hesabın var mı? giriş yap

  • toplama bilgisayarlar hala satıldığı için 10 yaşındaki çocuk ve 40 yaşındaki adam bu nesle dahildir. neyin efsanesi onu çözemedim ancak ben.

  • şu kızı başından bastırıp ters kelepçe yaparak gözaltına almanın tek bir izahı olamaz ya. suçludur suçsuzdur orası bambaşka konular. ülkemizin nerelere geldiğinin net göstergesidir bu. katil olmak onlyfansçı olmaktan daha değerli bu ülkede.

  • ismi türkçeye seçme paradoksu olarak tercüme edilebilecek barry schwartz kitabında anlatılan kısaca şu: "birkaç seçenekle tatmin olursunuz. birçok seçenekte boğulursunuz." schwartz da kitabında bir seçim yaparken istediğine hemen hemen uyan sonuçla tatmin olup önüne bakanları "satisficer"; en iyi seçimi ararken paralize olanları, seçimi yaptıysa bile sürekli dönüp arkasına bakanları, maksimum faydayı ararken mutsuzlaşanları "maximizer" olarak tanımlıyor.

    eğer sağlık sektöründe bir ilaç üzerinde çalışıyorsanız ya da savaşta ölçümleme yapıyorsanız kusursuzluk arayışınızın devam edecek olması normal, işin doğası hatayı kaldırmaz çünkü. onlar konumuzun dışında. ama günlük yaşamında bir kot almak için mağazaya girdiğinizi düşünün. güzel ve trendy kesim bir kot istiyorsunuz. 2-3, bilemediniz 4-5 model arasından seçim yapacaksınız. mağaza -atıyorum mavi jeans- size ufak nüanslar dolu 15 seçenek sunuyor. hangisi size daha iyi oturuyor, hangisi daha çok tutuyor, millet ne almış, karşı cins hangisini beğenir, paçası şöyle mi olmalı böyle mi, beli çok mu düşük, renk bir tutam daha mı koyu olmalı, taşlanmış olmasa daha mı iyi, dizden aşağı şöyle mi insin böyle mi, aradaki 50 tl farka değer mi, ya diesel'in outlet'ine mi baksam, 50 tl yerine 70 tl farkla şunu mu denesem, kumaşlar arası neden hafif bir fark var gibi,... derken altı üstü bir kot almak için ayırdığınız zaman ve harcadığınız mental enerji giderek artıyor. sonunda seçiyorsunuz, alıyorsunuz, çıkıyorsunuz. çok güzel, hayırlı uğurlu olsun.

    bitti mi mücadele? hayır. "acaba diğerini mi alsaydım, viaport'ta daha çok seçenek bulur muydum, acaba levi's'a mı baksaydım, kazıklandım mı, daha iyi bir model vardı da görmedim mi acaba, keşke sevgilime de sorsaydım, arkadaşım benzerini 30 tl düşüğe almış, acaba moda değil mi bu model, tezgahtar elindekini vermek için mi buna yönlendirdi acaba..." derken mevzu "tüh keşke bunu almasaydım"a dayanıyor. belki de iade etmeye karar veriyorsunuz. etmediyseniz içinizi kurt kemirmeye devam ediyor. ettiyseniz bu döngüye tekrar giriyorsunuz. ya da baştan vazgeçiyorsunuz çünkü seçim "zenginliğinde" boğuldunuz.

    schwartz da "altı üstü bir kot için bu kadar zamana, çabaya, enerjiye, moral bozmaya, üstelik para da harcayıp bir de sonunda mutsuz olmaya değiyor mu, üzerinde faydayı maksimize etmek için detaylar üzerinde çok fazla kafa patlattıkça muhtemelen mutsuz olacaksınız, mümkünse seçeneklerinizi daraltın, işinizi görüyorsa uygun olanı seçin, biraz tatminkar olun, önünüze bakın" argümanını bin bir çeşit örnekle ve bilişsel yanılmaların (cognitive biases) olumsuz etkileri eşliğinde anlatıyor. biraz güdük anlattım ama teşbihte hata olmaz, mevzu bu.

  • bu soruyu varsayımlar üzerinden cevaplamak adına en azından kıyas yapabileceğimiz, hakkında kaynaklar elde edebileceğimiz bir ülke olması gerekir. bu ülke üzerinden neler olabileceğine dair bir tahminde bulunulabilir. kıyas yapacağımız ülke, 2001 yılında drahmi kullanımından euro kullanımına geçen komşumuz yunanistan.

    2001 yılında yunanistan emu'ya (economic and monetary union/avrupa ekonomi ve parasal birliği) geçtikten sonra euro kullanmaya başlanmasıyla ülkede şu beklentiler oluşmuştur:

    - kur farkından oluşan maliyet azalacaktır.
    - kur belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte ticaret ve üretim artacaktır.
    - para politikası artık ortak bir kurum tarafından belirlenecektir. dolayısıyla yunan para politikası bir iç politika malzemesi olamayarak fiyat istikrarı sağlanacaktır.
    - fiyat istikrarı sağlandığında ülkeye yatırım eğilimi fazlalaşacaktır.
    - modern kurum ve politikalarla yunan ekonomisinde reformlar gerçekleşecektir.
    - yunanistan'da bir kriz olması artık beklenmeyecektir. çünkü emu'nun yapısal politikalar ve bütçe disiplini sayesinde yunanistan aşırı bir şekilde borçlanamayacaktı (güya). bir tek yunanistan değil, ab'ye göre hiçbir euro kullanan üye böyle bir sıkıntıya düşemezdi.

    ancak bu beklentilere karşın kimi riskleri de beraberinde getirmiştir:
    - para politikası hakkında yunan hükümeti tek başına söz sahibi olamayacağı için kur ayarlamasını da artık yapamayacaktır.
    - euro kullanılmaya başlanmasıyla, düşük drahmi kuru nedeniyle kazanılan üretim avantajı kaybolacaktır. uluslararası üretimde rekabetçi pozisyonu kaybolacaktır.
    - yine düşük kur nedeniyle ülkeye yapılacak yatırımlar, daha doğrusu kur avantajıyla ülkenin milli gelir kaynaklarına yapılacak yatırımlar durabilir. (bu durum, milli üretim ve gelir kaynaklarının yağmalanmasını önleyeceği için avantaj da sayılabilir. eksi mi artı mı olduğu, ülkenin bu kaynaklarını yabancılara tamamen mi sattığı ya da ortaklık şeklinde mi sunduğu belirleyici olacaktır.)

    sonuçlara baktığımızda yunanistan birtakım faydalar elde etmeyi başarabilmiştir:
    - avrupa birliği içerisindeki ticaretinden kur riskini çıkarmış ve para dönüşümünden kaynaklı maliyeti ortadan kaldırmıştır. böylelikle ticarette herhangi bir belirsizlik yaşamamıştır.
    - euro kullanan ve kullanmayan ülkelerle yaptığı ticaretleri de euro cinsi üzerinden yaptığı için likiditesini arttırmıştır.
    - euro, diğer para birimlerine karşı değer kazandıkça yunanistan da avantajlı konuma geçmiştir.

    ancak bunun yanında kimi olumsuz sonuçlara da katlanılmıştır:
    - ihracata karşılık aynı şekilde ithalat da kolaylaşmıştır.
    - sermayenin liberalleşmesi ile büyük bir sermaye akışı yaşandı.
    - yunanistan'a sermayenin girişi ise yüksek faiz ödemeleri nedeniyle kamu ve özel sektör bankalarına kaymıştır.
    - euro, diğer para birimlerine karşı değer kazandıkça euro kullanmayan birlik ülkelerine karşı rekabet avantajını yitirmiştir. çünkü uluslararası ticarette yunan mallarının fiyatı, euro'nun değerlenmesinden dolayı diğer ülkelerin mallarıyla aynı seviyeye yaklaşmıştır. imf, yunanistan'ın bu dönemdeki rekabet gücü kaybını %25 olarak hesaplamıştır.
    - işçi maaşlarının da euro ile ödenmesi nedeniyle bu ülkede bir şeyi imal etmek avantajdan dezavantaja döndü.
    - mali disiplin sağlanamadığından bütçe açıkları verilmeye başlandı. bu açıklar, tolere edilebilir sınırın da üstüne çıktı ve kamu borçları artmaya başladı.

    işte bütün bu olumsuz sonuçların ardından yunanistan 2008-2009'da bir borç krizine girdi. hükümet, borçlarını ödeyemeyeceğini ve iflas ettiğini duyururken aynı zamanda imf ve ab'den de yardım talep etti. ab ve imf, yunanistan'ı kurtarmak için epeyce para akıttılar ancak bunun karşılığı vardı elbette. hükümetten kemer sıkma politikaları başlatması istendi. hatırlayanlarınız olacaktır, ülkede atm'lerden günlük para çekme kotası vs. getirilmiş, halk protestolar uyguluyordu.

    kaynağından yararlandığım bu makale bu geçişteki zararların, (krizden de anlaşılacağı üzere) yarardan daha fazla olduğunu ileri sürüyor. tabii bu makalenin yazıldığı tarih 2011. yani büyük yunanistan borç krizinin etkilerinin hâlâ devam ettiği yıllar. ab, yunanistan'ı kurtarabilmek adına epey bir fonlama yoluna gitti ve bunun bedelini de hem hükümet hem yunan halkı ödedi. ve ülke, en nihayetinde bu fon borçlarının son taksitini 2018'de ödeyerek kurtarma programından resmen çıkmış oldu.

    detaylı bir bilgi için bu habere göz atabilirsiniz.

    yani aslında euro kullanmaya başlamalarıyla yunanistan ilk senelerde büyük bir ekonomik büyüme ve yükseliş dönemine giriyor. ancak ilerleyen senelerde bu durum tam tersine dönüyor. araştırdığıma göre bunun böyle olmasında yunanlılar kadar ab de sorumlu. çünkü ab, güçlü bir euro ile makalede de değinildiği üzere ülkelerin krize girebileceğini hesap etmemişti. herhangi bir önlem mekanizması geliştirmemişti henüz. yunan hükümetleri ise euro'ya güvenerek ülkedeki kimi verileri yanlış gösteriyorlardı ve yüksek harcama yaptılar. ucuz krediye ulaşım sayesinde halkın tüketimi artarken, devletin gelirleri sabit kalmaya devam etti.

    ayrıca euro kullanmaya başlamak için akademik çevrelerce yunanistan'ın tam hazır olmadığı kanaati de var. yani yunanistan, kendisini yapısal olarak tam hazırlamadan euro kullanmaya başlamıştı. ab, bu konuda bir hata yapmıştı. misal belki de bu sebeple diğer ülkelerin euro kullanmaya başlaması için bir aceleleri yok. başlangıçta 11 ülkenin euro kullanmasıyla başlayan bu birliğe yunanistan krizine dek 5 ülke daha katılmıştı. 2009'dan sonra günümüze kadar ise 3 ülkeyi euro kullanımına dahil ettiler. 2023'ten sonra hırvatistan için olumlu rapor verilerek euro kullanabileceği kararlaştırılmış.

    yunanistan'ın euro kullanmadan önceki 10 yılı ve euro kullanmaya başladıktan sonra günümüze kadar olan verilerine göz atalım:

    [https://soz.lk/i/lz47kha5 görsel (kaynak)
    baktığımızda euro kullanımından önce olan yüksek enflasyon, euro kullanımı sonrasında azaldığı gibi belli bir dengeye de oturmuş. ancak kriz sonrası yunanistan'da deflasyon oluşmaya başlamış.

    dış ticaret dengesine ve gdp oranına bakalım: oranlar dış ticaret dengesi euro kullanımı öncesinde ve sonrasında da hep açık vermiş. özellikle kriz döneminde bu açık epey büyümüş ve -44 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. krizden sonra ise toparlanmaya başlayarak euro kullanımından önceki açıklardan da daha iyi bir duruma geçmiş. bu grafik, gdp oranı için de aynı şekilde gerçekleşmiş.

    işsizlik grafiğine bakıldığında da yine benzer şeyler söyleyebiliriz. ortalama %7-8 olan işsizlik rakamları krizden sonra %27'lere çıkmış. ardından da günümüze değin %16'lara düşmüş.

    bu ülkenin verilerinden yararlanarak kişisel yorumumu da bırakayım:

    türkiye için euro kullanmak şu an için imkansıza yakındır. çünkü böylesi bir enflasyon ortamında, bütçe açıkları varken ve üstelik ticaret dengemiz de eksideyken euro kullanmamıza asla ama asla izin vermezler. öncelikle euro kullanabilecek kapasiteye erişmemiz lazım.

    hadi diyelim ki 2023'ten itibaren euro kullanmaya başladık. türkiye, maalesef ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke. dolayısıyla euro'ya kolay ulaşım sayesinde birçok şeye ulaşım imkanımız da kolaylaşacak. ilk bakışta ''ne güzel işte, halk refaha erer'' gibi gözüken bu durum ileride yunanistan gibi bizi sıkıntıya sokacaktır. bugün türkiye otomotiv ve tekstil fabrikalarına sahipken; işçilere euro ile maaş ödenmesinden ötürü yatırım yapılacak ülke avantajını kaybedebilir. misal honda türkiye'de araba üretmek yerine gider romanya'da araba üretmeye başlar.

    para basma konusunda merkezi bir kuruluşun kontrolü olacağı için hükümetlerimiz kafasına göre zam belirleyemez. misal bu yıl içerisinde asgari ücrete iki kere zam yapıldı.

    enflasyonun bellir bir ortalamanın altında kalması, try/eur kurunun sabit bir dengede seyretmesi, ödemeler dengesine ulaşılması, bütçe açıklarının azaltılması gibi ekonomimiz stabilite kazanması gerekir. ki ab'nin getirdiği belki başka birçok kritere uyulması gerekecektir.

    hıı yunanistan için ise yunanistan tam hazır olmadan euro kullanımına geçti. o zamanlar ab de henüz bu euro birliğini yeni yeni tamamlamıştı. yani ne olup ne biteceği teori üzerindeydi. bu sebeple euro kullanımına geçilmesiyle başta iyi giden süreç sonra tam tersine döndü ancak bana göre euro kullanımından kaynaklanan ve uzun vadeye yayılan sıkıntılı süreç yunanistan için yine euro kullanması sayesinde kurtarıldı. çünkü bu, yunanistan'ın olduğu kadar ab'nin de sorunuydu. iyi bir politika, güçlü bir ekonomi ve mantıklı reformlar, uygulamalar sayesinde euro kullanımının avantajları bana göre elbette çok iyi. ancak bunu hep iyi seviyede tutabilecek düzenlemelere, düzenlemelere uyacak hükümetlere ihtiyacımız var diye düşünüyorum.

    yanlış belirttiğim şeyler varsa şayet yazarlar/çaylaklar hatamı düzeltmek adına mesajla ulaşabilirler.

    edit: küçük düzenlemeler

  • “şerefimiz kadar altını piyasada bulamadık. o yüzden sizin şerefiniz kadar altın aldık” deyip 2 tane çeyrek fırlatın önlerine.

  • liseden bi kız arkadaşım var, yıllardır duruyor arkadaş listemde ama tek bir kelam etmedik. bugün bi baktım şort atlet bi fotoğrafını koymuş oraya, kucağında da çocuğu. lan dedim amma bozulmuş ya kız, erkek gibi olmuş amk. yüzünü hatırlayamadım zaten, sonra biraz daha dikkat ettim, kocasıymış lan resimdeki. nerden bulduysa o karı suratlı herifi.