hesabın var mı? giriş yap

  • istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.

  • ilk zamanlarda yaşanan bir telefon konuşması;
    beholder: alo
    ast: astsubay cafer ( agzinin içinde geveleyerek)
    beholder: kim?
    ast: astsubay cafer ( istifini bozmadan)
    beholder: tane tane söyle anlamıyorum
    ast: as subay ca fer
    beholder: tamam, ne oldu?
    ast: sen kısa dönemsin di mi?
    beholder: evet!?
    ast: uzun dönemlerden birini çaar bakıim.
    beholder: olur (yüzzüsce)

  • o kadar çok youtuber var ve o kadar farklı isimde, etikette videoları var ki tüm anahtar kelimeleri ele geçirmiş durumdalar. youtube buna bir çözüm bulmazsa kendi bacağına sıkmış olur.

    youtube'u nasıl çöplüğe çevirdiklerini örneklerle anlatayım:

    >> mesela "olta" konusunda merak ettiğiniz bir şey var, oltacılıkla, balık avlamayla ilgili / alakalı videolar gelsin diye "olta" (ve alakalı anahtar kelimeleri) arattınız, karşınıza çıkan ilk sonuç: "kuzenimi nasıl oltaya getirdim?" (youtuber videosu)

    >> "pasta" dersiniz: "arkadaşıma pastalı şaka [suratına pastayı yapıştırdım]" (youtuber videosu)

    >> "covid" dediniz. "salgınlar insanlığın sonunu mu getirecek?" (farklı rivayetler ve efsaneler içeren youtuber videosu)

    bu örnekler uzar gider... youtube'un farklı filtreleme seçenekleri mevcut olsa da, o kadar fazla entertainment / clickbait / çöp video barındırıyor ki, bazen insan ne yaparsa yapsın bu video çöplüğünden kurtulup istediği sonuca ulaşamıyor.

  • kelime seçim ve sıralaması yanlış olsa da, bu konulara merakı olan birçok kişinin aklındaki soru.

    her ne kadar evrenin büyük patlama ile oluştuğunu söylesek ve bunu birçok kanıtla desteklesek de, tam olarak bu patlama anına ve ondan öncesine ilişkin pek bilgimiz yok. sadece tahminlerimiz var. bu sorunun cevabı da bu tahminlerin gerçeklik ihtimaline bağlı.

    şöyle ki;

    büyük patlama'nın gerçekleştiği ana ve ondan sonra geçen 10 üzeri -13 saniyelik sürece ilişkin net bir bilgimiz yok. ancak bu andan sonra neler olduğunu bilebiliyoruz (bazı gözlem, ölçüm ve modellemeler sayesinde.)

    peki neden böyle bir patlama gerçekleşti ve öncesinde ne vardı? dediğim gibi, bunun kesin bir cevabı yok, ama teorik fizikçilerin ve astrofizikçilerin birtakım tahminleri var elbette.

    - bir görüşe göre, tam olarak şu anki hâli ve boyutlarıyla olmasa da, evren hep vardı. yani sonsuz "zaman"dır oradaydı ve bir şekilde bir enerji tetiklenmesi olduğu için büyük patlama yaşandı. tabii büyük patlama öncesindeki zaman kavramı tartışılabilir. zira biz, bildiğimiz anlamdaki uzay zamanın büyük patlama ile ortaya çıkıp şekillenmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyoruz. bu durumda büyük patlama öncesi için konuşursak "sonsuz zaman" kavramı bizim bildiğimizden farklı olabilir (ya da öyle bir kavram hiç olmayabilir.)

    - bir başka görüşe göre, şu anda bildiğimiz 3+1 boyut dışında da boyutlar var ve etkileşime geçemediğimiz başka evrenler, bu boyutlarda yer alıyor. bizim evrenimiz sakin sessiz bir şekilde orada salınıp dururken bir başka evrenle çarpıştı ve çarpışmada açığa çıkan enerji sonunda gerçekleşen büyük patlama ile şu anki halini aldı.

    bunu gözlemlerle test etmenin bir yolu var mı? evet, bazı tahminler yapılabilir bununla ilgili. hatta geçen yıllarda uzayda keşfedilen ve adına void dediğimiz büyük boş alanlardan bir tanesi o kadar büyük ki, bunun bahsi geçen türden bir çarpışmadan geriye kalmış olabileceğine ilişkin tahminler var. bu konuyu araştırmaya devam ediyor bilim camiası.

    - üçüncü görüşe göre, yine birçok evren var ve bunların hareketleri tıpkı su damlaları ya da lav lambalarında olduğu gibi akışkan şekilde gerçekleşiyor. tabii bu durumda hâlihazırda var olan evrenlerden parçalar ayrılıyor ve daha ufak boyutlu yeni evrenler ortaya çıkıyor. evrenimiz bu şekilde ortaya çıkmış olabilir. elbette böyle bir durumda bizim evrenimizden de kopmalar gerçekleşebilir.

    eğer yukarıdaki senaryolardan biri gerçekse, evrenimiz bir başka evren içerisinde genişliyor olabilir tabii ki ama...

    şu an için gözlemlediğimiz kadarıyla, durum pek de böyle değil gibi duruyor.

    burada devreye "comoving coordinates" dediğimiz kavram giriyor ve aşağıda gördüğünüz gibi, bu tür bir koordinat sisteminde cisimlerin arasındaki mesafe artsa da birbirlerine göre koordinatları değişmiyor:

    görsel
    (görsel buradan alıntı)

    resme dikkat edin. iki adet galaksi, mavi olarak çizilmiş. soldaki ufak şekle dikkat ederseniz, şeklin sol tarafındaki galaksiden sağ tarafındakine gitmek için 3 kare sağa, 2 kare aşağıya gitmeniz gerekiyor.

    şimdi sağdaki şekle bakın. şekil daha geniş olduğu hâlde, soldaki galaksiden sağdakine gitmek için yine 3 kare sağa, 2 kare aşağıya gitmek durumundasınız. burada şekil sündü, genişledi ama iki galaksinin koordinatları birbirine göre hâlâ aynı.

    ***

    başlığı açıp soruyu soran arkadaşa verip veriştirmişsiniz, ama aslında bu konuyla ilgilenmeye yeni yeni başlayan hemen hemen herkesin aklına gelen bir şeyi söylemiş. eğer evren genişliyorsa, neyin içinde genişliyor sorusunu ben gök bilimci olarak çok duydum. mutlaka siz de sormuş ya da duymuşsunuzdur.

    biz insanlar, duyu organlarımız ve tecrübelerimiz nedeniyle genişleme kelimesini içinde bulunulması gereken bir ortam ile bağdaştırıyoruz doğal olarak ve bir ortamdan bağımsız bir genişleme fikrini algılayamayabiliyoruz. kaldı ki zaten "evren genişliyor" ifadesi aslında çok doğru bir ifade değil. evrenin gerçekleştirdiği şey, fırın içinde kabaran bir kekin, yani bir ortam içerisinde şişmekte olan herhangi bir şeyin hareketinden ziyade bir nevi sünme, esneme hareketidir.

    nasıl?

    gözünüzde şöyle canlandırın; sonsuz uzunluktaki bir ipe ikişer metre ara ile mandallar astınız. sonra bu dizaynı beğenmediniz ve sonsuz uzunluktaki bu esnek ipinizi birbirine uzak noktalardan çekerek iyice esnettiniz. ip hâlâ sonsuz, ama mandalların arasındaki mesafe, ipi gerdiğiniz için iyice açıldı. işte tıpkı bunun gibi, evren sonsuz ise galaksilerin aralarındaki açılma, evrenin bizim anladığımız anlamda genişlediğinin değil esnediğinin bir göstergesidir.

    bu konular hakkında, özellikle ingilizce bilen arkadaşlar için bol miktarda kaynak var, internet üzerinden erişebilecekleri. bu konuda isim yapmış yabancı üniversitelerin resmi siteleri gibi... o tür yerlerden araştırdığınızda, olayın aslında yukarıda anlattığım şekilde anlatıldığını "bir şeyin içerisinde genişleyen evren" fikrinin ise bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu göreceksiniz.

  • uzun yıllardır var olmayan sistemdir. eskiden normal yazı ile yazar, ayrıyeten güzel yazı yazma dersi diye bir derste el yazısı yazmayı öğrenirdik. birkaç senedir direkt o güzel yazı denen garip yazıyla yazmayı öğretiyorlar ve öğrenciler de bok gibi yazıyor doğal olarak.

  • asil sebep, ne oylamadaki adaletsizlik ne de hadise'nin kiyafetidir.

    bana gore baslica birkac sebebi var:

    - bu tarz organizasyonlarda (eurovision, dunya kupasi, avrupa sampiyonasi vs) tum ulke bir olur temsilcimizi destekler. akp'nin tum stratejisi toplumu kutuplastirmak uzerine kurulu oldugu icin, toplumun farkli kesimlerinin -aralarindaki farkliliklara ragmen- bir araya gelmesi akp'nin isine gelmez.

    - turk vatandaslarinin -ozellikle interneti kisitli kullananlar ya da hic kullanmayanlari- avrupa'nin medeniyet seviyesinden ve hayat standartlarindan haberdar olmamasini istemesi.

    - bir de son zamanlarda eurovision'da lgbtq+ agirlikli katilimcilarin olmasi.

    edit: imla