hesabın var mı? giriş yap

  • doktora yeterlik sınavı, aslında tüm eğitim hayatı boyunca edinilen bilgi birikiminin, alana ve kaynaklara hakimiyetin tartıldığı kritik bir evredir. danışman hoca ile iyi bir iletişim kurulması her bakımdan faydalıdır. aynı zamanda jüri üyelerinin de çalışmaları ve alanlarına sundukları akademik katkıları dikkatle incelemeniz yararlıdır.
    heyecana gerek yok, size sorulan sorulara istenildiği kadar cevap verin. daha fazla ayrıntılı bilgiler vermeniz, size gelecek olan soruların zorluk derecesini artırabilir veya konuyla ilgili kapsamlı bilgi sahibi olmayan jüri üyesinin kıskançlığa kapılmasına neden olabilir. bilmediğiniz sorulara cevap veremeyeceğinizi açık yüreklilikle söylemeniz, saçmalamanızdan daha iyidir. jüri üyeleri tarafından eleştirildiğinizde tartışmaya girmemeye özen gösterin. yanınızda size yapılan önerileri kaydedeceğiniz bir not defteri ve kalemin bulunması, önemli uyarıları not almanız sınavın ciddiyetini artıracaktır. yeterlik imtihanını geçtiğinizde dr unvanın d'sini almış olursunuz.
    pandemi nedeniyle sınavlar kamera ile kayıt altına alındığı için art niyetliliğin ve keyfiliğin üst düzeyde hakim olamayacağı bir sınav olarak tanımlamamız yanlış olmayacaktır.

    abartılmayacak kadar meşakkatli olan bu sınava girecek herkese başarılar diliyorum.

  • çeşitli şeker, çikolata markalarının duygu sömürüsü dolu bayram reklamlarından çok daha gerçekçi olmuş. bayram olgusunun gitgide yitirilmesi, black mirror üslubuyla vurucu biçimde anlatılmış. böyle yaratıcı işlerin hastayız.

    düzenleme: girdinin ilk halinde yazdığım kreatif kelimesi, yaratıcı ile değişti. türkçe kullanıma özen göstermek lazım.

  • "teröristlerin afganistandaki mağaralarından 3g bağlantı kurup video paylaştığı günümüzde, dükkanın arka kısmında çekmeyen vodafone'u kınıyorum."

  • hagi'yi elinde türkiye bayrağı ve uefa kupasıyla kopenag'da koştururken hatırlarım, alex'i..sikimde değil valla alex.

  • bu katil velet müebbet alsa en azından 60 yıl vergilerimizle beslenecek yiyecek içecek ısınacak. onun yerine bu ve bunun gibi mahlukatlar ya nükleer tesislerde atık bölümüne verilsin, derin madencilikte zincirle bağlanıp çalıştırılsın, veya idam edilsin organları ihtiyaç sahiplerine gitsin leşi de bilimsel araştırmalarda kullanılsın.

  • "bu gece beş mayısı altı mayısa bağlayan gecedir. bu gece hızır'la ilyas'ın buluştukları an gökyüzünde bir çift yıldız tokuşur. yıldızın birisi yalp yalp ederek mağrıptan, öteki pervazlanıp dönerek maşrıktan gelir, tokuşurlar. tokuşur tokuşmaz da büyürler, çoğalırlar, yeryüzüne top top ışık olur sağılırlar.

    tam bu sırada da yeryüzünde ne varsa, o an için durur, ölür. damarlardaki kan durur. yeller esmez, sular akmaz, yaprak kıpırdamaz kuşların, böceklerin, kanatları kalkmaz. her şey, kirp diye kesilir. ses durur, uyku durur. çiçeklerin açması, otların büyümesi durur. tekmil canlılardaki, cansızlardaki devinme, yaşam durur, ölür. bir an için her şey ölür.

    işte bu anda bir insan gökteki yıldızların tokuştuğunu, tokuşup yeryüzüne sağıldığını görürse, işte bu an bir insan akan suyun kirp diye kesildiğini görürse, tam o an, ne isterse olur. isterse, isteği hiçbir vakit olamaz bir istek olsun, olur...

    eğer beş mayısı altı mayısa bağlayan gece hızır'la ilyas buluşmazlarsa, buluştukları an dünya ölmezse, bir daha çiçekler açmaz, bir daha doğanlar doğmaz, doğuranlar doğurmazlar. onlar buluştuklarında topraktaki her şey birden ölür, sonra, bir an sonra yeniden daha gür, daha canlı, yaşam yenilenir, fışkırır."
    yaşar kemal

  • biz bu tipleri neden yabancılara satılan kurumlarımızın nöbetini tutarken göremiyoruz? ya da rant için sit alanlarının talanına karşı nöbette? biz bu insanları neden geçinemediği için kendini yakan adamın ya da ısınamadığı için kendisini asan annenin yanında göremiyoruz ? biz bu vatan aşıklarını neden bu bizim savaşımız değil mehmetçik neden orada dediğimizde göremiyoruz ? olmadıkları o kadar çok yer var ki saymakla bitmez ama oldukları yerler hiç değişmiyor.
    biz bu insanları neden sadece ayrıştırmada , öfkede, suçta görüyoruz?
    insanlık suçu işlemek için elinde tuttuğun benim de bayrağım hasta ruhlu eylemlerinize alet edebileceğiniz bir tür kalkan değil.

  • sozlukte ne kadar boktan insanlarin oldugunu gosteren patlamadir. istanbul'da tanidigi ailesi olup sehir disinda yasayan bir suru adam var. panikle basliga bakiyosun nerde olmus ne olmus diye, yok efendim surdan duymus, buradan duymamis, bize ne... gelip espri kasiyor bir de yok izmir'den duyulmamis da bilmemne.

    butun ulke diken ustunde, daha bir ay olmadi ankara'da 100 kisi oldu, adam gelip burda futursuzca espri yapabiliyor ya, insanliginiza tukureyim.

    edit: patlamayla ilgili bilgiler bu entri'de yeterince mevcut (bkz: #56642929)