hesabın var mı? giriş yap

  • -dudağı tutturmaya çalışın, burnun altındaki pembemsi yumuşak dokudan bahsediyorum.
    -dili yemeye çalışmayın, çıkmıyo o ordan, küçük dilden hiç bahsetmiyorum bile.
    -dudakları toplu olarak emmeyin, parçalı olarak emin. alt dudak-üst dudak ayrımı iyidir. diğer türlü "azından öpmüş" olabilirsiniz.
    -nefessiz bırakmak için enseden tutup bastırıyosunuz ya hani, işte onu abartmayın, kasığa tekme yiyebilirsiniz. sonuçta akciğer solunumu yapıyoruz ve amaç öpüşmek. ölüşmek değil.
    -sonnacığıma, dişinizi fırçalamış olmanız güzel olur, ağzınızın sigara ya da içki kokmaması falan, bunlar zaten "default" gelmesi gereken hâller.
    -inlemek güzeldir ama dayak yemiş it gibi sesler çıkarmayın.
    -hep "hard" biçimde öpüşmek 2 tarafı da yıpratır, bazısı var ki insanın dudaklarını eskitir, buna gerek yok. arada yavaşlayın ve ufak, tatlı, küçük, muttarid, muhteriz darbeler kondurun, burna pıt yapın.
    -ara verdiğinizde, birbirinizin gözlerinin içine bakın, gülümseyin, susun, gözlerinizle anlaşın, birbirinizin nefesini dudaklarınızda hissedin, başını ellerinizin arasına alın ve yaklaşın, yeter daha fazla yazamicimmmmmmmm böhühühüh.

  • küçük oğlum ilkokul 1. sınıfa gidiyor, başlar başlamaz sınıftan bir kıza aşık oldu. kızı da evlenmeye razı etti kendi aklınca. diğer çocukların anneleri kızı güzel bulmayıp laf ediyorlar, sürekli "benim iki karış boyundaki oğlum da brad pitt değil." diyorum. geçen veli toplantısında öğrendim ki, kız sınıf birincisi imiş. bir de sakin, okula uğradığımda görüyorum hiç aşırı hareketi yok.
    bugün anneler günü için sınıfa çağrıldık, gittim oğlum mektup yazmış bana okudu, ağladım, diğer anneler de aynı rutini atlattı.
    ayrılacağım sırada oğlum gitme diye ağladı. kızcağız geldi "bak benim annem de gitti" diye sakinleştirmeye çalıştı. olmadı. bizim oğlan para istedi, cebimden bozuk çıkmadı, ararken kızcağız atladı "üzülme, annem 4 lira verdi, ikimize de yeter, bölüşüp istediğimizi alırız." diye.

    dönerken aklıma sözlükte türk kızı ile ilgili atılıp tutulduğu geldi. aslında türk kızı bu sanırım, ama güzel olanları şişirilip, görece estetik olmayanları iteklendiği için kızlar form değiştiriyor...

    7 yıl sonra gelen edit: bu yıl farklı okullarda liseye başladılar. zaman içinde iyi dost olduklarına karar verip evlenmekten vaz geçtiler. :) ama sayelerinde çok iyi aile dostları edindik, sık sık bir araya geliyoruz. mevzubahis kızımız da hala çok akıllı ve sakin ama oldukça da güzelleşti.

  • pek hınzırca bir taktir. örneğin delicesine roman yazarı olmak istiyorsunuz. ilk romanınız çıkana değin kimseye bahsetmezsiniz bundan... çünkü biri öğrenirse sen de bir halt yazamazsan o kişi sürekli seni dürtecekmiş gibi kuruntulara kapılırsınız. örneğin üniversiteye gittiğiniz hâlde herkesten gizli üniversiteye giriş sınavına girersiniz. ancak güzel bir sonuç alınca millete haber verirsiniz. bunun gibi bir şey işte... bu şeyi tek bir sözcüğe indirgemek istedim ama başaramadım.

  • fransızlar tarafından “bronz adamlar” olarak tanımlanan, ve avrupaya jazz müziği getirenler olarak bilinen tarihin belkide en underrated savaş birliğidir(amerikan).

    1.dünya savaşında savaşan herhangi bir alaydan çok daha uzun süre savaşmalarına rağmen ( 191 gün) ve savaşın en cesur birliklerinden biri olmalarına rağmen ; harlem hellfighters hakkettikleri değeri 1920'lerin amerika'sının yıkıcı ve şiddetli ırkçılığı sebebiyle alamamışlardı tarihin önde gelen sayfalarında..

    aslında amerikan tarihi açısından, amerikalılar için oldukça utanç verici bir yer kaplayan dramatik bir olayın bir parçasıdır bu grup.. yaklaşık 370.000 afro-amerikan “dünyaya eşit vatandaşlık vermeyi reddeden demokrasi için , dünyayı güvence altına almak için savaşmış ve ölmüştü”. gerçekten de, linçlerin(kendi ırkına karşı) çok yaygın bir ölüm yolu olduğu bir ülke için , amerika için can vermişlerdi..

    işte bu dramatik senaryonun içinde az bilinen ama çok büyük bir hikayeydi harlem hellfighters... ilk olarak 15.new york alayı olarak bilinen fakat daha sonrasın da amerika'daki ırkçılık dalgası sonucu ve ordu komutanlarının bu siyahi grubu istememesi sonucu fransa cephelerine gönderilerek fransız ordusuna bağlı 369. piyade alayı ismini almışlardı..en sonunda ise “harlem hellfighters” olarak bilinen bir milli muhafız alayının hikayesi bu hikaye..

    savaştıkları ülke tarafından istenmeyen ve kendilerine yapılan bağnazlık kalmamasına rağmen kitlesel alman güçlerine karşı savaşın en ön saflarında yer alacak kadar cesur ve organize adamların hikayesi…

    bu birliği anlatırken 2 başlık üzerinden ( savaş ve müzik ) ve grubun iki ünlü ismi üzerinden gitmek uygun olacaktır sanırım..
    -----------------------------

    1) savaş

    bu başlıkta harlem hellfighers'tan önemli ve oldukça ünlü bir isim karşımıza çıkıyor ;
    henry johnson...

    henry johnson, fransa'da batı cephesi'nin ön cephesinde düşmana karşı yapılan harekatlar sırasında c grubu 369. piyade alayı, 93. bölüm, amerikan seferi kuvvetleri'nin bir üyesi olarak görev yaptı. gece nöbetçi görevindeyken, 15 mayıs 1918, johnson ve diğer bir asker (needham roberts,) en az 12 askerden oluşan bir alman grup tarafından sürpriz bir saldırıya uğradı.yoğun düşman ateşi altındayken ve önemli yaralar almasına rağmen, birkaç düşman zayiatıyla sonuçlanan cesur bir misilleme başlattı.diğer asker kötü bir şekilde yaralandığında, johnson onun alman kuvvetleri tarafından esir alınmasını engelledi.
    ayrıca bu mücadelesinde düşman bir askere savunmasız girme pozisyonundan ilerleyerek kendisini büyük bir tehlikeye maruz bıraktı. sadece bir bıçakla ve ciddi şekilde yaralanarak, savaşmaya devam etti... bolo bıçağını aldı ve bir düşman askerini kafasından bıçakladı.
    olayın temsili resmedilişi

    bu büyük cesareti sergileyen johnson, düşman kuvvetini geri çekilinceye kadar devam etti. düşman baskınının başarılı olmamasının nedeni, johnson ve yoldaşlarının cesareti ve direnişiydi. şiddetli mücadelelerinin etkisi, 369'uncu piyade alayı'nın artan saygınlığına ve güvenine katkı sağladı.

    savaş meydanı için johnson, fransa'nın valor için en yüksek ödülü olan fransız croix de guerre avec palme'ye layık görülen ilk amerikalılardan biri oldu.. johnson eve döndüğünde gidişindeki yalnızlığının aksine yüzbinlerce insan arasında new york sokaklarında karşılanmıştı.
    johnson 21 ciddi savaş yarası sebebiyle savaş öncesi pozisyonuna geri dönemedi ve karşılamada görmüş olduğu coşkunun dışında döndükten sonra da gerekli vefayı alamamış ve oldukça fakir bir şekilde 1929 yılında öldü.. virginia'daki arlington ulusal mezarlığı'na gömüldü.johnson,amerika devleti tarafından vefasını yıllar sonra alacaktı ;
    1996'da mor kalp ödülü ile ödüllendirilirken 2002'de seçkin hizmet haccı ile ödüllendirildi.. daha sonrasında amerika devletinin ilk afro amerikan başkanı obama’nın göreve gelmesiyle birlikte 2015 yılında “sana teşekkür etmek için asla geç değildir” sözleriyle ülkenin en büyük övgü göstergesi olan medal of honor ‘a layık görülmüştür.
    ----------------------------------

    2)müzik

    harlem hellfighters’ ın bir diğer önemli başlığı tabii ki de müzikti. öyle ki kendileri bir çok kaynakta avrupa’yı jazz müziğiyle tanıştıran grup olarak bilinirler.. bu başlıkta da karşımıza aynı birlikte görev almış bir isim çıkıyor ; teğmen james reese europeya da kısaca jim europe. 1918 yılında, jim europe alayı ile birlikte fransız toprağına ayak basan ilk afrikalı-amerikan savaş birliğindendi ve inişe geçtiklerinde, grup, fransa'nın ulusal marşı olan “marsellaise” adlı bir melodiyi vurdu. jim orkestra şefiydi(ilgili resim)...

    harlem hellfighters’ın sergilemiş olduğu müzik fransızlar arasında büyük şaşkınlık yaratmıştı… hatta müziğe tanık olan bir muhabir müziği tanımlamak için “ bandın trompetlerinde sanki ses bir sıvı gibi akıyor ve sonra dalgalanıyor..sonra ise bir tür boğulma hissi var daha sonrasında ise gelen zonklama ve son olarak yarım inilti , yarım hallelujah…” tarzı kendilerine gerçekten çok enteresan geldiğini ifade eden bu karmaşık sözleri kullanmıştı..

    jim europe'un şimdinin harlem hellfighters olarak bilinen alaydan gelen grubu paris'te prestijli tiyatro des champs'ta konserler verdi..
    fransız garde republicain’in lideri ve müzisyenlerinden bazıları kendi avrupalı öğrencilerine grubun çaldığı enstrümanları incelemelerini istediler. onlardan aldıkları seslere inanamadılar. yine grupla ilgili bir tarihçinin “ bu grup makineli tüfeklerden sonra b-düz tramponlarla fransa’da her yeri jazz ile dolduruyordu” sözleri vardır. harlem savaşçılarıın dağılmasından sonra jim en yakın arkadaşı noble sissle ile müzik yapmaya ve avrupa turnelerine devam etmiştir..

    müzik başlığıyla ilgili dönem örnekleri ;

    jim europe's 369th ınfantry '' hellfighters '' band memphıs blues

    jim europe "jazz baby" 369th
    ----------------------------------------

    işte böyle bir grupmuş , harlem hellfighters. amerika’nın ünlü new york ulusal muhafızları'nın vedahası “gökkuşağı bölümü” olarak bilinen şehrin veda törenine katılmaya davet edilmediler.
    o zamanki liderleri hayward’ın ifadesine göre “ gökkuşağında siyah renk yok ki !” diyerek davet edilmemelerine rağmen ve ayrıca ülkesinde kendi renklerinden olan insanlara karşı ölümcül linçlere rağmen kahramanca ülkeleri için savaşmış ve gönderilişlerindeki sessizliğe rağmen milyon kadar insanla karşılanmışlardı..her ne kadar döndüklerinden sonra ırkçı saldırılar devam etse de günümüzde her renkten amerika'lının büyük bir vefayla andığı bir gruptur ..

    ilgili belgeseller ;

    harlem hellfighters -369th ınfantry new york national guard -african american soldiers

    wnet harlem hellfighters

    ve kısaca ;

    the harlem hellfighters | history

  • şimdi normal bir insan bu parayı bi şekilde ekonomide kullanır ve jilet gibi smokini çekip, george soros'tan bilderberg davetiyesi falan bekler. dünyayı yöneten 5 aile ile 4 çayı filan içer.

    lakin bu parayı babama versen, sahibinden sitesine girer, istanbul anadolu olarak filtresini yapar ve anadolu yakasındaki daireilerin hepsini alır. üzerine kalırsa da beykoz'dan 1-2 arsa çeker. her ay 30 milyon milyon tl kira getirisi ile, paranın kendini 250 yılda amorti etmesini bekler.

  • maliye bakanı naci ağbal tarafından şu anda açıklanan zam.. pardon güncellemelerdir

    2018 yılı itibariyle;

    şans oyunu çekilişlerinden elde edilen gelirden alınan vergi yüzde 100,

    binek otomobillerin motorlu taşıtlar vergisi yüzde 40,

    üçüncü dilimdeki gelirler için gelir vergisi yüzde 11,

    finans sektöründe kurumlar vergisi yüzde 10 oranında artıyor...

    bu zamları duyan vatandaş sigarasını yakmadan önce iyice düşünsün zira bundan sonra sigara kağıdından özel tüketim vergisi alınacakmış.

    su veren itfaiyenin hortumunu...