ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lady bir gaga'da tutan şey ikimizi
türk olduğu için sahilde ceza yiyen adam
-
zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
nerede sahiden o?
ido tatlıses'in göğsüne türk yazdırması
-
sıkılınca atatürk yaptırır iyi olmuş.
kütahya'da chp'lilerin kovulma görüntüleri
-
tayyibin yalan yanlış videolarla mitinglerde izlettiği o kurgu videoları, halkın nasıl yuttuğunu gösteren tablodur.
şu tayyipten gerçekten korkulur. (bkz: zübük) bile önünde diz çöker, tövbe ister yeminle.
ateizme karşı en geçerli sav
-
hawking'in çarpılmış olması.
bira türleri
-
üretilme teknikleri, kullanılan malzemeler, fermantasyon işlemleri biraları ayrıştıran başlıca unsurlardandır.
ingiliz türevi biralara bakacak olursak:
ale: meyvemsi aromalar barındıran ingiliz birasıdır. rengine ve sertliğine göre kendi içerisinde birçok alt grup barındırır. american pale ale, brown ale, indian pale ale, mild, old ale bunlardan bazılarıdır.
american pale ale: abd'de apa olarak da geçmektedir. karamel etkisi ile daha kırmızı bir renge bürünmüştür. amerikan şerbetçiotu kullanan üreticilerin denemeleri sayesinde gelişmiştir.
brown ale: alkol düzeyi daha düşük olmakla birlikte, kahve tonlarında renklere sahiplerdir. alkol dereceleri %3-5 arasında değişmektedir.
indian pale ale: uzun süre ingiliz yönetiminde kalan hindistandan çıkan bira türüdür. bütün dünyada, özellikle abd'de çok tercih edilmektedir. ipa olarak da geçen indian pale ale, %5'den fazla alkol barındırmakta ve daha koyu bir görünüme sahiptir. diğer ale çeşitlerine göre daha çok şerbetçiotu barındırmaktadır.
mild: şerbetçiotu oranı daha azdır. alkol oranı genellikle %3-4 arasındadır. 15. yy'dan beri üretilmekte olup günümüzde etkinliği azalmıştır. genellikle brown ale ile karıştırılmaktadır.
old ale: üretildikten sonra dinlendirilen ve %4-12 oranında alkol barındıran kuvvetli biralardır. filtreleme işlemi pek yapılmadığından tortu barındırırlar. içinde kuru üzüm aroması mevcut olmakla birlikte, karanlık ortamda muhafaza edilmelidir.
bir yerin barzo mekanı olduğunu anlamanın yolları
-
gündüz vakti dangır dangır türkçe pop müzik çalması.
bir kafede insanlar birini duyamıyorsa orası kafe değildir.
hygge
-
danimarka kültürüne özgü bir kavramdır. uzun ve soguk iskandinav gecelerinde arkadaşlarınız ve yakınlarınızla beraber bir masaya oturursunuz. işıkları kapatır ve masada mum yakar, mumların sevdiklerinizin gözündeki yansımalarını izlerken bir yandan kahve içer belki biraz bir şeyler atıştırırsınız. işte şimdi sizde hygge yapmıssınızdır.
hygge kültürü soguk iskandinav ikliminden kaynaklanmaktadır. soguk gecelerde mum gibi ısık ve azıcıkta olsa sıcaklık veren bir cismin etrafında hep birlikte oturarak sogugun acımasız gerçekligini unutmak olarak özetlenebilir bildigim kadarıyla.
amerika'da çekilen lise klibi
-
bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.
hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı
şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.
3 milyar avro verecekseniz hiç konuşmayalım
baba bak ben de öleceğim
-
edit; depremde hayatını kaybeden elif'in babasına gönderdiği ses kaydını dinlemek için; tıklayınız
" antakya’daki elit apartmanı’nda yaklaşık 150 kişi yaşamını yitirdi. mümtaz gövce o gece istanbul’daydı. enkaz altında kalan 10 yaşındaki kızı elif , “baba bak ben de öleceğim” diyerek ses kaydı ve fotoğraf yolladı.
hiçkimse gelmeyince kendi başımızın çaresine bakmaya çalıştık. şehir dışından getirttiğimiz kepçe ve vinçlere afad el koydu.
üç günün sonunda afad’ın bize arama kurtarmaya gelmediği yerde biz onu aramaya çıktık. karayolları’nın önünde yaklaşık 150 kepçe ve 50 kadar vincin bekletildiğini gördük.
bu neden yapıldı, bilmiyoruz. en sonunda başka yerden ayarladığımız vinç ve kepçeleri (afad el koymasın diye) ara sokaklardan dolaşarak enkazın olduğu yere getirdik.
mümtaz gövce, ailesini kurtarmak için her şeyi yaptı ama olmadı "