ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fatih tezcan
-
hani sözlüklerde bir geyik var nagehan alçı ile rasim ozan kütahyalı'nın çocuğu nasıl olacak diye. işte böyle, aşağı yukarı böyle bir şey işte.
sevgilinin eşi ve kızıyla tanışmak
-
henüz 23 yaşımda aşık olmuştum. onun doğru insan olduğuna emindim. gördüğümde avuç içlerim terliyor, kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.
ilk buluşmamızda evli ve 2 yaşında bir kızı olduğunu, boşanma davası açtığını söyledi. yani ben onu tanıdığımda boşanma davası açılmıştı. ona şunu söyledim.
"boşanma davan bitene kadar görüşmeyelim. belki evliliğine bir şans daha tanımak istersin. çocuğun için bir arada olma kararı verirsin. bu süreçte ben yanında olmak istemiyorum. söyleyeceğim en ufak bir söz, yapacağım bir davranış belki kararını etkiyleyebilir. boşanman ya da boşanmamana hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum. ne karar verirsen ver asla seni yargılamam. davan tamamen bittip yolunu çizdikten sonra tekrar konuşuruz"
üst düzey ve sanat eğitimi almadan söyleyebilmiştim bunu üstelik. davası bitene kadar asla görmedim, konuşmadım. aradan 18 sene geçti. ve ben 18 yıldır kafamı yastığa koyar koymaz uyuyabiliyorum. huzurlu bir uykuyu, galaksinin en muhteşem aşkına değişmem.
aşk denen şey bir gün biter. ancak vicdan toprağa gireceğimiz güne kadar bir azap kolyesi gibi sallanır durur boğazımızda.
asteğmen
-
rütbeli bir subay, astegmeni yanına çağırır,
- söyle bakalim astegmenim, sence benim eve gidip karımla birlikte olmam benim görevim midir yoksa bir angarya mıdır?
astegmen biraz düsündükten sonra cevap verir:
- gorevinizdir komutanım.
- niye gorevimdir peki?
- angarya olsa bana yaptirirdiniz komutanım.
cem uzan'ın muhteşem aile fotoğrafı
gocuğu hoşlanılan kızın gocuğunun üstüne asmak
-
sümerbank dönemine paralel bir dönemdir bana kalırsa. tarihe bakınca uzunca bi süre, 90ların ortasında kalitesiz, naylonsu, elyaflı, uyduruk alternatifler artınca, bişeye benzeyenler kaban, benzemeyen mont oldu. gocuklar bitti. sümerbankın şubelerindeki ürünlerin yenilenmediğini hatırlıyorum, 99'da kapanmış, mağazalar için stoklar yıllarca eritilmiş 2006'ya kadar ama orda süreç var.
ülke geneline kaliteli, görece uygun fiyatlı ürünler dağıtan bi kurum aslında sınıfsal ayrımların oluşmasına uzun bir süre engel olmuş olabilir.
3000 tl hesap yüzünden boşanmak
-
"bütün hesabı evli barklı adama kilitleyip boşanmasına üzülmek" şeklinde de açılabilecek olan başlıktır.
adana limanı'nın sansürsüz pozu
-
şu saatte tüm ekşi sözlük camiası abazalarının ebesini sikmiş yazarın harika akıl oyunu. ama verdim küfrünü de şukunu da.
cem yılmaz'ın aylık 10 bin dolar nafaka ödemesi
-
memlekette arabanı, evini dövizle satamazsın fakat nafakayı dolaresle alırsın.
ne iş??
ayrıca memlekette döviz yasak faruk.
aşırı demokratik kuzey kore meclisi
-
ben bile alkışladım burdan
(bkz: ne olur ne olmaz)
memur maaşıyla üniversitede iki çocuk okutmuş baba
-
süper bir insan kendisi. yememiştir, içmemiştir, gezmemiştir... varını yoğunu çocukları için harcamıştır. ne zaman aklıma gelse gözlerim nemlenir, ararım teşekkür ederim kendisine. seviyorum seni koca oğlan! :)
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
anlatılan iki hikayede de çalıyor olmalarına rağmen işlerini de aksatmayan tamircilerden bahsedilmiş.
yani adam çalıyor ama yapıyor da. bizim toplumda pek ayıplanmaz böylesi.
veyis ateş
-
sürekli osurmasından bir gün sıçacağı belliydi.