ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
half-life'ta sürekli böcek fırlatan tip
-
crossfire'da ön meydanı cepheden gören makineli tüfek ve bombaların olduğu balkonda doğmuştur. ancak oradan az öncesinde biri geçip makineli tüfek ve bombaları topladığı için bu silahların yeniden çıkmasını beklemektedir. bu arada boş durmayıp balkonun köşesinde bulunan böcekleri ortama salar, belki iş yapar diye... yazıktır, hor görmeyelim :)
beylik ve klişeleşmiş lafların ingilizceleri
-
-be a man for two minutes !
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
-
öncelikle aramaya inandım lakin bulamadım.
arkadasımız tanıdığı iki kızı görüp masalarına oturuyor ve kızlar cüzdanımız yanımızda değil ayağına hesap ödetiyorlar.
ilgili link
--- spoiler ---
mutlu sonla bitiyor
--- spoiler ---
edit: melihten alınan 90 lirayla olay tam bir yaban tv belgeseline dönüyor. takan takana.
27 ocak 2016 domino's liman şubesi rezaleti
-
okudum. çok uzun diyenlere özet geçiyorum. her rezalet gibi buraya yazacağım aklima gelmezdi diye başlıyor. pizzada böcek yok, kil yok, gramaj yerinde. soğuk hava bahane edilerek pizza geç gelmiş kurye ile tartışma çıkmış.laf sokmuş kurye. bedava yemek istiyorsan git cami var karşıda orda ye demiş.
arkadaş sinir yapmış buraya yazmış.
pek rezalet değil.
introvert
-
herkesin lider, takım çalışmasına yatkın, popüler olması beklenildiği dünyada biraz anlaşılamamış insan topluluğu. hayır, daha önce de belirtildiği gibi asosyal değiller, özgüvensiz hiç değiller. hayatın kaotik akışı içinde “kendilerini dinleme”yi seviyorlar. eğer bu akışa fazla kaptırıp kendilerinden uzaklaşırlarsa mutsuz ve depresif hissediyorlar. introvert tarafı daha baskın biri olarak bunu bu şekilde algılamam birazcık geç oldu. çünkü gerek iş, gerek okul hayatında gerekse özel hayatta olması gerektiği hissettirilen, örnek olarak gösterilen durum biraz daha extrovert olmak. dolayısıyla durumda hiçbir yanlışlık olmamasına rağmen, kendinizde bir sorun olup olmadığını sorgulamanız veya kendinizi sıkıcı olarak adlandırmanız bir yerde kaçınılmaz olabiliyor.*
aslında kendinizi bilip belirli kalıplara uymaya zorlamamak, bunun dışında birbirimize anlayış gösterip introvert olmayı "değiştirilmesi gereken bir durum" olarak görmemek en doğrusu bence. konuyla alakalı şahane bir konuşma izlemek isterseniz:
http://www.ted.com/…in_the_power_of_introverts.html
ülkeye 1 trilyon euro sokma taktiği
-
sayın bakanın ekonomi ile ilgili açıklamalarından daha ikna edici bulduğum stratejik açıklama.
roger federer
-
teniste gösterdiği başarılarla, kırdığı rekorlarla ve kişiliğiyle gelmiş geçmiş en iyi sporculardan biri.
- roger federer, 1998'de “ junior wimbledon”ı kazandı. aynı yıl “us open junior”* finalini david nalbandian'a kaybetti. kariyerinde 4 “itf junior singles” (tekler) turnuvası kazandı.
- 1999 yılında atp sıralamasında ilk 100’e girdi. ilk finalini 2000 yılında marsilya açık'ta* oynadı, ancak finali isviçreli marc rosset'e karşı kaybetti.
- ilk tekler şampiyonluğunu 2001 yılında “milan bourner” turnuvasında julien boutter’i yenerek kazandı.
- 2001’de wimbledon’ın 4. turunda, 19 yaşındaki federer; o dönem en çok grand slam şampiyonluğu bulunan pete sampras’ı yenerek adından söz ettirdi.
- yakaladığı bu çıkıştan 2 yıl sonra, 2003 yılında mark philippoussis'e karşı wimbledon'ı kazanarak grand slam kazanan ilk isviçreli tenisçi oldu.
- 2009 yılında eski bir wta oyuncusu olan miroslava vavrinec ile evlendi. çiftin ikiz kız ve ikiz erkek çocukları var.
- yardımsever bir kişilik olan federer, 2003 yılında; gıda, barınma ve diğer temel ihtiyaçlar gibi yardımlar sağlayan “roger federer foundation”ı kurdu. 2006 yılında da unicef tarafından iyi niyet elçisi* olarak görevlendirildi.
- roger federer, kazandığı 20 grand slam’le; tüm zamanların en çok grand slam kazanan tenisçileri sıralamasında zirvede (30 final, 43 yarı final ve 52 çeyrek final).
- federer’in teniste idolleri boris becker ve stefan edberg’di.
- 2003 yılında ilk wimbledon şampiyonluğunu kazandıktan sonra, ona “juliette” adında bir inek hediye edildi.
- 2007 yılında çıkan, kendi fotoğrafının bulduğu posta puluyla roger federer; yaşarken bir posta pulunda fotoğrafı bulunan ilk isviçreli oldu.
- “gerry weber open” turnuvasının yapıldığı almanya’nın halle şehrinde “roger federer allee” isminde bir cadde var.
- roger federer, “bbc yılın denizaşırı sporcusu ödülü”nü en çok kazanan sporcudur (4 kez).
- roger federer ayrıca piyano da çalabiliyor.
- federer’in en sevdiği müzik grubu: ac/dc.
- başarılı golf oyuncusu tiger woods'la iyi arkadaşlardır.
- federer, 16 yaşına kadar bir vegandı. marc rosset ona, et de yemesi gerektiğini söyledi. federer daha sonra sebze harici yiyecekleri de yemeye başladı.
- 2008 yılında nike, şimdiye kadarki en büyük anlaşmasını roger federer'le imzaladı (120 milyon değerinde).
- federer, tenis oynamadığı zamanlarda doğa yürüyüşlerine çıkmayı da seviyor.
- roger federer’in baş harflerinden oluşan “rf” isminde bir parfüm markası var.
- roger federer’in imza hareketlerinden biri: “the sabr” (sneak attack by roger).
- federer; ingilizce, almanca, ve fransızca konuşabilmektedir.
- roger federer, art arda 4 yıl wimbledon ve us open'ı* kazanan tek tenisçidir (2004-2007).
- federer’in en uzun maçı 5 saat 5 dakika sürdü (2006, rafael nadal).
- 24 kasım 2017'de basel üniversitesi tarafından roger federer’e fahri doktora unvanı verildi.
- federer, fc basel taraftarıdır.
kaynakça
https://ohfact.com/…ting-facts-about-roger-federer/
https://www.factinate.com/…ing-facts-roger-federer/
https://thefactfile.org/roger-federer-facts/
https://www.uselessdaily.com/…famous-tennis-player/
https://en.wikipedia.org/wiki/roger_federer
chernobyl (dizi)
-
daha etkileyici olması için uygun atmosfer yaratıp izlediğim dizi.
https://i.hizliresim.com/odqdkb.jpg