hesabın var mı? giriş yap

  • tespit gibi tespittir. var mı kardeşim yasalarda böyle bir zorunluluk? yok.. ee neden algı kasmaya çalışıyorsun?

    adam, üniversite yönetiminin kararı, herkes kamerayla girmek zorunda diyor. öğrenciler ise kopya çekemeyecekleri için ipe un sermeye çalışıyor.

    biri de çıkıp ukala ukala "girmeyelim o zaman hocam" deyince hoca da durur mu? yapıştırmış işte cevabı..

  • rıza kayaalp'i türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak görmediğim için benim de dahil olduğum küme.

    çok açık söylüyorum, gezi direnişine karşı çıkan, ''ama otobüsleri yaktılayyyyy, kabataş'ta türbanlı bacıma işedilerrrr.' diyen herkesi vatan haini ve halk düşmanı olarak görüyorum.

  • bu türün keşfi bilimin işleyişinin en güzel örneklerinden bir tanesi.

    chicago üniversitesinden neil shubin, "balıklar karada hayatta kalabilecek şekilde nasıl evrimleştiler?" sorusunu kafaya takıyor. 390 milyon yıl öncesinin fosillerinde sadece balıklar var, kara canlıları yok. 360 milyon yıl önce ise karasal omurgalıların (ilkel amfibiler) olduğu biliniyor. 390 milyon yıl önceki, yüzgeçleri karasal uzuvlara en çok benzeyen (lobe-finned fish) balıklar tatlı sularda yaşıyor; 360 milyon yıl önceki amfibiler de tatlı sularda yaşıyor. işte neil amca bu bilgilerden hareketle diyor ki "bu balıkla amfibi arasında bir ara tür varsa tatlı suların civarında bulunan 375 milyon yaşındaki kayalara bakmalıyım" diyor. ve bu kriterlere uyan daha önce üzerinde çalışılmamış bir alan buluyor kanada'nın kuzeyinde, arktik denizi dolaylarında. ve 5 yıl hiçbir getirisi olmayan kazıların sonunda aradığını buluyor.

    evrim gerçeği tüm bilimselliğiyle bir kez daha kanıtlanıyor.

    bahsettiğim 3 türü görmek için:

    imgur: http://i.imgur.com/eycdunv.png
    hizliresim: http://i.hizliresim.com/4lvb4q.png

  • yumurtanın kabuğu esasen beyaz olan kalsiyum karbonattan oluşur. bazı kuşlar yumurtalarının daha iyi kamufle olması ya da diğer yumurtalardan ayırt etmeye yardımcı olmak için yumurtalarının dışını bir pigmentle kaplar. görsel

    tavuk yumurtası kahverengi kabuğunu hemoglobinin parçalanması ile elde edilen protoporfirin adlı pigment sayesinde alır.

    yumurtanın kabuğunun kahverengi yada beyaz olmasını belirleyen tavuğun cinsidir. bir dönem kahverengi yumurtaların daha sağlıklı olduğuna dair yanlış ancak yaygın bir inanış yüzünden ticari üretim yapan çiftliklerde kahverengi yumurta yumurtlayan tavuk cinsine ağırlık verilmiştir.

    maran tavuğu olarak bilinen tavuk cinsinin yumurtası maun rengindedir. ancak yumurtanın dışındaki renk kolayca akabildiği için 1930'lu yıllarda bu türün yumurtaları satışa çıktığında insanlar yumurtaların boyanarak satıldığını sanmışlardır. görsel

    bir dönem üretimi pek moda olan ve türlü türlü faydaları olduğu iddia edilerek pazarlanan mavi yumurta (yada yeşil yumurta) şili kökenli olan araucana adlı tavuk ırkının yumurtasıdır. yumurtasının renginin mavi olmasının sebebi genlerinden gelen mavi renk pigmentleridir.

    hazır paskalya da yaklaşmışken (17 nisan 2022) bir de yapay renklendirilen paskalya yumurtalarından bahsedelim. bu yumurtalar soğan kabuğu ile kaynatılıp kahverengi, kırmızı pancar ile kaynatılıp kırmızı, ceviz kabuğu ile beraber kaynatılıp siyaha boyanabildiği gibi gıda boyaları ile çeşit çeşit renklerde ve desenlerle de boyanabilirler. görsel

    bbc science focus

  • "kurban bayramı gelir, hem kavurma yersin, hem buzluğa et yığarsın, hem de cennete gidersin. daha da dinini beğenmiyorsun zındık."

  • günaydın, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük saçmalığı. lan sen binlerce yıl evrim geçir en üst yaşam formuna dönüş ama hala yaşamak için çalışmak zorunda kal. hadi çalışmasını da geçtim, en azından metrobüse binmek zorunda olmasaydık arkadaş en azından buna insan gibi bi' çözüm bulsaydınız. yoksa binlerce yıl önce sabah uyanıp mağarasından tarlasına yürüyerek gidip buğday tohumu eken atalarımızdan ne farkımız var allah aşkına, aradaki en büyük fark yürüyerek değil de metrobüsle gitmemiz mi? yazıklar olsun. evet.

  • adamın biri doktorun karşısına çıkmış: "aman doktor bey, yaman doktor bey; bende bir sorun var ki sormayın - şimdi bende feci bir gaz sorunu var afedersin: oturuyorum osuruyorum, kalkıyorum osuruyorum, yatıyorum osuruyorum falan fıstık... işin tuhaf yanı ne biliyon mu, gaz ne kokuyor ne de duyuluyor - hani yani kimse durumu çakmıyor allahtan da, diyeceğim, bende yarattığı rahatsızlık öyle böyle değil! derdime bir çare..."

    doktor sessizce başını sallamış ve hemen bir reçete yazıp hastanın eline tutuşturmuş; demiş "bu ilacı al, bir ay sonra beni yine gör..."

    bir ay geçmiş, aynı adam girmiş kapıdan, burnundan soluyor: "ulan doktor ben senin ağzına sıçayım! gazım var dedik, duyulmuyor dedik; sen bize bir ilaç verdin - hala aynı gaz var, üstelik şimdi ses de çıkarıyor!"

    doktor gülümsemiş: "oo iyi, kulakları açmışız demek; şimdi sıra burnunda!"