• i.ö 570-526 yıllarında yasadi.
    miletoslu 3. filozof
    herseyin özünün hava ve ucucu madde oldugunu dusundu.
    suyun sıkılmısh hava olması gerektigini suyu daha da sıkıstırırsak toprak olur,atesinde incelmis hava oldugunu sölermish.
    su ates topragin özü havaymısh.
  • antik yunan felsefesinde iki tane anaksimenes vardir. lampsakoslu anaksimenes, diogenes'in öğrencisi ve iskender'in hocasıydı. iskender'in asya seferine katıldı ve iskender onun hatırı için, dareios'un müttefiki olan lampsakos şehrine dokunmadı.

    miletoslu anaksimenes(m.ö. 550 - 480) ise, anaksimandros'un öğrencisi ve miletos okulunun son temsilcisidir. eserlerinden hiç biri günümüze kadar ulaşamamıştır. düşüncelerini ancak diogenes leartios'un bir açıklamasından öğreniyoruz. bu açıklama da, theophrastos'un anaksimenes üzerine yazdığı bir incelemeye dayanmaktadır. anaksimenes'e göre her şeyin esası, thales'in düşündüğü gibi su değildir; anaksimandros'un söylediği gibi bir sonsuzlukta değildir; fakat sudan daha etkili ve daha belirli olan "hava" (aer) olduğunu kabul etmiştir. ona göre her şey havdan gelir ve havaya döner. onun genişlemesi ve yoğunlaşmasıyla su ve toprak meydana gelir. ayrıca, anaksimenes'in, anaksimandros'un bulduğu güneş saatini geliştirdiği söylenir.
  • evrim düşüncesi şu an için saçma gelse de enteresan bir hikayeye dayanır. anaksimenes, bir sabah her zaman yaptığı gibi kalkar ve deniz kenarına düşünmek için gider. fakat durumundaki terslik vakit ilerledikçe ortaya çıkacaktır. o, oturduğu yerden kalkmaz ve denize öylece bakıp durur. milet halkı da ilerleyen vakitlerde durumu farkeder ancak ellerinden hiç bişi gelmez. bütün uyarılarına rağmen filozof yerinden kalkmamakta hatta kendisine seslenenleri dahi duymamaktadır. anaksimenes, ertesi günde o şekilde oturur ve bu uzun düşünmeyi yerinden hiç bişi olmamış gibi kalkarak sonlandırır. milet halkı anaksimenes'in bu esrarengiz hareketine bir anlam verememektedir ve içlerinden biri dayanamayıp ona sorar;

    - " neden iki gündür orda öylece oturup duruyorsun? "

    anaksimenes'in cevabı basit ve düşündürücüdür;

    - " şu deniz ne kadar değişik, ne kadar güzel bir varlık, biz insanlar gelsek gelsek balıktan gelmişizdir."

    hatta bazı mitlere göre anaksimenes'in bu usamlama sonucu uzun bir süre başka kelam etmediği belirtilmektedir.
  • birçok felsefe tarihçisi anaximenes'in arkhe'yi hava, ya da tanımlanabilir, elle tutulur(sonlu?) bir ilkeye dönü$ yaptığı için gerici ilan etmişlerdir. lakin anaksimandros arkhe olarak apeiron'u bellemiştir fakat "ee? peki bu sonsuz arkhe'den nasıl sonlu şeyler çıkmıştır?" sorusunu bo$vermi$tir ve hikayeler anlatmıştır.. "ba$langıçta sıcak soğuk olanı bir küre gibi sarmıştı, sonra soğuk, sıcağa 'de süttür güt' dedi, olanlar oldu." şeklinde..

    bütün bunlar yerine anaximenes her $eyi "havanın yoğunla$ması ve gev$emesi"nin sonucu olarak açıklamaya çalışmıştır, pek de güzel felsefi olarak ilerleme göstermiştir.. (bkz: herakleitos)
  • diğer miletli filozoflar gibi bilim adamı ve astronomdur. soyut bir kavram olan aperiona karşı çıkmış, her şeyin havadan oluştuğuna kanaat getirmiştir ona göre hava sıkışarak suyu, ısınarak ateşi oluşturabilirdi. bu fikre nefesini üflerken ağzını kapatırsa soğuk hava açarsa sıcak hava gelmesinden dolayı ulaşmıştır. havanın sıkışarak değişime görmesi fizik bilimi için temel oluşturabilecek niteliktedir.
  • sokrates öncesi doğa felsefesi döneminde thales ve anaksimandros ile birlikte, miletliler olarak bilinen filozoflardan biri.
    milet okuluüçüncü ve son üyesi olan anaksimenes, anaksimandros'un öğrencisidir. thales ve anaksimandros'u izleyerek oluşturduğu evrenbilgisi kuramında arkhe olarak her yeri dolduran "hava"yı (aer) seçmiş ve bu iki öncelinden farklı bir biçimde birlikten çokluğa; "tek olan"dan "çok olan"a geçiş sürecine odaklanarak içindeki her şeyin havanın sıkışıp genleşmesiyle oluştuğu bir evren tasarlamıştır.

    buna göre sonsuz bir devinim içinde olan aer'in en yoğun, aynı zamanda da en soğuk, halleri toprak gibi katı maddelerken en seyrek ve en sıcak haliyse ateştir. anaksimenes'in ortaya koyduğu yoğunlaşma ve seyrelmeye dayalı bu evren tasarımı ile maddenin halleri arasında yaptığı niceliksel ayrım, özellikle kendisiyle birlikte iyonya fizikçileri arasında gösterilen herakleitos ve anaksagoraseliyle sonraki kuşaklara taşınarak batı düşünce geleneğini derinden etkilemiştir.
  • miletoslu anaksimenes (mö 546) (bkz: anaksimandros)’un öğrencisidir. anakimenes de hocası gibi arkhe sorununu açıklamaya çalışır. arkhe’nin varlık temelinin birlikli ve sonsuz olması gerektiğini söyler.

    ona göre de ana madde havadır. hava, sonsuzdur ve evreni kuşatır ve yer de bu hava denizinde düz bir tepsi gibi yüzer. anaksimenes ayrıca miletos okulu’nun son öğrencisidir.
  • miletli üç filozoftan sonuncusu. arkhe olarak havayı önermesi genel olarak bir gerileme olarak kabul edilir. geometri alanında daha başarılıdır.

    onun felsefesiyle ilgili ilginç bağlantılardan biri şudur: insanlar yaşarken nefes alıp verirler, öldüklerindeyse artık bu gerçekleşmez. nefes bizim hayatımızın kaynağıdır, dolayısıyla evrenin de kaynağı, onu bir arada tutan güçtür. yunancada psykhe nefes, hava anlamına geldiği gibi ruh anlamına da geliyor. (arapçada da nefs ve nefes gibi) ve bu tabii ki bir tesadüf değildir.
  • anaksimenes, anaksimandros’un öğrencisi olarak doğa takıntısına sahip dönem insanlarından biridir. aslında kendisi genelde anaksimandros’un sonlu ilk ilkeden sonsuza geçmesi olayını yeniden sonlu ilk ilkeye döndürdüğünden belli bir bağlamda geriye dönüş olarak tahayyül edilebilir. oysa, bu yanlış bir okuma olacaktır. zira anaksimenes’in sonlu ilk ilkesi “hava”dır ve o, havanın sıkıştırılıp yoğunlaştırıldığı ölçüde tüm diğer maddelere dönüştüğü düşüncesine sahiptir. peki bu ne anlama gelir? ilk niceliksel açıklama anlamına gelir. anaksimandros ilk defa bir mantıksal argüman silsilesi içinde ilk ilkeyi sonsuza bağlamıştı fakat anaksimenes, hem bu sonsuz olandan sonlunun nasıl çıkabileceği sorusuna cevap vermemiş olduğu için anaksimandros’un çalışmasına şüphe düşürmüştür, hem de kendi getirdiği açıklamayla thales’ten farklı olarak mitolojik değil, niteliksel değil, rasyonel ve niceliksel bir açıklama getirmiştir. böylece, günümüz matematik ve doğa bilimleri açısından önemli bir proto figürdür.
  • felsefe tarihinde bir geri adım olarak görülse de, yaşadığı dönemden yüzyıllar sonra bile "önemli" bir filozof olarak görülen düşünür. bunun belki de ne büyük nedeni orta çağ felsefesiyle benzerlik gösteren "ruh" kavramını felsefeye sunmuş olmasıdır.

    (bkz: http://www.onurcoban.com/2012/09/anaksimenes.html)
hesabın var mı? giriş yap