ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
misvak dergisinin ekşi sözlük temalı karikatürü
-
bokun üzerine 'ekşi entryleri' yazdıkları iyi olmuş . ilk bakışta insan ekşicileri sinek kendilerini de bok olarak resmettiklerini düşünüyor çünkü.
shit test
-
kadınların karsı cinsi sınamak için bilinçli veya bilinçsiz olarak uyguladıkları testlerdir aka "fitness test". bu testlerin sıklıgı vede siddeti erkek ve kadın arasındaki ilişkiye göre degişir.
shit testleri ne kadar erken fark edip, dogrudan cevap vermeden espriye vurarak, onaylayarak veya sorunun asıl amacını fark ettiginizi göstererek cevaplarsanız o kadar basarıyla gecmis olursunuz.
bir kac örnek soru yazıp cevaplayayım konseptin daha iyi kavranması için.
- sokakta gördügün bütün kızlara gelip böyle asılıyor musun?
+ yalnızca ilgi çekici bulduklarıma.
+ fırsat buldukca.
- daha önce kac kisiyle birlikte oldun?
+ 70.5 oldu seninle birlikte, yarımın nereden geldiğini sorma. ( herhangi uçuk bir rakam olabilir )
+ sen ilksin. ( tecrübeli biri oldugunuz asikar ise )
- sen az once yan masadaki kızları mı kestin? (büyük ihtimal kesmediğiniz halde sorulmustur bu soru )
+ göz alıskanlıgı, su ana kadar ilgimi korumayı basardın yerinde olsam cok dert etmezdim.
ilk bakışta yukarıdaki soruları düzgünce cevaplamakta bir sakınca olmadıgı görünsede soruları uygun bir şekilde cevaplamamak, kadının size olan arzusunu azaltır.
http://www.urbandictionary.com/….php?term=shit test
topsun falan ama birkaç şarkın güzel
-
edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
al emenike;
http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi
mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.
bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.
mabet matiz'in cevabı;
“merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”
dresden
-
yaz aylarinda inanilmaz bir guzellige burunur. ozellikle altstadt kismi gercekten nefistir. eski binalar, yollar ve o eski yuzyillarin havasi hissedilir. ozellikle bir zamanlarin cok zengin bir sehri oldugunu hemen anlarsiniz. ayrica insana dogu avrupa ile bati avrupa'nin bir sentezini sunar dresden. artistlerin yasadiklari ufak binalar, sokak aralarinda sikismis firinlar ve pastaneleriyle ozel bir sehirdir. nehir boyunca calisan nostaljik buharli gemiler vardir. sadece bu gemilerde icilebilen ozel biralar da bulunur.
su siralarda merkezden 2 km uzaga aptal bir kopru yapilmaktadir ve sirf bu yuzden unesco dunya miraslari listesinden cikarilmistir. politik hiyarliklar evrensel sanirim.
madem kural yok gidip 20 tane mercedes kiralayayım
-
"çok iyi olur" şeklinde cevap verilesi
patatesi pişirmeyi akıl eden ilk insan
-
mübarek biri. çünkü patatesi ilk gören kişi ben olsam muhtemelen bir ısırık alıp tükürür, "arkadaşlar yemeyin bunu rezil bir tadı var, şu karşı ağaçtaki kırmızı şeyleri bir deneyelim." filan derdim ve böylelikle patates denilen mucizevi besin keşfedilemezdi. ama işte biri bunu almış, ateşte yakmış ve tuzlamış, sonra biri yağda kızartmış, öteki haşlamış... neler neler ya. çok güzel tadı var.
isveç'ten türkiye'ye kesin dönüş yapan türk
-
özellikle parasal rakamları gördükten sonra yaşadığım yerden şüphe ettiren yazıdır. günlük ortalama 200 euro nedir ya ne yapıyorsun sen her gün barda şişe mi açıyorsun. ortalama 120 kron nedir şehir içi ulaşım için, 20 krona metroya biniyorum ben stockholm'de.
edit: yazarın isveç'te yaşadığına zerre kadar inanmıyorum. aklı sıra kanada'ya göç eden bir çiftin veda yazısı'na kontra yaparak debeye girecek çakal, yermiyiz bunları.
edit 2: yazarın türkiye'de yaşadığının kanıtları kendi entrylerinden
(bkz: #57756521)
(bkz: #56927064)
(bkz: #55637208)
(bkz: #56617768)
muharrem sarıkaya'nın ses teknikerine tokat atması
-
fatih altaylı sen de bu adamı o mevkiide hala tutarsan o tokatın ortağı sayılırsın.
4 mayıs 2022 istanbul valiliği basın açıklaması
-
- evet beyler şimdi hep beraber biraz gaz alıyoruz.
+ ne diyelim başkanım?
- sen 300-500 göçmen yakaladık de, sen sınırları kale gibi koruyoruz de, sen bu arkadaşlar misafir zaten gidecekler de. hadi bakalım.
+ ama başkanım ümmet, himmet, ensar falan filan!
- şişti olm ortam kör müsün, onu sonra söyleriz.
merkeze uzak lüks ev vs merkeze yakın eski ev
-
merkeze yakın nispeten eski evde yaşayan biri olarak, merkeze uzak lüks evi tercih edeceğim kıyaslamadır. her ne kadar merkezi bir yerde yaşanıyor olsa da, trafikten, gürültüden ve keşmekeşten asla kurtulamazsınız. en kaliteli zamanın evde geçirildiğine inanan biriyim,bu açıdan sakin ve huzurlu bir ev ortamı, hayatınıza olumlu yönde katkı yapacaktır. altınızda araba olduğu sürece mesafeler azalır zaten. dikkat edilmesi gereken tek nokta, evinize gidiş yolunun kilit trafik güzergahında bulunmamasıdır. oturacağınız muhiti buna göre seçerseniz, yolda geçireceğiniz süreyi minimuma indirgeyebilirsiniz.
20 eylül 2022 ümraniye'de araçlarını yakan kişiler
-
içinde pudra şekeri ya da türevleri olduğunu düşündüğüm aracı yakan kişilerdir. tabi polis, karşısında eylem yapan öğrenci ya da öğretmen olmadığı için süt dökmüş kedi modunda.
edit: polisin o üç şahsı vurması üstte yazılanları geçersiz kılmıyor.
başınıza tercümanım kadar taş düşsün
-
ne çekilmez başımız varmış.
berat kadar taş dusuyor, tercüman kadar taş düşüyor. arada salladığı çay poseti düşüyor.
allah'ım sen başımı tüm görünür ,
görünmez belalardan koru.