ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilk kez sevgilisini aldatacaklara tavsiyeler
-
unutmayın, sevgilinize karşı elinizde güçlü bir silah var: yakalanmamak.*
canlı yayında komşu tarafından tehdit edilmek
-
nezaketinden ödün vermeyen ancak cesaretini de belli eden, oldukça ölçülü ve düzgün bir şekilde konuşan kel ve sakallı bir abi içeren video. karşısında ise çeşitli sesler çıkaran bir primat var.
the new world
-
hipnotize olmus bir sekilde dalgin dalgin seyretmenizi saglayan, terence malick filmi. yeni dunyanin kesfi gibi hollywood klisesine donusmesi cok kolay olan konu nasil bu kadar zemine itilir basariyla, nasil da bir sis gibi orter ama gizlemez bir filmi hala anlamis degilim. hakettigi sekilde agir ilerleyen, son zamanlarda seyrettigim en guzel ask filmi..yonetmen neler dusunmus bu filmi cekerken, aklindan neler gecmis merak ettigim, siirsel sinemaya en guzel orneklerden..
ben bunu zamanında nasıl giymişim denilen şeyler
-
daha beterini henüz bu başlıkta okuyamadığım: alttan geçirmeli yavru ağzı renkli tayt.
ama allahını seven vurmasın ilkokula gidiyordum ve 90'larda bu tayt her evde her cins-i latifin kıçındaydı.
emre aköz
-
arkadaşın evreni paralel olsa yine iyi, bizimkini dikine kesiyor.
22 ağustos 2010 sedat kapanoğlu röportajı
-
okumayanlar için özet geliyor:
n.a: ekşi sözlük pis, kaka ve bok sizce de öyle değil mi?
s.k: değil.
istanbul'u itici yapan detaylar
-
- aşırı kalabalık, sıra oluşmayan hiçbir yer yok. ki halkımızın sıra kavramını düşünün. evet istanbul halkı daha bi cahil.
- suriyeliler her tarafta. özellikle geceleri çıkıyorlar, berbat.
- pahalılık. sonradan görme halk. en kötü ev 1000 lira olur mu??
- yemek olayı. "yok o orda yenir yok bu burda yenir" diye diye, dışarda yemek yemek ateş pahası, her yer isminin başına "tarihi" eklemiş. kim kimi dolandırabilirse.
- eminönü'yü hiç söylemeyeceğim. hayatımda gördüğüm en kaos ortam. bir deniz kenarı bu derece "bok" edilebilirdi.
- aşırı dar sokakları ve trafiği de söylemeyeyim.
iyi yan say deseniz cidden zor. insanlar ayda bir deniz görebilmek için deli gibi çalışıyorlar. facebook mutlusu o insanlar. "beykozda kahvaltıya geldik xdxd" emin olun gelmeden önce 2 saat trafikte takılıp, mekan önünde de 1 saat kahvaltı sırası beklemişlerdir. (evet orada da sıra var)
yaran diyaloglar
-
bundan kac zaman once hatirlamiyorum ama, baskul almak bi' beyaz esya magazasina girdim. niyetim hem fiyat ogrenmek, isime gelirse almak. neyse yasli bir amca var satista. nedir ne degildir diye sordum.
ben-kac lira bunlar amca ?
amca- filankes lira.
ben- e tavsiye ediyomusun ?
amca- bunu ustune sabah donla cikip tartilcan kizim .
ben- ohom.. taksit filan oluyo di mi ?
amca- sabah kalkican, bisey yiyip icmeden, donla cikican bunun ustune oyle tartilcan.
ben- heee... sey neyse ben bi iki yere daha bakayim.
amca- sutyen donunla cikican ustune !!
ben- haa. ooldu. hayirli isler.
amca- don, don mutlaka onunla tartil.
yemin ederim, nasil ciktim, nasil kactim hatirlamiyorum.
odur budur, herkese derim bunu.
-donla tartil !!
mordor demir döküm fabrikası
-
saruman'ın ploreteryayı kapitalizme değişip orkların emeklerini sömürdüğü fabrikadır. daha sonra yüzük sendikasının kurulması an meselesi. karl gandalf ücretler için isyan çıkarmıştır bu fabrikada. ayrıca cama çıkan, tütün saran yaratıkların antik tarihin efsane aşklarına konu olduğu mekandır.
andromeda galaksisine gitmenin imkansız olması
yaran fıkralar
-
adamın biri, pejo marka bir minibüs alır.
sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
yolculardan biri:
-kaptan yavaş, bir yere çarpacağız! der.
şoför:
-sen pejo'yu biliyor musun? der.
yolcu:
-hayır! der.
şoför: -o zaman sus der ve devam eder.
minibüs hızlanmaya devam eder..
bir yolcu daha seslenir:
-oğlum ben hastayım, biraz yavaş!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
amca ne bilsin,
-hayır! der.
-o zaman sus der, şoför..
bu kez bir kadın seslenir:
-hamileyim! lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürceğim !!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
kadın:
-yok! der.
şoför yine aynı cevabı verir..
arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-yavaş git kardeşim, öldüreceksin bizi !!!
şoför yine sorar:
-sen pejo'yu biliyor musun?
genç:
-biliyorum lan, ne olacak? der.
şoför:
-o zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?...
durumumuz budur !
sözlük nick'lerinden meslek tahmini yapmak
dan piraro'dan erdil yaşaroğlu'na telif suçlaması
-
üst edit: erdil yaşaroğlu dan piraro'dan gizlice özür dilemiş ve dava açmaması için uzun bir mesaj döşemiş. yani yaptığı hırsızlığı kabul etmiş.
https://www.bizarro.com/…2/7/repairing-what-you-sow
amerikali karikaturist piraro'dan dun yedigin hurmalar tarzi bomba gibi suclamadir. erdil yasaroglu sadece ulusal degil uluslararasi ortamda da rezil olmustur.
https://twitter.com/…rro/status/1357038100048920577
emekli, ogretmen, ogrenci demeden blogunda, forumunda, slaydinda begendigi karikaturu paylasti diye kurdugu sebekeyle magdur edip telif adı altında on binlerce lira almaya calisan erdil yasaroglu'nun takkesi dustu. kendisi bizzat yuzlerce karikaturistin karikaturunu kendi sitesi komizakaze.net'te izinsiz yayinlamis. hatta kendi kafasina gore tercume edip imzasina bile yer vermemis.
(bkz: #118783332)
(bkz: #118787850)
https://en.wikipedia.org/wiki/dan_piraro
ssg.jpg
-
(bkz: aa bu benim lan)
saniyelik salaklıklar
-
binilen takside taksici sigara içiyordur ve sorar:
-hocam sigaranın zararı var mı?
-aa akciğer kanseri... ehem yok yok içebilirsiniz.