hesabın var mı? giriş yap

  • bir örneğiyle bir an kendimi kaybettim forum sitelerinden birinde;

    €-''arkadaşlar ebay üzerinden amerikada ki bir laptopu satın almak istiyorum
    sizce kargo ücreti ne kadar tutar?
    kaç günde elime ulaşır?
    gümrüğe takılma ihtimali nedir?
    daha önce yurtdışından alışveriş yapmış arkadaşlarımın yardımını bekliyorum şimdiden sağ-olun''

    $-''laptop oldursen sokamassin''

    €- ''neden girdiremem ve ben yeşil pasaportlu yum acaba gümrüğe gidip kendim alabilir miyim?''

    $- ''laptop sokamazsin dediysem sokamazsin bilader.kac dolar ama soyle hadi yinede daha ebay da kac kargo kac tutar ona bakmayi bilmiyorsun laptopmu sokcaksin?''

    €- ''sakin ol laptopu ülkeye sokucam sen her halde üzerine alındın?''

    (bkz: aga sen ne yaptın ya)

  • ehliyet kurslarının eğitim araçlarında şoförün acemi olduğunu belirten uyarıcı işaretler vardır. bunu gördüğü halde sıkıştırmak için trafik canavarı olmak gerekir.

    kaldı ki tecrübeli bir sürücü bile yokuşta aracı kaldırırken sorun yaşayabilir, sırf bu nedenle birine saldırmak, hatta adam toplayıp geri gelmek tam bir şerefsizliktir.

    sonra o.ç. taksici başlığını sildirmeye uğraşıyorsunuz, önce insan olun.

  • peygamberler şehri şaşırtmıyor.

    ah ah şunları kamu hastanelerinde sağlık hizmetinden men edeceksin
    o üç kuruş kazandığı paranın özel hastanede eridiğini görünce yemin ederim dut yemiş bülbüle döner bu tipler.

    çözüm basit,
    neden uygulanmıyor?

    bu tarz primatların sağlık personellerine saldırması kişisel bir keyif mi veriyor meclistekilere?
    çok ilginç gerçekten.

  • aşktan tam olarak ne anladığınıza göre değişebilen bir durumdur.

    lise aşkları biraz farklıdır ve hormonların yeni yeni etkisini göstermesiyle başlar. bir şekilde delicesine aşık olursunuz. onu düşünmeye, sürekli hayaller kurmaya başlarsınız. yeme-içmede bir azalma olur cidden iştahtan düşersiniz. bir çeşit güçlü bir takıntıya dönüşür bu aşk. onu düşünmeden yapmazsınız her şeyiniz bir kişi olur. öylesine güçlü bir istektir ki gözünüzü karartırsınız bu açıdan lise aşkı insanın hayatında ciddi bir iz bırakır. lise aşkı, aşkın çok vahşi ve içgüdüsel bir yönüdür.

    üniversite aşkı ise daha farklıdır aşk duygusundan ziyade sevmek ön plandadır. onu seversin ve ona dair şeyler hoşuna gider. birlikte zaman geçirmeyi, delicesine bir şeyler yapmayı istersin. ortak anılar biriktirirsin her şey daha çok netleşmeye başlar. sevgililiğin en güzel dönemleridir lise aşkı kadar kaotik değildir mantıkta işin içine girmeye başlamıştır. pek çok şeyi sevgilinle öğrenirsin ve yaşarsın.

    iş hayatına atıldığında ise artık hayatın gerçekleri yüzüne daha sert çarpıyor demektir ayakların yere sağlam basmaya başlar. ne istediğini iyi bilirsin hatta daha önemlisi ''ne istemediğini''. yorucu bir ilişkiye ve aptal oyunlara tahammülün kalmamıştır. aşkı, sevgiyi ve daha önemlisi uyumu aramaya başlamışsındır. olgunlaşırsın gerçekten seveceğin birisini ararsın geceleri ve boş zamanlarında... kendini anlatabileceğin, beraber dünyayı gezebileceğin, hayata karşı elini tutabileceğin birisini sevmek istersin. 25 yaşından sonraki aşk bir anda olmaz lise aşkı gibi ya da üniversiteli sevgisi gibi değildir. 25 yaşından sonra aşk zamanla gelişir bir anda birisine bir şey hissedemezsin. detayları bilmen gerekir, zevklerini görmen gerekir, kendini nasıl ifade ettiğini bilmen gerekir. bu açıdan aşkın en kaliteli halidir ne istediğini bilen iki insanın birbirine kavuşma serüvenidir.

    bana göre 25 yaş sonrası aşk > üniversite aşkı > lise aşkı.