ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 kasım 2022 sakarya scooter kazası
-
bu kazadan dolayı scooter’ın yasaklanmasını istemekle internette saçma içerikler var yasaklansın demek aynı şeydir. scooter olmadan da gerçekleşebilecek kazadır. yürürken de bariyerin altından geçebilir ilgili kişi eğer bariyerin altından geçmek istiyorsa.
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
-
çok fena şifre kırabilir. msn şifresi olsun, mail şifresi olsun kırar yani. rastladım böylesine de.
liseyi sevgilisi olmadan bitiren insan
-
a) ders çalışmaktan kafasını kaldıramamış insandır.
b) millettin saçma sapan kur yapma şekline bakıp, boşver lan ne uğraşıcam bunlarla, demiş insandır.
c) hele bir üniversiteye gideyim de, sevgili falan da yaparız yea, şimdi bulsam birini nasılda üniversite zamanı bitecek, ne gerek var, diye düşünmüş insandır.
ali ağaoğlu'nun hürriyet gazetesine verdiği ilan
-
vay anasını adam parayı bastırıp köşe yazısı yazmış, bir de diğer gazeteciler gibi poz vermiş. asrın ayılığı olabilir bu.
hayatın en güzel yıllarını vasat geçirmek
-
daha da kötüsü aslında bunun farkında olmak; ama içine doğduğun hayatın uyuşturucu durgunluğuna kapılıp savrulmaktır.
önce iyi bir eğitim almadığını bilirsin içten içe; ama tutulduğun yarışın anlamsızlığının farkında olmama rağmen düzene boyun eğip vasat bir insan olursun.
insanlar bir yerlerde hayatını yaşarken, boş insanların boş muhabbetlerini dinlemek zorunda kalırsın; dinlemezsen yalnız kalırsın ve asosyallikle suçlanırsın; dinlersen de bombok kafalı biri olursun.
bu düzen üzerine bir pislik gibi yapışır. silmeye çalıştıkça daha çok bulaşır; öyle kalakalırsın. ilişkiler yüzeysel ve vasattır. öyle dandik bir çevren vardır ki, iyi bir şeyler yapmaya çalışmak demek, delirme noktasına gelinceye kadar ödün vermek demektir. sorgulayan bireyler, hem aşağılanır, hem yalnız bırakılır, hem de ümitsizlik içinde boğulmasına göz yumulur.
garip, kasvetli ve kötümser bir yorum gibi görünebilir ama değildir; çünkü bu toplumsal zehrin kendini nasıl da felç ettiğini bazen çok geç anlarsın; bazen de hiç anlayamazsın. umutsuzluk bir yandadır; ortağım doblo'yu x'e sattım; beylikdüzünden y saatte geldim; bilmemneyi gördün mü survivor'da elendi iyi oldu diğer taraftadır.
ilginç bir boktur bu anlatmak zor.
küçük prens'teki türk diktatör atatürk mü
-
cevabı basittir aslında.
kitapda bahsi geçen ifadede (bkz: un dictateur turc) kastedilen kişi atatürk'tür. lakin atatürk diktatör değildir.
yazar, entellektüel seviyesi yüksek bir kişidir. konuya ve olaylara belli bir derecede de hakimdir.
peki yazar neden böyle söylemiştir? yani neden diktatör olarak nitelendirmiştir?
bunun cevabını vermek için yazarı biraz tanımak gerekir;
yazar, ı. dünya savaşını ilk ergenlik yıllarında görmüş, ıı. dünya savaşını ise olgun yaşlarında savaş pilotu olarak bizzat yaşamıştır. fransa ve almanya arasındaki savaşı, yani o 40 günlük kabusu, her gün ölüm tehlikesi geçirerek gerçekleştirdiği keşif uçuşları ile içselleştirmiştir. almanya onun için düşmandır. almanlar, alman askerler olarak değil, bizzat almanyadır düşman.
(ilgilenenler yazarın "savaş pilotu" isimli kitabına bakabilir. küçük prens gibi hayata dair çok başarılı saptamalarla doludur. lakin bu kitapda yaşam ve ölüm teması daha ağır basmaktadır. çıkarımlarımın çoğunluğu bu kitap üzerindendir.)
şimdi irdeleyelim:
ülkesini işgal eden ülke almanyadır. almanya ı dünya savaşında bizim müttefiğimizdir. bizler yazar için düşmanının dostuyuzdur. ya ne diyeceğidi yiğidim? övgü dolu sözler beklememek gerek elbette. kişisel kanaatim, kendine göre epeyce de nazik bir dil kullandığı yönündedir. bundaki sebep ise yazarın hümanist tavrı ve tüm türklere düşman olmamasıdır. almanyanın dostu olan türk devletine düşmandır. ki bunu da anlamak kolaydır. zira kitapta türk önderine diktatör derken, aynı zamanda astroid b 612'nin kaşifi olarak da bir türk astronomu göstermektedir. aslında hepimizde görülen, görülmesi gereken milliyetçi bir tavırdır.
misal aynı kitabı, aynı dönemde bir türk yazsa idi ve astroid b 612'nin kaşifini bir ingiliz olarak gösterseydi, w.churchill için büyük önder demezdi kanaatimce.
yazar, fransanın yenilgisinin ardından amerikaya gitmiştir. "dünya ve insanlar", "savaş pilotu" ve "küçük prens" kitaplarını orada yazmıştır. lakin ülkesinin işgal altındaki durumu ve almanyaya olan düşmanlığı, o'nu yine savaşa yönlendirmiş, ilerlemiş yaşına ve sağlık durumuna rağmen bu kez amerikan ordusunda pilot yüzbaşı olarak görev almıştır. görevi de yine aynıdır. yani alman ordularının hareketini havadan izlemek.
lakin, bu kez şansı yaver gitmemiş ve görev uçuşunda uçağı vurularak denize düşürülmüş ve ölmüştür.
reza zarrab'ın depresyona girmesi
-
şöyle bir empati kurdum kendisine hak verdim.
bir haberde okumuştum, "rıza bey" ibrahim tatlıses'in ailesiyle tatile çıkmış, yatta 2 tane uzman dalgıç varmış. bunlara her gün taze balık yedirmek için dalıp zıpkınla balık avlıyorlarmış. nerden nereye rızacım. bende olsam girerim depresyona.
kendisine tavsiyem duşta zencilere dikkat etmesidir. daha çok depresyona girebilir.
adı taylan olanların esmer ve yavşak olması
-
- bey yenı dogan oglan esmer ve yavsakcana
- adı taylan olsun o zaman
cevahir starbucks'ta zırto skandalı
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
-
-selahattin demirtaş'ı yardımcınız olarak düşünüyor musunuz?
-karşımda rakip olan bir adaya benim yardımcım ol demek siyaseten nezaketsizlik olur.
adam size daha ne etsin be!
edityus: uzun nicklerden nefret ederim uyardı sağ olsun. terbiyesizlik değil nezaketsizlik olur demişti. düzeltme yapıldı.
sağcıları solculardan ayıran en belirgin özellik
-
farklı ülkelerin sağcıları birbirlerinden nefret eder. farklı ülkelerin solcuları birbirlerini kardeş olarak görür.
türk olduğu için sahilde ceza yiyen adam
-
yakın zamanda hem yunanistan hem de ukrayna'ya gittim. hiçbirinde turist çıkacak yerlisi eve girecek diye bir şey göremedim.
anavatanımızda gördüğümüz muameleye bak.