ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
norveç'in 8 bin suriyeli alma kararı
-
bizi alın lan suriyeliler de buraya gelsin.
tuvalette genel müdür ile karşılaşmak
-
allah çirkin şansı versin derler; tipsizliğimin en avuntu duyduğum yanı da bu sözdür. hatta züğürt tesellisi olarak kullanırdım ama gördüm ki hem tipsiz hem şanssızım arkadaş.
pisuvarda çişimi yapıyorum çok afedersiniz. içerde dayanılmaz bir koku var; ki tarifi mümkün değil. bi baktım finans müdürü çıktı içeriden, valla ben öyle sıçsam insanlığımdan utanırdım. ama herif hiç bir şey olmamış gibi ellerini yıkadı, çıkarken de göz kırptı.
pisuvarda işim bitti tam ellerimi yıkamaya gidiyorum, genel müdür girdi içeriye. göz göze geldik. bu arada dışarının temiz havasından sonra tuvaletin havasını soluyunca rengi falan değişti:
- hay maşalllaaah... ahmetcim neden bu kadar zayıf olduğunu anlamış olduk böylece.
- efendim maamut bey? (ihale bana kalıyor yavaş yavaş)
- düşük yapmışsın diyorum, geçmiş olsun iyi misin?
- ehehe iyiyim, sağolun.
aradan 1 hafta geçer, tuvalet kapısında yolumuz kesişir. genel müdür geçen hafta burnunun direklerini sızım sızım sızlatan kokuyu anımsamış olacak ki; iç çekerek "neyse" der, arkasını dönüp ofise doğru yürümeye devam eder.
bense arkadan melül melül bakarak;
- "ben yapmadım miki yaptı" diyip, işemeye giderim.
hiç gereği yok ama editi: 850 kişinin çalıştığı bir japon fabrikasında, genel müdürle aynı tuvaleti pisleyebilirsiniz.
hatta hatta bu firmanın japonya'dan gelen ceo'su ile yan yana çişini yapan arkadaşım var* :)
grand yazıcı uludağ
-
influencer denen gerizekalılara prim vermediği için ilk fırsatta kalacağım oteldir.
öğrenim kredisi
-
annem babam işsizdi. bir evden başka bir şeyimiz yoktu. aylık gelirimiz 300 lira oluyor belki olmuyordu. cidden yarı aç yaşıyorduk. ve sevgili devlet bana ve kardeşime kredi verirken babası kuyumcu olan arkadaşıma bursu layık görmüştü. neyin ülkesi, neyin adaleti. pırıl pırıl 10000 lira borcum var kendisine.
bursa'da aranan kişinin vurulma anı
-
polisin bu tarz durumlarda bunu çekinmeden yapabilmesi lazım. tebrik ediyorum vuran polisi.
kefenimle yola çıktım deyip markete saklanan lider
-
aynı zamanda birilerinin (bas bas haykırdıkları üzere) yıllardır beklediği liderdir. değdi mi lan beklediğinize? bence değmedi.
neyse, bugün soma'da bir süpermarket, yarın umarım malezya'nın ücra bir köşesi.
6 yaşındaki çocuğunu kuran kursuna gönderen millet
-
babasının sorumsuzluğuna annesinin ise daha rahat televizyon izleme densizliğine kurban giden çocuktur
master and margarita
-
mihail bulgakov'un tanınmasını sağlayan, fantastik açıdan sistem eleştirisi yapan romanı.insanların ikiyüzlülüklerini, paraya, gösterişe,şatafata ve erkeklerin kadına olan düşkünlüklerini ve bu durum karşısındaki acziyetini, dönemin baskıcı yönetimini çeşitli imgelerle okuyucuya anlatır.
üniversite hayatı
-
şahsen benim için bok gibi geçmiş bir hayattır. ne hatırlamak ne de anlatmak isterim.
edit: ulan bu entrynin bu kadar beğenileceğini hiç tahmin etmemiştim. herkesin mi kötü geçti arkadaş? :)
dr. görkem ev
-
bir üstünde dr.görkem cep vardır.
yurtdışına kaçan hekim sayısının 15 kat artması
-
gidebildikleri içindir. ülkenin %90 ı kaçar gider gidebilse.