütün gondola binenleri korkutan bot sefası mm'in dope hat klibine esin kaynağı olmuştur. tabii ki gezi boyunca arka planda görünen görüntüler ve oompa loompalar da klipte vardır. (hatta klipte bu cici cüceler kadınlara şeker döküp yalamaktadır). ayrıca willy wonka'nın bu gondol gezisinde söylediği şiirin daha değişik bir versiyonu da portrait of an american family albümünün intosu prelude (the family trip)'te bulunabilir.

    filminde tamamını izledikten sonra çok beğendiğimi söylemeliyim. film küçük kahramanımız charlieyi konuk alıyor ancak film ilerledikçe ana kahramanımız willy wonkaya dönüyor. zaten filmin başı da gerçek bir öykü gibi ilerlerken fabrikaya girdikten itibaren bir masala dönüyor. zaten willy wonka da girişte "burası düşlerin gerçek, gerçeklerin de düş olduğu yer" diyor. müzikleri çok iyi şeçilmiş. oompa loompa'ların şarkısı gerçekten çok iyi. filmde dikkatimi çeken başka bir şey de kendini beğenmiş küçük kızın çok iyi rol yapması. filmdeki ayrıntılar da muhteşem. örneğin kocası kaçırılan kadın "kocam için her şeyimi veririm" demesine rağmen, fidyeciler ondan wonka çikolatarıın isteyince, düşünmek için zaman istiyor. ayrıca paraguay'lı dolandırıcı ve televizyonu çok seven mike'in soyadının teevee olması hoş ayrıntılar.

    bu arada prime max hakkında bir şey söylemek istiyorum. ilk önce türkçe dublaj sonra da altyazılı izledim filmi. büyükbaba joe türkçe'de "bu kız hanımefendiyse bıyıklarımı keserim" derken alt yazıda "ben de kanatlı yılanım" diyor. en ilginci ise türkçe dublajda willy wonka "herhausen divanen (nasıl yazıldığı konusunda ufak bir fikrim yok) deutschland überalles şiş kebab schön" demektedir. bunu almanca sözleri ve özellikle şiş kebabı duyunca altyazılı versiyonuna baktım. ancak orada bu kelimelere benzeyen hiçbir şey yoktu. willy wonka almanca doğru dürüst "benim odama giriyorsunuz" tarzı şeyler söylemiştir. bu çevirmenlerin düzgün çevirmek yerine niye böyle sadece bildikleri almanca kelimeleri salladıklarını ben pek anlamadım. neyse yine de eğlenceli, ders verici, renkli çok hoş bir film izlemiş oldum.
  • çok yakında tim burton tarafından yenisi çekilecek olan filmdir.
    tim burton yine yapacağını yapmış, malzemeyi en iyisinden seçmiştir.
    heyecanla beklemekteyiz.

    (bkz: charlie and the chocolate factory)
hesabın var mı? giriş yap