ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şafak sezer'in ekşi sözlük'ün ofisini basması
-
habere göre "bu yazıları kim yazıyorsa karşıma çıksın" demek için basmış ofisi. bütün yazarlar her gün 9-5 ekşi sözlük ofisinde mesai yapıyor zannediyor herhalde kendisi. hayır, varsa öyle bişey bilelim de biz de gelip orda yazalım. zira çok şukela bir ofis ortamı olabilir.
not: ssg maaşımı bu ay geç yatırmışsın. öptüm kib.
profesör maaşının 5 bin 656 lira olması
-
zamanında, bir tıp fakültesinde üroloji sözlüsünde, sorduğu sorulara yetersiz, yüzeysel cevaplar veren öğrenciye 'bu bilgiyle gelişmiş ülkelerden birinde olsan, seni doktor yapmazlar. hoş ben de bu donanımla profesör olamazdım, onun için seni geçiriyorum' demiş hocanın biri.
bu maaş da o hesap, her şeyimiz gibi yetersiz ama evet.
debe editi: okumuşu cahile ezdirmeyelim, devlet ihalesi alıp, iki bina dikerek dünyalığını yapan adamların yanında komik paralardır.
koşmak
-
bedenine yapabileceğin en büyük iyilik!
merhaba!
yeter artık! artık diyete başlıyorum, sağlıklı yaşayacağım diye gaza geldin ve kutsal bilgi kaynağına başvurdun değil mi? o zaman herşeyi tersinden öğrenen bu adamın entarisini bir okuyuver
öncelikle şunu bil ki doğru başlıktasın, şimdi kağıdı kalemi eline al. durup dururken içine doğan bu sonsuz spor aşkını iki dakika dizginle de oku bu entariyi bağalım genç, adamın aklını alırım
daha önceden spor yapmamış arkadaşlar için ahkam kesiyorum, bilen arkadaşlar lütfen kirimesin, yapanlarığn edenleriğğn diye maddeli maddeli entari girmesin, mesaj atsın, düzeltiriz
bu kadar saçmalığı okuduysan ya hiç işin yok ya da gerçekten kararlısın koşmaya, önce koşmak ne işe yarar bir anlatayım
- mutluluk hormonu salgılatır
- daha sağlıklı olursun, muhtemelen, daha uzun yaşarsın
- fiziğin düzelir
- nefes almayı ve bedenini daha etkin kullanmayı öğrenirsin
- kalori yakarsın
- düşünmemek, unutmak için birebirdir
ayakkap
koşmak için ihtiyacın olan tek şey bir koşu ayakkabısı. koşu ayakkabısı önemli çünkü uygun olmayan bir ayakkabı sakatlanmanıza yol açar. o yüzden internetten araştırdıktan sonra gidip bir koşu ayakkabısı alıyoruz.
nerede koşacağız?
sokakta, salonda ya da koşu pistinde farketez. benim tavsiyem, koşuyu normal hayatınıza adapte edebilmeniz için her zaman ulaşabileceğiniz bir yerde olması. sokakta koşun, koşmak için kendinize bir şart koymayın. sokakta koşarken sert zeminden dolayı bir ihtimal dizleriniz zorlanabilir, böyle bir problem yaşarsanız spor salonunda ya da koşu pistinde koşmanız daha mantıklı olacaktır.
yeme/içme nasıl olacak?
yemekten bir-birbuçuk saat sonrasına kadar koşmaya başlamayın. koşu öncesinde ve koşu boyunca kendinizi susuz bırakmayacak kadar su için. çok fazla su içmeyin, koşamazsınız.
nasıl koşacağız?
spor ayakkabınızı giydiniz, mp3 çalarınıza eye of the tiger yüklediniz, enerji dolusunuz. koşmadan önce esneme hareketleri yapmakla ilgili çeşitli görüşler var, ben koşudan önce esnememeyi tercih ediyorum ama bildiğim tek şey kesinlikle ısınmadan koşmayın. ısınmadan kastım yaklaşık bir on dakika yürümek. eğer yeni başlıyorsanız koşmayı öğrenmek için kendinize küçük hedefler koyun. koyacağınız hedefler zaman odaklı ya da mesafe odaklı olabilir. iki dakika koşacağım veya ağaca kadar koşacağım gibi. başlangıç için kendi uyguladığım yöntem running.about.com adresinden aldığım bir program. şu şekil;
koşu/yürüyüş x tekrar
örnek olarak 1/1 x10 = 1 dakika koş, 1 dakika yürü, bunu 10 kere tekrar et demek
her güne 10 dakika ısınma (yürüyüş) ve 10 dakika soğuma (yürüyüş) eklemeyi unutmuyoruz
1.gün- 1/1 x10
2.gün- 1/1 x10
3.gün- dinlenme
4.gün- 2/1 x5 + 1/1 x5
5.gün- 2/1 x5 + 1/1 x5
6.gün- dinlenme
7.gün- 2/1 x6
8.gün- 3/1 x4 + 1/1 x4
9.gün- 2/1 x6
10.gün- dinlenme
11.gün- 3/1 x5
12.gün- 2/1 x8
13.gün- dinlenme
14.gün- 3/1 x5
15.gün- 4/1 x4
16.gün- 2/1 x8
17.gün- 5/1 x4
18.gün- dinlenme
19.gün- 4/1 x6
20.gün- 2/1 x5
21.gün- 5/1 x5
bu programın bitişinden sonra kendinizi sürekli koşu için bir deneyin. yirmi dakikalık sürekli koşuya alıştığınızda artık 3 kilometre, 5 kilometre gibi hedeflere ulaşmak için koşu mesafenizi her seferinde yüzde on arttırabilirsiniz. önce zaman, sonra mesafe dememin sebebi başlangıçta zamanın daha iyi ölçülebiliyor olması. alıştıktan sonra alınan mesafe daha motive edici bir unsur oluyor.
koşarken kendinizi hiç kasmayın, alıştıkça kendi şeklinizi bulacaksınız. eller yumruk değil, tamamen açık değil rahat bir şekilde yanlarınızda salınıyor olacak. adımlarınız ne fazla büyük ne fazla küçük, nasıl rahat ediyorsanız öyle. zeminle önce topuklarınız değiyorsa dizlerinizi sakatlayabilirsiniz, adımlarınız düz atmaya çalışın, bu önemli. koşu hızınız rahatça konuşabildiğiniz hızdır, başlangıçta çok düşük hızlarda koşacak, nefes almayı öğrendikçe hızlanacaksınız. koşarken konuşmayı deneyin, eğer konuşurken nefessiz kalıyorsanız olmanız gerekenden hızlı koşuyorsunuz demektir.
nefes alsın yeter!
nefes alırken hem ağzımızdan hem burnumuzdan nefes alacağız, nefes verirken daha yavaş vereceğiz, herşey doğal ve nasıl rahat ediyorsanız öyle olacak. nefes ile ilgili olarak şöyle bir çalışma öneriyorlar, daha etkili nefes almaya alışmak için eliniz karnınızın üzerine koyun ve nefes alırken karnınız (göğüs kafesinizden daha fazla) şişip insin. bu şekilde her seferinde daha fazla nefes alabileceğiniz söyleniyor, ben denedim işe yaradı.
sakatlıklar!
bacaklarınızda yapısal bir bozukluk varsa, doğru ayakkabı kullanmazsanız, ısınmadan koşmaya başlarsanız ve kendinizi fazla zorlarsanız çok büyük bir ihtimalle sakatlanırsınız.
sakatlıktan elinizden geldiği kadar sakının ve koşarken herhangi bir acı, ağrı hissederseniz koşmayı bırakın ve dinlenin. eğer koşarken başınız dönmeye, gözünüz kararmaya başlarsa da hemen durun, devam etmeyin.
dinlenmeyi unutmayın! en iyisi bir gün koşun, bir gün dinlenin.
basamaklar!
koşmaya başladığınızda önce nefesiniz yetmeyecek, nefes almayı öğrendikten sonra dalağınız şişecek, siz fazla zorlamadan devam ettikçe kondisyonunuz artacak ve öyle bir an gelecek ki sonsuza kadar koşabileceğinizi hissedeceksiniz. metreler ayaklarınızın altından kayıp gidecek, tüm bedeniniz kendi uyumunu bulacak bir saat gibi işlemeye başlayacak ve cayır cayır mutluluk hormonu basacaksınız, tebrikler, artık yeni bir bağımlılığınız var!
ayranı açarken hoşlanılan kızın yüzüne sıçratmak
-
akabinde gidip sıçramış ayranı yalarsınız.
bir elektriklenme olduysa oldu yani...
serdar ortaç gibi şarkı sözü yazma rehberi
-
geleceğin şarkı sözü yazarlarına yol gösterecek olan formüller listesi.
şarkı sözü yazmak için önce bir serdar ortaç tema'sı seçilir:
1)ayrılık sonrası cool görünme
2)kanayan yaralarla mutlu olma
3)teknolojik aşk
4)yaz mevsimi
5)ağzıma s.çsa da seviyorum ulen
sonra leitmotiv olarak kullanılacak saçma sapan bir söz veya söz öbeği seçilir. je t'aime dö madam, binlerce şantöz var, hadi it hadi it beni mayınlı tuzaklara vb.
sonra alakasız iki mısra uyaklanır. örneğin
sevdim seni sevdim çok
yemiyom anne karnım tok
gibi.
ve işte artık biz de serdar ortaç gibi şarkı yazıp bu şarkıları 10 binlerce tl'ye satıp zengin olabiliriz. işte benim yazdığım şarkı
tutunup birer birer acılarıma
selam yolladım bütün gacılarıma
senin gibi güzelle kaçılır ama
sende o yürek yoook, yok
sende o yürek yok
bende bi kürek yok
bunlara gerek yok
yaşar bizim sevdaaamız, mız
bulurum senden çok var
bulurum senden güzel yar
güzelim senin görüşün dar
yaşar bizim sevdaaamız, mız
bu arada şarkınızı satarken nazlanmayı, başkasına söz verdim, bu şarkıyı ben okuycam triplerine girmeyi unutmayın.
16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçı
-
trabzon --> gs'ye yatar, alt yapısı
konya --> hasan kabze var, kesin yatar
antep --> okan buruk başında, kesin yatar
akhisar --> hamza'nın eski takımı, kesin yatar
mersin --> servet var, eski takımı, kesin yatar
kasımpaşa --> teknik direktörü sneijder'le aynı ülkenin vatandaşı, kesin yatar
başakşehir --> batdal var, avcı zaten galatasaraylı, kesin yatar
karabük --> furkan özçal var, emre güngör var, eski takımları kesin yatarlar
balıkesir --> sercan yıldırım var, kesin yatar
bursa --> serdar aziz gs'ye gitmek için kesin yatar
kayseri erciyes --> necati var, kesin yatar
eskişehir --> skibbe var, eski takımı, kesin yatar
burada 3 büyükler hariç tüm takımlar için şikeci tayfa tarafından uydurulan bahaneleri derlemeye çalıştım. bunlara şimdi de "başkanı galatasaray'ın şampiyon olmasını isteyen takım" dedikleri gençleri de ekleyebilirsiniz. bu takımlar arasında sadece bir tanesi yok dikkat ettiyseniz. (bkz: sivasspor). onlara laf söylememişler. ama mecnun otyakmaz, korcan çelikay, ibrahim akın gibi şikeden dolayı içerde yatmış adamlar da bu takımda.
tesadüf mü? değil.
rönesans döneminde olası rte beyanatları
-
"dünya; afedersiniz yuvarlak diyen oldu."
ırak'ın hava sahasını türkiye'ye kapatması
-
son derece elim olan bu olay karşısında gereken cevap mutlaka verilecektir, müsterih olunuz. kimse türkiye'yi denemeye kalkmasın, gazabımız şiddetlidir, herkes haddini bilsin, gereken yapılacak, sen kimsin be! gereken.
buzdolabının yumurtalığına kinder surprise dizmek
-
zengin piçi fantezisi. ulan ben ondan 1 tane alabilmek için, mermer yalıyordum. oyuncağıyla oynat bari di mi, piç seni.
1997 odtü bahar şenliği videosu
-
o kalabalığın içinde ben de olduğum için izlerken içim cız eden video.
o zamanlar odtü koleji’nde lise öğrencisiydim. bütün türkiye’yi odtü gibi sanıyorduk, sosyal medya falan olmayınca ülkedeki cahil çoğunluğun da farkında değildik. güzel bir yanılgıda yaşıyormuşuz.
yaşlandıkça daha az konuşmak
-
hiçbir zaman hikâyenin tamamını anlatamayacağını; anlatamayacak kadar büyük parçalarında saklı olduğunu bilmek.
çok konuşmanın hiçbir faydasının olmadığını görmek.
olgunlaşmak.
kaliteyi çokluğa tercih etmek.
yorulmak.