hesabın var mı? giriş yap

  • ahahahaa. şaka gibi açıklama. bırak göndermeyi, gitmek isteyenleri bile zorla tutuyorlar. amaç ne kardeşim, amacınız ne? açıkça söyleyin.

    bahçeli'nin bayrama gidenler dönmesin, açıklamasından sonra bayramı sıfır kayıpla atlatmak için atılabilecek adımmış.

    aman bir arap bile eksilmesin ülkemizden. ne kadar arap, o kadar mutluluk diye düşünüyorlar sanırım.

  • hakkında yaşanan gelişmeler ile gece gece bana oğluna flüt alamayan ibrahim tatlıses hüznü yaşatmış olay.

    " - afganistan hükümetine ''radarınıza böyle bir uçak takılmış olabilir mi ? '' diye sormuşlar. afgan dışişleri bakanı ''bizim radarımız yok , amerikalılara sorun'' demiş. "

    kaç para lan bir radar?!?!?!?

  • yazmayın. yazılmış bir dolu kitap var zaten, sanki hepsi okundu da gidip bir de sen yazacaksın. okursam da siksinler.

  • muhafazakar kini ve nefretinin odağı olmuş ilçedir. öyleki %60 fark yemiş olmanın acısını tepesinden helikopter, sokağından polis eksik etmeyerek çıkartıyor.

    (bkz: beşiktaş)

  • çok doğru bir önermedir.

    algoritma şu şekilde işler erkekler açısından.

    10- düzgün müsün? evetse 20'ye , hayırsa 30'a git.
    20- sevgilin var mı ? varsa 40'a , yoksa 50'ye git.
    30- konumuz sen değilsin , bizi uğraştırma ve 60'a git.
    40- bakın düzgün ve sevgilisi var. 60'a git.
    50- demek ki düzgün değilsin.
    60- son.

  • özet: kanzuk, artık ne ara yaptıysa, bir de eskiden uçurulmuş yazarların nick'lerini yeniden kullanıma açmış. sözlüğün ilk yıllarında kullanıldığı için alamadığınız, özendiğiniz nickler varsa, yeni hesap oluşturup almayı deneyin. bakarsınız clairvoyant, author, onkaimeon, gibi kült yazar nick'lerine siz de sahip olabilirsiniz!

    ~

    ön not: malum şahıs muhteşem bir hamleyle entry silmeyi de yavaşlattığı ve otomatizasyonunu zorlaştırdığı için, 5774 entry'min tümünü silebilmek için, her çalıştırıldığında 100 entry'yi 50 dakikada silebilen script'i tam 58 kere manuel olarak başlatmam gerekiyor. günde 5-6 defa yapsam, 10 güne tüm entry'lerimi silmiş olurum diye düşünüyorum. şimdiye kadar 800 kadarı silindi ancak. (niye teker teker siliyorsun, hesabı kapa diyenler olursa, biraz aşağıyı okuyun. nick'imin başkaları tarafından tekrar kullanılmasını istemediğim için hesabı entry'siz şekilde açık tutacağım)

    ~

    ekşi sözlüğü birakma konusunda bir süredir çekincelerim vardı, ancak şu iki nokta kararımı kesinleştirdi:

    1) saniyede binlerce request'i process edebilen sözlüğün server'larını, sırf tepkilerini ortaya koyan yazarlar entry silmekte zorlansın, belki de bundan vazgeçsinler diye dakikada 2 entry silme limiti koyması. digiturk'ü iptal ettirmek için fax dayatmasından en ufak farkı yok bunun. (server yükü diyerek de aptal yerine koymasın bizi. an itibariyle türkiye'nin en çok ziyaret edilen 5. sitesinde yüzlerce yazarın birkaç saat içinde binlerce entry'sini silmesi bile, server yükününde ciddi artışa neden olmaz. kaldı ki saniyede sadece 1-2 entry siliyordu bu aralar hepimizin kullandığı entry silici script. abuse eden bir yanı da yoktu sözlügün serverlarını)

    daha da önemlisi:

    2) 2004 yılında emanon nick'iyle kaydolduğum 6. nesil yazar hesabım, formata uymamam (ilk entry'de tanım yapmama, başlıktaki entry'lere fiziksel referans içerme) gibi nedenlerle uçurulmuştu. hoş gerçi şimdi format da kalmadı, tanımsız entry'ler, @2'ler her başlıkta karşımıza çıkıyor, neyse bu konumuz değil.

    neyse, 2006 yılında tekrar hesap açmak istediğimde, emanon nick'i daha önce kullanıldığı (ve uçurulduğu) için aynı nick'i tekrar almama izin verilmemişti. o sırada komik bir gazete haberinde çıkan kafam kadar gülşah karakterinden esinlenip yeni nick'imi almıştım. bu 2. yazarlığım süresince arada bir nostalji yapıp modlog'a bakardım, eski nick'imin kayıtlarına, o zaman yaptığım format hatalarına.

    birkaç ay önce baktığımda ise, uçurulmuş (yeni adıyla leyla) eski nick'imin benden bağımsız çaylağın birine verildiğini gördüm. bu konuda ne söyleyim bilemiyorum. eski nick'lerin geri dönüşüme uğraması, aynı mahlasların yeniden farkli kişiler tarafından kullanılması nasıl bir işbilmezliktir? hadi benim yazarlığımı değersiz bulabilirsiniz, ama mesela, popüler kültür'e kezban terimini kazandıran author'un anısının üzerine, yarın bir gün feminist bir author'u mu yazar yapacaksınız? (edit: gerçekten de author'dan alakasız birisi bu nick'le çaylak hesabı açıp entry'ler girmiş iki yıl önce) ekşi sözlük'ün temeline, tarihine, nostaljiye, mahlasların kullanım amacına, her şeye ters düşen bir durum bu!

    bravo kanzuk! entry sansürleme, tema dayatma, kullanım koşullarını habersiz düzenleme, entry'leri düzenleyip kar amaçlı kullanma, bunlar güzel fikirlerdi, ama kullanılmış nick'leri başka kişilerin eline vermek özellikle muhteşem bir fikir olmuş. tebrik ediyorum.

  • dünyanın hiç bir yerinde havaalanları ile şehir içinde böyle fahiş farklar yoktur. 10 tane farklı avrupa havaalanına gittim dışarda 2'ye içerde 2,5 oluyordu. bizim ülkede turist silkmek için üstüne de uçağa binebilen zengindir diye yerliyi de silkiyorlar böyle.

  • bu insanlardan biri de benim.
    halam sayisi teyzem sayisindan amcam sayisi kadar eksik..dayim sayisi amcamdan 1 fazla..1 halamin tasaklari olsaydi amcam ile halam sayisi esit olacakti..ve hepsinin toplam sayisi 15..
    kac halamin oldugunu bilene cikolatali gofret..

  • bir zamanların şehir efsaneleri h2000, rock’n coke, rock istanbul, radar live, barışa rock, bunların içinde en istikrarlısı rock’n coke olmuştu.

    festivale ilk darbe; hazerfen havalimanında çevre halkının rahatsız olması dedikodularıydı. sözde basına yansıyan hevesli gençliğin alana sığmaması gerekçe gösterildi. hemen akabinde bir sonraki sene festivali istanbul parka taşıma kararı alındı.
    ikinci darbe; festivalin son günü dönemin başbakanı rte’nin tesadüfen sabiha gökçen havalimanına iniş yapması ve istanbul park civarından geçerken, konvoyu farkeden gençlerin kendisini barış işaretiyle selamlaması protesto amacı taşıyor denilip, bahane gösterilerek, iki sene de bir yapılmak koşuluyla festival yeniden hazerfen havalimanına taşındı...

    sonrasında zaten herkesin bildiği üzre alkol yasakları, sponsor sıkıntıları, kızlı erkekli muhabbetler, yabancı organizatörlerin elini eteğini tr den çekmesi, sanatçı ve grupların can güvenliğini bahane ederek fiyatları uçurması, bir takım yatırımcı ve prodüktörlerin daha fazla riske girememesi, ülke ekonomisi, iç savaş derken kimsenin artık festival filan havası kalmadı. kafası kaçtı.

    rock müzik bitmiş değil sadece bir grubun en az 10 kişilik ekibine para akıtmaktansa, bir tane dj getirerek sabaha kadar tek günlük festival yapmak daha mantıklı bir çözüm gibi gelmiş olabilir. ayrıca o dönem prodüksiyon şirketlerinin bir kısmı kepenk kapattı. bunun da nedeni gergin siyasi ortam ve ekonomidir. kaldı ki asi rockçıların önünü alamayan 4/5 gün gece gündüz süren bir festivaldense tertemiz bir iki gecelik dans festivali yapmak herkesin işine yaradı. biraz da 90ların o buhranlı rock punk ve metal akımı 2013 lerin sonuna doğru bozuldu denilebilir.sadece tr değil dünya da artık bu tarzda üretim yavaşladı yerini yeni akım undergrand elektronik müziğe bıraktı. bu durumu da uyuşturucuyla bağdaşlaştırmanın bir anlamı olduğunu sanmıyorum. sonuçta uyuşturucu dünya da 60lardan sonra yaygın olarak kullanılan ve müzik piyasasını yönlendirme de her zaman aktif olan bir sebepti. sadece müzikte seçenekler arttı. tarzlar fazlasıyla değişti, teknoloji ve hızlı yaşam sosyolojik kültür alt yapılarını ele geçirmeye başladı. rock müzik artık elektronik alt yapıyla mutasyona uğradı. adını duyuramamış ne kadar sanatçı varsa teknoloji sayesinde ülkesinden dışarı adım attı. biz buna gelişim dönüşüm ve çağa ayak uydurma diyoruz. bilmem anlatabildim mi ! hiç bir şey eskisi gibi kalmaz, kalamaz. monotonlaşmaya başlar. her zaman yeni bir maceraya ihtiyaç vardır. en azından dünya genelinde müzik için durum böyle gibi....