• pek tavsiye etmediğim markadır. garanti dönüş oranını bilmemekle beraber, servisi garantili ürün göndereceğiniz zaman kargo ücretini karşılamıyor. zaten garanti için kayıt falan da alınmıyor, bu nasıl gevşeklik?

    oysa rakiplerinden dell, aradığınız an size kayıt numarası verip arızalı cihazınızı bulunduğunuz yerden aldırıyor, kargo ücreti falan istemiyor. dell sevisine 5 vidası eksik laptop gönderdim (kasası açılmamıştı, sadece vidaları sökülmüş ve kaybedilmiş) yine de garanti kapsamında tamir ettiler. bu adamlarsa garanti dışı bırakmak için bahane arıyor.

    özet; dell varken almayın.
  • 2 sene önce acer marka bilgisayarım yan koltukta müzik çalarken arabam ile takla attım. araba hurdaya çıktı. ben de 1-2 hafta evde yattım. gel gör ki bilgisayarım bir kaç yerinin çatlaması dışında halen şu entry i girmemi sağlayabiliyor. ardından geçen hafta üzerine bir bardak bira döküldü. temizledim kuruttum, yine bana mısın demiyor. nasıl bir kasa yapmışsa artık adamlar, neredeyse kurşun geçirmez.

    işin ilginci acer ile ilgili bir tek iyi yorum duymadım. herkes itin götüne sokuyor bu markayı. anlamadım gitti arkadaş. acaba bana özel mi bu durum? babamda acer marka laptop var, bir insan bir aleti en kötü nasıl kullanabilirse öyle kullanıyor, 3 senedir yarı yolda bırakmamış.

    yahu bu kadar şanslıysam neden bana loto, piyango çıkmıyor? allahsız sözlük senin yüzünden mi lan...
  • sözlükte hakkında yazılmış 60 entry'nin tamamını okuyunca, "niye aldım lan ben bunu kafamı skeyim" demek zorunda kaldım. gerçi biraz geç kaldım zira 2008 haziran'da almıştım. "alırken de mi bakmadın be pezevenk" diyenler olursa diye söylüyorum, bir akşam can sıkıntısından dışarı çıkmışken teknosa'ya uğramış ve kapanma saatine yakın bir vakitte, "aa ben laptop alayım ya" diyerek, orada çalışan elemanların desteğiyle acer'a sahip olmuştum.

    - nasıl bir sıkıntı yaşadınız peki?

    valla aradan geçen sürede daha recovery bile yapmış değilim. zaten makine de canavar gibi çalışıyor. tek sıkıntı, orijinal müzik cd'lerini okumazken, fi tarihinden kalma kopya oyunları açabiliyor olması. ve hakkında yapılan yorumlara bakılırsa, hiç elleşmesem daha iyi olacak. anladığım kadarıyla eli verdim mi götü de alıyorlar.

    - peki bu entry'yi neden yazma gereği duydunuz?

    çünkü sözlükte göte göt denir.

    - şey.. nasıl yani?

    [yolla] [kenarda dursun]
  • müşteri hizmetlerini ararsınız:

    - garantide ürün şeysi vardı bizim?
    - firmayı arayın
    - aradım sizi aramamı söylediler
    - ha o zaman helpdesk@acerbıdıbıdı.com adresine mail gönderin
    - iki kere gönderdim cevap yok
    - ulaşmamıştır
    - elden götüreyim?
    - firmayı arayın

    firmayı (tpm teknoloji) ararsınız:
    - hangi servise vermiştiniz?
    - eskişehir'de ateks kompiüütür.
    - o firmayla görüştünüz mü?
    - orda çalışmaya başladım ben artık zaten. git gel malum.
    - hmmm. harddiskiniz bozukmuş.
    - e 3 kere değişti.
    - biz 5 kere değişince yeniliyoruz.
    - anladım

    ildeki servis aranır (ateks)
    - garantisi bitik gözüküyor.
    - 8 gün geçmiş görünüyor. (formlar uzatılır) son iki senede 2 ay serviste durdu bu makine. 8 günü kapatacak kadar belgem var. buyrun.
    - bunları acera maille göndermeniz gerekiyor.
    - e gönderdik geçen
    - yapabileceğim bişey yok.

    81 gündür ayrıyız acer'ımla. özlüyorum desem yalan olur. benim acer diye bir kızım yok! mahkemeye vericem, mirastan iskat.
  • çingenece hacer
  • bu markanın laptoplarından alırsanız doğal gaza para ödemezsiniz. bir ana kucağı, bir baba sarılışı kadar sıcak, içten.
  • geçen sene aralık ayında mataban dan geçerken fırtınaya yakalandık. yol kesip dümeni ele aldık. bende o zamanlar stajyer olduğum için uzunca bir süre dümende kaldım. haliyle kamarama gidemedim. neyse işte gemi sallandıkça sallandı, sulara girdi çıktı. perişan olduk. bir süre sonra ikinci kaptan bi gemici çağırdı. geçirdi dümene bende yatmaya gittim. kamaraya bir girdim; benim acer marka leptop masanın üzerinden düşmüş, o köşe senin, bu köşe benim geziyor kamaranın içinde. bende acayip yorgunum zaten aldım leptobu valize soktum yattım. uyanınca baktım ki ekran dibinden kırılmış sallanıyor. camda çatlak falan yok ama. hava düzeldi, vardık italya'ya açtım leptobu çalıştı hemde kusursuz. gri bant ile bantladım bende dibinden. o günden beri aynı bant var leptobun üzerinde. şu an o leptop ile yazıyorum bunları da. ne sağlam bantmış arkadaş bu gri bant. hala tutuyor.
  • laptop kullanım kılavuzunda, "windows mobility center" ifadesini, "pencere devingenlik merkezi" olarak türkçeye çevirerek microsoft türkçesine rahmet okutmuş marka.
  • nisan ayından beri arızalı bir laptop'ı teslim etmeyi becerememiş firma.

    olay kısaca şöyle: laptop arızalanır, servise verilir (çözüm grup), bir hafta sonra alınır. alındıktan bir gün sonra aynı arızayı yineler, tekrar servise verilir. veriş o veriş... defaeten aranır, "yurtdışından parça bekleniyor" cevabı alınır. aradan bir ay geçer, hala ses seda yoktur. iki ay geçer, ses seda yoktur. acer merkez aranır, "bu kadar zaman oldu, tamir edilmiş makine istemiyorum, yeni makine istiyorum" denir. "biz kaydınızı aldık, işleme koyduk" deyip kaparlar. sonra temmuz'un ortalarına doğru telefona mesaj gelir, "ürününüz tamir edilmiştir, gelip alabilirsiniz" diye. tekrar acer merkez aranır, "kardeşim biz sıfır makine istiyoruz" diye. servisle konuşmamız lazım derler. telefon konuşmaları devam eder, "haber alınca bildiririz" diye geçiştirirler.....

    en son bugün tekrar aranır, "artık sonuç istiyoruz yoksa hakeme gidecez" diye çıkışılır. "servisi arayın onlarla konuşun, biz parçayı vaktinde getirmişiz" cevabı alınır. servis aranır, makineyi dekare'ye değişim için yolladıklarını onlarla konuşmamız gerektiğini söylerler. dekare aranır, "biz takip yapamıyoruz, acer merkezi arayın" cevabı alınır. bu sefer acer merkeze sağlam fırça kayılır, "5 ay oldu neredeyse, nerede kardeşim laptop'ım. uğradığım zararın tazmininden falan hiç bahsetmiyorum" diye. acer en son pişkinliğini gösterir (buraya dikkat) "biz parçayı zamanında getirmişiz, derdinizi servisle çözün" der.

    ben mi dedim o servisle çalışın diye? cevaba bak; onlar servise vaktinde vermiş ama servis bize vermemişmiş... beni ne ilgilendirir, müşteri olarak madur olan benim. böyle bir mantık olabilir mi??

    olayın devamını entry'yi editleyerek bildireceğim.

    fakat şimdiden diyeceğimi açıkça diyeyim. acer ürünü almayın. ürünlerin iyiliği kötülüğü ayrı bir mesele, fakat olur da bozulursa makineyi unutun...

    edit: hakem kurulu ürünün muadili sıfır bir laptop'ın ya da ürün bedelinin tarafımıza iadesi kararını verdi. e n'oldu şimdi, müşterine yardımcı olmadın, işi yokuşa sürdün de başın göğe mi erdi? bu satırları yazan kişi bir daha gidip de acer alır mı? hayır, iki sene sürecek mahkemeyi falan göze alsak çatır çatır tazminatı da koparacağız da, yorulduk yani. zaten bu ülkenin hukuk sistemine de bir şey demiyorum ben...
hesabın var mı? giriş yap