hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaşının kız kardeşine yazan müfit.

    bir de ruşen amcanın oğlu sedat mı ne vardı, kendisini gördüğümüzü hiç hatırlamıyorum izleyiciler olarak.

    edit: nurşen değil ruşenmiş. higoriyana teşekkürler uyarısı için.

  • hiperbarik oksijen tedavisi nedir?

    hiperbarik oksijen tedavisi (hbo2); kumanda panellerinden basınç ayarları yapılabilen, medikal uygulamalar için hazırlanmış, basınç odaları içerisine alınan hastalara, 1 atmosferden (deniz seviyesi = 1 ata = 760 mm hg) daha yüksek basınç altında (ortalama 2 ila 3 ata) maske, başlık veya endotrakeal tüple belli disiplin ve aralıklarla %100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan, modern bir tedavi yöntemidir.

    hbo2 tedavisi birçok hastalık grubunda, esas tedaviye yardımcı olarak veya ana tedavi unsuru olarak kullanılmaktadır. iyi seçilmiş vakalarda cerrahi ve medikal tedavi yöntemleri ile birlikte hbo2 kullanımı tedavi süresini kısaltmakta, amputasyon sayı ve seviyelerini azaltmaktadır.

    hbo2 tedavisi nasil etki eder?

    hbo2‘nun iki temel fiziksel etkisi vardır. ilki, yüksek basınç nedeni ile gaz volümlerinde azalmaya neden olmasıdır. bu etkisinden özellikle gaz embolilerinde ve dekompresyon hastalıklarında (vurgun) yararlanılır. diğer etkisi ise; normal şartlar altında oksijen vucutta sadece kırmızı kan hücreleri tarafından taşınır. hbo2 tedavisinde ise artan atmosfer basıncı ile oksijen diğer bütün vücut sıvılarında da (plazma, beyin-omurilik sıvısı, lenf sistemi ve kemik) taşınabilir hale gelmektedir. bu yolla gelen ekstra oksijen kan dolaşımı bozulmuş bile olsa zarar görmüş dokulara ulaşabilir ve iyileşme sürecinin başlamasına neden olur.
    özetle hbo2 tedavisi ile:
    yara bölgesindeki lökosit aktivasyonu güçlenir.
    yara bölgesinde yeni damar oluşumu (angiogenesis) sağlanır.
    yara bölgesinde konnektif doku oluşumu uyarılır.
    plazmada çözünen oksijen miktarı artar.
    hipoksik dokuların oksijenasyonu sağlanır.
    anaerobik bakterilerin üremesi durdurulur.
    bazı antibiyotikler ile sinerjistik etki sağlanır.
    vazokonstriksiyon sayesinde ödem azalır.
    karbonmonoksit ve siyanid zehirlenmelerinde sitotoksik etkiyi önler.

    hastalar tedavi sirasinda neler hisseder?

    hastalar seansın başlaması ile kuru dalış olarak adlandırılan basınç artışını kulaklarında hissederler. hastalar kendilerine öğretildiği şekliyle yutkunarak veya burunlarını kapatıp kulaklarına iç hava basıncı uygulayarak (valsalva manevrası) basınç eşitlemesini gerçekleştirirler. tedavi basıncına gelindikten sonra hastalar dış ortamdaki yaşam rahatlığına ulaşırlar.

    tedavi süresi ne kadardir?

    hbo2 tedavi endikasyonu olan hastalar; hastalık çeşidi ve derecesine göre 45 dakikadan 5 saate kadar uzayabilen seanslarla tedavi görürler. hastalar genellikle günde 1 defa, 2 - 2,5 saat süren tedavi seansına girerler. hastalar haftada 1 veya 2 gün istiharatli sayılırlar ve tedaviye alınmazlar. toplam seans sayısı hastalığa göre değişmektedir.

  • cem yilmaz'in insanoglundan her gecen gun biraz daha nefret etmesinin disa vurumu olan film.

    adam nasil nefret ettiyse cevresindeki cahilinden de, okumusundan da, sosyetesinden de, koylusunden de...

    yardirmis.

    inanilmaz bir hikaye anlatimi var bayiliyorum ya.

    --- spoiler ---

    kendini merkeze koy, kendini merkeze koy...kimim ben ? belki gotun tekiyim, niye merkeze koyuyorum?
    --- spoiler ---

    ahahah tek cumlede butun yasam koclari ve sosyal medya psikologlarinin icinden gecmis abimiz.

  • isveçlilerin yoğun olarak kullanıp ürettiği tütün ürünü.

    bana da isviçreli bir arkadaş getirdi 4 kutu. sigara muhabbeti açılmıştı, günde 1 paket içiyorum diyince "have you evet tried snus?" dedi, o ney la dedim de kendisi anlattı. bu ürün ton balığı kutularının daha küçüğü kaplara koyularak satılıyor. içerisinde markasına göre değişmekle birlikte -bende olanlar doğrultusunda- 15 ile 25 arasında tütün poşeti bulunuyor.

    kutusu: tık
    içi: tık

    kullanımı da şöyle; kutuyu açıp içerisinden bir poşet alıyorsunuz, üst dudağın sağ ya da sol tarafına (neden ortası değil bilmiyorum, bizim eleman şiddetle ortaya koymamamı tavsiye etti.) diş etiyle dudak arasına yerleştiriyorsunuz.

    mantığı da şöyle; siz snusü yerleştirdikten sonra poşetin içindeki tütünden yavaş yavaş nikotin yayılıyor, dudağınız da o nikotini emip vücuda nikotin sokuyor. siz de -ülkemizde olan şekliyle- sigaradan aldığınız nikotini bundan alıyorsunuz, dolayısıyla sigara isteğiniz azalıyor.

    peki etkileri nedir? arkadaşlar öncelikle bu şey ilk 3-4 kullanımda deli gibi yakıyor dudağınızı. gözümden yaş geldi ki 182 95kg adamım lan ben, koyduğumu oturturum. oturdum ağladım resmen bu acı bir an önce dinsin diye. kullanırken de aynı zamanda isviçreli arkadaşla konuşuyordum, o bana anlatıyordu nasıl kullanılacağını. ona dert yanarken "keep calm, don't be coward" falan dedi, 5. dakikanın sonunda da "şu an acı hissetmiyor olman gerekiyor" falan dedi, he dedim ve cidden durdu. sizin tercihinize göre 20-40 dakika arası durabilir. ben genelde yarım saat civarı tutuyorum.

    şimdi siz diyeceksiniz ki, ee o kadar anlattın da sigaranın yerini gerçekten tutuyor mu? demezseniz de ben demiştim ve cevabımı buldum. ama söylemem. parayla aslanım, verirsin parayı alırsın bilgiyi. şaka şaka. evet tutuyor, ama nasıl?

    biz elemanla konuşurken kendisi de demişti, "smokers has 2 habit about smoking. one of is nicotine addicting and the other one is smoking addict. snus can help about nicotine addict, when you use snus you will forget the smoking addict, because your brain wants nicotine, not smoking. but your habits wants to 'smoking', you know hit the cigarette, play with smoking etc... you'll forget all of these if you become a regular snus addict, and the finally you will be a nicotine addict as ı am."

    yani diyor ki aslında sigaranın iki tür bağımlılığı var, birisi nikotin alışkanlığı diğeri sigaraya bağlı olan alışkanlık. sen snus kullandıkça vücudunun nikotin ihtiyacını karşılayacaksın ve sigaraya bağlı alışkanlığını unutacaksın, küle vurmak ya da elinde sigaraya oynamak gibi. finalde de benim gibi sigara bağımlısı değil nikotin bağımlısı olacaksın.

    açıkçası benim canım "sigara" istiyordu. bu beynin bir yanılsaması, siz vücudunuza yoğun nikotini bu zamana kadar hep sigarayla yüklediğiniz için başka bir tütün ürünü kullanarak nikotin alamayacağınızı düşünüyorsunuz ama öyle olmuyor, kullandıktan sonra sigara kadar tatmin ediyor, zaten insanların dediği şey de bu. rahatlama hissi, kafayı güzel yapma hissi vs. diye. bunun nedeni de bazı snuslerin nikotin oranının çok fazla olması. bir sigarada yaklaşık 0.8-1mg arası nikotin bulunurken tek bir poşet snuste 20mg kadar nikotin bulunabiliyor. tabii ki bu da markasına göre değişiyor.

    bu kadar yazdık, gelelim teminat kısmına. bunu türkiye'den satın alabilir misiniz? günümüz koşullarıyla hayır. bir kere bu ürün yasak (aslında e-sigara gibi, getirtebilen bulabilirsen alırsın. ama satışını yapan birileri varsa inanmayın, muhtemelen dolandırıcıdır.) dolayısıyla yurt içinde olup da almanız imkansız. ya yurt dışına çıkıp orada alıp geleceksiniz, ya da yurt dışından gelen birileri size getirecek. bir diğer husus da fiyat kısmı. bana getiren eleman kutusuna 3 euro dedi, türkiyede satış yaptığını iddia eden siteler 450 lira diyor asdgjpoadskgo. kanmayın arkadaşlar, ben denemedim ama yüksek ihtimalle dolandırılacaksınız.

    işin özü sigaradan daha az zararlı, ama zararlı bir madde bu. ya sigara içip gırtlak ya da akciğer kanseri olacaksınız, ya da snus kullanıp ağız kanseri. tercih sizin.

  • bu terorun iki cesidi var. biri web tarayici uzerinden siparis verme seklinde, ki bence teror sayilmaz.

    esas teror "siparis vermek icin uygulama indirmeniz lazim" teroru. o terorun bir ileriki asamasi da "siparis vermek icin indirmek zorunda oldugunuz uygulamada hesap acmaniz lazim" teroru. yooo dostum bunu yapan mekanlardan isik hiziyla kalkiyorum.

    edit: cok mesaj geldi, londra'daydi bu.

    edit2: bir yazar arkadas iletti, istanbul sirkeci'de de bir mekan yapiyormus bunu, en azindan bir sure oncesine kadar

  • hamit altıntop sakatlandığında halama akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı.

    halam, onca kemoterapi gördü akciğer kanserini yendiğini öğrendim bugün, bu hamit hala iyileşemedi.

    bacağı komple koptu yeni bacak mı diktiler bu adama nasıl bir sakatlık bu amk.

    edit: adam yılda bi kere aklıma gelir entry yazarım, bileğini kırar. adını anmamı istediğiniz kaynananız filan varsa söyleyin yani.. biraz okkalı anarım adını direk mefta.