• yıl 2008, yer hamburg'un kuzeyi, wacken open air. öğlen saatleri çadır önünde alman kızlar ve amerikalı metalheadlerle barbekü, muhabbet.. biraz sonra carcass çıkacaktır, ona hazırlıklar yapılmaktadır.. haccın ilk adımı olan carcass tamamlanır, götler başlara çıkmış, kendimizden geçmişizdir ve kafayı bulmaya devam etmekteyizdir. akşam büyük bir şölen olacaktır.

    yer, sahne alanı, ana sahnelerden black stage bölgesinde mahşeri bir kalabalık, güneş batmakta, gökyüzü de bulutlar tarafından kapatılmaktadır. o anda black stage önünde bekleyen 60 bin civarı insan adeta heyecandan konuşamamaktadır, bir uğultu yükselmeye başlar alanda, vakit gelmektedir. yaklaşık 10 dakika sonra gözlerimiz tarihin gördüğü en büyük haykırışlardan bir tanesine tanık olacaktır. tarif edilemez bir heyecan.

    dakikalar geçer, yağmur başlar, kimse siklemez, yerler çamur, saçlar sırılsıklam olmuştur, sigara üstüne sigara yayılır ve pür dikkat sahne izlenir.
    ışıklar söner. sigaralar yerlere atılır ve çılgıncasına bağırışlar başlar, sahneye çıkmışlardır.
    sonra, slaughter of the soul'un ilk riff'i girer. götüm atar, herkes ağızını açar, ve hayatım boyunca unutamayacağım bir inleme kopar.

    "go!!!!!!!!!!!!"

    sonrasında boynum, riffler, saçlarım, yağmur, akıp giden melodiler, o efsanevi duygu, öfke, nefret kusuş. bir rahatlama ayini, metal dünyasının tanrıya başkaldırışa tanıklık eder gözlerim.
    asla unutamam.

    işte at the gates böyle bir gruptur.
  • sonbahar 2014'te yeni albüm çıkarıyorlarmış laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan.

    (bkz: at war with reality)
  • istanbul'a gelecek olmaları sebebiyle iş bu yazarı ağlatan grup.

    ilk gençlik yıllarında bilmiyorduk kendilerini, tanımamız 96'ları falan buldu, bir de baktık ki adamlar dağılmışlar. terminal albümünü dinlemekten kendimizi alamıyoruz. sürekli o hüzünlü ve sert sound. siyah düz gömlek filan giymeye başladık yemin ediyorum. grup t-shirtleri yerini at the gates dinleyen siyah gömlekli swedish death metal aşıklarına bırakmıştı. (hala metal t-shirtleri giyiyoruz o ayrı, koca koca adam olmanın bir önemi yok açıkçası) 90'lar sonunda dark tranquility vardı, in flames vardı ama onlar bariz biçimde takipçiydi. derken bir gün ansızın slaughter of the soul ile tanıştık. "hayatımda dinlediğim en güzel şey" demiştim. bunu hayatım boyunca 2-3 albüm için demiş birisi olarak (şu anda under a serpents sun dinliyorum bir yandan) hala aynı gazı yaşıyoruz açıkçası. slaughter albümünün en önemli yanı, 1995 gibi bir tarihte bu kadar güçlü, bu kadar modern ve bu kadar tavizsiz olmayı başarıp bir yandan da bu kadar ulaşılamaz olmayı başarmalarıdır. dünya çapında yüzlerce rip-off'u vardır. bir dönem hatırlıyorum da kusacak gibiydik "new wave of swedish death metal" gruplarından. silkinip florida'nın büyüklüğüne geri döndük dönmesine ama at the gates; suffocation, death, cannibal corpse kadar büyük bir gruptur arkadaşlar. iyi olmak başka, büyük grup olmak da başka ama at the gates "birşey yaratmıştır". onlar bu dünyada birşey yaratabilmiş çok çok az sayıda efsane gruptan birisidir.

    geri döndüler, dvd'leri alındı, yıllarımızı verdiğimiz, anılarımızın bazılarının ana konusu olmuş, bazılarının da direk içinde olmuş babalar artık türkiye'ye geliyorlar. hem de yeni albümleriyle. hala tedirginim ama aslında öyle de olmamak lazım. bugünlerin tadını çıkarmak lazım. hayat artık çok güzel. hayat çok çok ama çok güzel. gelsin sonbahar, gelsin kış ve soğuk havalarda isveç death metalinin tadını ölümüne yaşayalım yine. at the gates geliyor; hayat çok güzel. o kadar mutluyum ki...
  • isveç death metalin yaratıcıları.mübarek insanlar topluluğu.slaughter of the soul kuran niyetine bir albümdür.
  • 18 mayıs 2018 tarihinde yeni albümleri to drink from the night itself'i çıkaracak efsanevi death metal grubudur. bu grup için sevgimi nasıl açıklasam bilemiyorum. açık ara fanboy olabilirim. hayatımda dinlediğim en iyi metal müzik grubu da diyerek abartabilirim de siz düşünün yani. headbanger's weekend festivalinde kendileriyle tanışma fırsatım olmuştu. tomas lindberg'e ağzım yamulmuş bir şekilde "abi şöyle seviyoruz, böyle seviyoruz, ailecek takip ediyoruz hüloğğ" derken birden aklıma geldi ulan niye yeni albüm sormuyorum diye. "tabi çıkaracağız, hem de daha karanlık." demişti. o günden beri yeni albümün haberlerini bekliyordum. şimdi gördüğümüz üzere hem albümün isminden hem de albüm kapağından anlaşılacağı üzere gerçekten de daha karanlık bir albüm geliyor gibi, hatta kökleri the red in the sky is ours'a dayanan bir albüm belki. eminim at war with reality ile olduğu gibi yine aleme "adam olun bu iş böyle yapılır" diyeceklerdir.
  • hey gidinin lise yıllarımın grubu! 1995 çıkışlı "slaughter of the soul" isimli son albümlerinin üzerinden geçen 19 yılın ardından, "at war with reality" albümleriyle, 2014 yılı sonlarında sahalara geri dönen canını yediğimin death metalcileri! grubun şuan ki üyeleri; vokalde tomas lindberg, gitarlarda anders björler ve martin larsson, bass gitarda jonas björler ve davulda daha önceden cradle of filth'de de çalmış olan adrian erlandsson şeklinde imiş.
  • 19 yıl aradan sonra, ilk defa yeni bir şarkı yayınladılar:
    https://www.youtube.com/watch?v=aojyzitmzai

    (bkz: at war with reality)
  • world of lies diyebiliyorum..

    yalanlar dünyasııı - world of lieeeess
    süper değiliiiimm - non divineeee
    rahat bırakın beniii - release meeee
  • eğer haberler doğru ise çıkaracakları yeni albümleri ile piyasa grubuna dönüşen diğer smdm gruplarına "olum siz napıyonuz lan" ayarı vereceklerini tahmin ettiğim grup.
  • anders björler'in ardından son iki albümde çalan ve aynı zamanda adrian erlandsson ve tomas lindberg ile the lurking fear grubunda da yer alan gitarist jonas stalhammar'ı geçtiğimiz haftalarda tek bir açıklama ile yollamış olan grup.

    the lurking fear'dan da yollanmış oldu kendisi tabii.

    vatandaşın yollanma sebebi ortaya çıktı. david ellefson'un megadeth'den uçurulmasına yol açan olayla benzer. buyrunuz.

    ulan cancel edileceğin, ifşa olacağın aşırı barizken ne diye sana hayran diye yanaşan gençlere sulanırsın, değil mi? vallaha komedi ya bu +40 metalcilerin halleri.

    at the gates üyeleri de herhalde "bu ne amk!" diyip, direkt yollamışlar herifi. olaylar, olaylar. efendi metalciler olm bunlar, böyle yılanoğlu hareketleri yemezler.
hesabın var mı? giriş yap