• aynı reklama göre de, maç başına 40 tekme yiyormuş.
  • bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.

    futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.

    halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.

    bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!
  • hakikaten yılda birkaç milyon euroya yapılcak iş değil.
  • büyük dramdır.
  • 3-5 kez yapmıs olabilir ama sırf millet vay be ne çalışkan çocuk desin diye ortaya atılmış palavradır.

    sabah 5'de kalkıp koşuyor, sonra antreman yapmıyor mu takım arkadaşları ile ?

    işin komiği, bunu demesi değil, halkın çoğunluğunun yemesi..
  • ocak ayına kadar boş durmamak için yapmaya devam etmesi gereken eylemdir.
  • on km de kossa sene sonuna kadar forma giyemeyecek velihtarimiz.
  • muhtemelen bir anlık gazın sonucudur. ortama alışınca o sabah koşuları giderek seyrekleşmeye ve 1 ay içinde "ne de olsa antrenmanlarda koşuyoruz" bahaneleri ile sıfırlanır.

    imza: dışarıda haftada 3 gün x 10 km koşan birisi.
  • arda turan in barcelona maraton takımına geçeceğini gösterir.
  • olabilir, 8 km çok bir şey değil, sporcuyum diyenin yarım saatte kendini zorlamadan bitirebileceği bir mesafe. eve dönünce de duşunu alır, kahvaltısını eder, güne zinde başlar.
hesabın var mı? giriş yap