yaşam alanı ^*

• (bkz: habitat)
• klasik insan için gün geçtikçe daralan yer.
  
  eskiden de zordu bunu sağlama almak. bir ev yapıyordun, çat yağmur yağıyor sel alıp götürüyordu; çat deprem oluyordu; çat düşman kabile basıyor, yakıp yıkıyordu... nedense, insan hayatta kalma tekniğini geliştirdikçe yaşam alanını korumak daha da zorlaştı. bu da yaşam alanı denen şeyin gerçekten bir karın ağrısı olduğunu düşündürüyor; işe yaramayan bir şey yaşam alanı. alanlardan kurtulmak mı gerek, nedir?..
• etrafını işeyerek belirledigimiz alan.
• bir yerlerde okumustum bir zamanlar ^*, insanlarin yasam alanlarinin sinirlarindan sozediyordu. soyle ki, tanimadigimiz kisilerle epey bir uzaklik oldugunda aramizda rahat ediyoruz, sonra tanidiklar, arkadaslar, aile ve sevkili gibi gittikce yakinlasan santimetrelik ^* olculere dusen bir uzaklik-yakinlik. iste bu yuzden sehirlerde insanlarin kendilerini rahatsiz hissettiklerinden sozediyordu yazi bir de, otobuslerde hatta sokakta, bilimum kalabalik mekanda...
• (bkz: kişisel alan)
• asosyal bireyin yasam alani haritasi:
  
  ev
  
  is
  
  ev ile is arasindaki yol
  zoraki gidilen ve sonunda yine eve kacilan bir kac ekstra yer
  
  market..ve yine ev
  
  ozetle asosyal yasam formlarinin yasam alani bir ev cevresindeki yasamdan olusur
• bu terim modern şehir insanınca en çok haşaratla mücadele vakitlerinde kullanılır.
• içinde insanın at koşturduğunu sandığı yerdir. oysa yoktur.
• bir zamanlar birçok insan için yaşam alanı eşittir gezi parkı'ydı
• ingilizcesi life space'dir.