hesabın var mı? giriş yap

  • edit 2: bir arkadaştan george orwell sözü,
    düşünün çünkü henüz yasaklanmadı

    düşünüyorum da, hepimizin mi bu kadar kaybedecek şeyi var. kişisel özgürlüklerimiz o kadar kısıtlanmış ki, duvarları olmayan bir hapishanedeyiz. korku imparatorluğu mu bu? öyleyse, hakikaten neyden korkuyoruz?
    dayatmaları kabullenerek daha nereye kadar varacağız? farkında mısınız adı şeriat olmayan, ama muhafazakarlığın dibine kadar dayatıldığı iki yüzlü, sahtekar bir ülke olduk.
    son yasakla,
    her daim içen birisi değilim, ama istediğim zaman, dışarıda içmeyi geçtim, parasını verip birşey alamıyor olmak, bunun bana dayatılıyor olması ve buna sesimin, sesinin çıkmıyor, çıkamıyor olmasından nefret ediyorum.
    gittikçe boğuluyorum, insan görmek istemiyorum ama çekip gidip bir yeşillikte, deniz kenarında öyle boş boş oturmaya bile izin yok.
    herkes birşey olsun istiyor, ama beklemek, umuda boşa kürek çekmek gibi.
    debelenmesek bile batıyoruz, yalnız, çamura değil, bildiğin boka, ta ki nefesimiz tükenene kadar.

    kadehlerinizi kaldırın gençler,
    en çok da kimin o bok çukurunda boğulmasını istiyorsanız ona.
    şerefe...

    edit: gelen bir mesaj,
    " 1920li yıllarda ülkenin fabrika ayarlarıyla oynadınız şimdi bir babayiğit çıktı ve ülkeyi fabrika ayarlarına geri döndürüyor"

  • valla da billa da güzel albüm ya. hatta çok çok iyi. audioslave tarzında çok belirgin bir değişiklik yok aslında, ama müzikleri daha bi zenginleşmiş. her şarkıda güzel güzel ritimleri yakalamışlar ve genelde (her zaman olduğu gibi) şarkıların sonlarına doğru soloları es geçmemişler. chris sesini baya bir dinlendirmiş veya sesi iyi bir tedaviden geçmiş anlaşılan, tüm albüm boyunca müthiş bir performans sergiliyor. tabi ben bunu, izlediğim bazı konser görüntülerinde, chris'in son nefesini verecekmiş gibi şarkı söylemesinden dolayı vurgulamak istedim. yoksa adamın sesi hep güzeldi.

    somedays, wide awake, one and the same(ki bu 3'ü benim favorilerim), sound of a gun, shape of things to come dinler dinlemez, kendini sevdiren, akılda kalan şarkılar.

    yolları türkiye'ye düşer de, daha bir yakından albümün tadını çıkarma şansımız olur umarım.