hesabın var mı? giriş yap

  • thy'den konuyla ilgili ilk resmi açıklama geldi: senin ananı bacını o uçağa hostes yapsalar, zoruna gitmez mi?

  • 1991 yılında kardeşimi lösemiden kaybettik. o zamanlar ne lösev vardı ne de tedavi ettirecek durumumuz. şimdi her ay löseve elimden geldikçe bağış yaparım. bir çocuğun bir gün bile fazla yaşamasını sağlarsa helali hoş olsun.

  • -sanayi devriminin temel yakıtı kömürdü. petrolün keşfi hem teknolojinin gelişimini hem de devletlerin politikalarını değiştirdi. osmanlı devleti de değişen politikaların merkezindeydi. bildiğiniz gibi, petrol pek çok ülkenin kaderini değiştirdi. peki osmanlılar petrol çıkarmak için neler yapmışlardır? hangi şehirlerde petrol aramışlardır? anadolu’da petrol var mı?

    -binlerce yıldır petrol insanlar tarafından biliniyordu. yüzeye çıkan yerlerden ya da birkaç metrelik kuyulardan petrol çıkarılıp çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. gazyağı olarak aydınlatmada, mozaik yapıştırmada, boya hazırlarken ya da ilaç olarak kullanılmıştır. sümer tabletlerinden anladığımıza göre o dönem de petrol bilinen bir madendi (bir tablette “kayıkçı için fırın kurarım, onun için zift eritirim” yazıyor).

    -osmanlı devleti’nde petrol üzerine bilinen ilk belge ıv. murat zamanına tarihleniyor. 1639 yılında kerkük – baba gurgur petrol bölgesi neftçizadeler’e iltizam olarak verilmiştir. neftçizadeler petrol gelirleriyle bölgenin vakıf işlerini yürütme sorumluluğunu almıştır. bu arada, osmanlı’da neft, zift kelimeleri petrol anlamında kullanılmıştır.

    -yine o yıllarda osmanlı coğrafyasını gezen evliya çelebi, van’da kayalardan çıkan neft yağından bahseder. dağlarda bulunan mağaralarda neft yağının biriktiğini, zamanı gelince van defterdarı tarafından satıldığını yazmıştır.

    -dünyada petrole olan talep on dokuzuncu yüzyılda artar. modern petrol tesisleriyle günlük çıkarılan petrol miktarı artar. 1850li yıllarda amerika’da kurulmuş onlarca tesis vardır. ruslar tarafından bakü’de de aynı yıllarda tesisler kurulur. buralardan çıkarılan petrol dünyaya satılır. osmanlılar da genelde amerika’dan gelen petrolü satın almışlardır.

    -on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar -ıı. abdülhamit dönemine kadar- petrol çıkarmak için ciddi bir girişim yapılmamıştır. kendiliğinden yüzeye çıkan petrol kovalarla taşınmış, ilkel yöntemlerle işlenmiş, çıkarılan gaz yağı satılmıştır.

    -on dokuzuncu yüzyılda yapılan saha araştırmaları ve hazırlanan raporlarla özellikle musul, kerkük ve bağdat bölgelerinde ciddi petrol rezervi olduğu tespit edilmiştir (ingiliz diplomat morier raporu(1809), mehmet arif bey raporu(1888), fransız mühendis jacquarez raporu(1894), ingiliz albay maunsell raporu(1897), osmanlı fen müşaviri arslan efendi raporu (1898)). raporlarda osmanlı devleti’nin petrol üretmesini engelleyen birkaç sorun şunlardır;
    • modern tesisleri kuracak teknoloji eksikliği
    • tesis kurulsa bile onu işletecek ve yönetecek nitelikli personel bulunmaması
    • petrol çıkarılsa bile nakliye edecek vasıta olmaması.

    -bu sebeplerden dolayı petrol çıkarma girişimi yapılmamıştır. günümüzden yapılan bir eleştiriye göre osmanlı sınırında bulunan bakü’de ki tesislerin örnek alınabileceği ya da bazı ülkelere imtiyaz verilerek tesis kurulabileceği söyleniyor. yabancı ülkelerden mühendis ve işçi getirilerek personel sağlanabileceği eleştiriler arasında.

    -uzun yıllar herhangi bir girişim yapılmazken, 1871 yılında bağdat valisi mithat paşa petrol tesisi kurmak için çalışmalar yapmıştır. bölgeden toplanan petrol örnekleri londra’ya gönderilmiş. yapılan incelemeler sonucunda bulunan petrolün çok kaliteli olduğu tespit edilmiş. ancak nakliye sorunu yüzünden çıkarılacak petrolün amerikan petrolüyle rekabet edemeyeceği belirtilmiştir.

    -ikinci abdülhamit dönemi petrol çalışmaları
    -devletin pek çok açıdan zayıfladığı bir dönemde ıı. abdülhamit pek çok sorunla baş başa tahta çıkmıştır. devlet ekonomik olarak da sıkıntılı bir dönemdedir. kapitülasyonlar ile ülke ithalat cennetine dönmüş, yerli üretici çok zor durumdadır. avrupa devletlerine olan borç ödenemeyecek durumda ve borcu kapatmak için yine borç alınmıştır. borçların bir sonucu olarak 1881’de düyun-ı umumiye kurulmuş, bildiğiniz gibi devletin gelirlerine el koyulmuştur.

    -ıı. abdülhamit, devletin savaş ve çatışmayla ayakta kalamayacağını görmüş, bu sebeple güçlü devletler arasında denge politikası izlemiştir.

    -ıı. abdülhamit petrol bulunan arazileri hazine-i hassa denilen kendi hazinesine (saltanatın hazinesine) geçirmiştir. neden petrol bölgelerini kendi hazinesine devretmiştir?

    -maliye nezareti o dönem düyun-ı umumiye elindedir. devletin gelirleri doğrudan borç ödemeleri için alıkonulmaktadır. petrol üzerinden elde edilecek geliri düyun-i umumiye’den korumak için böyle yapmıştır. bir başka sebep ise petrol arazilerini tek bir elde toplamaktır. büyük miktardaki petrol arazisinde imtiyaz elde etmek isteyen güçlü devletler arasında bunu koz olarak kullanma niyetindedir. gerçekten çok zekice! ancak bu politika devam ettikçe petrolden yararlanılamamıştır!

    -ilk petrol arama izinleri (imtiyaz) ıı. abdülhamit döneminde verilir. biraz sonra bahsedeceğim izinler bugün ki anadolu topraklarından. petrol cenneti olan mezopotamya’da uzun yıllar tesis kurulması için bir çalışma yapılmamıştır!

    -ilk arama izni(imtiyaz) 1887 yılında iskenderun - çengen bölgesinde ahmet necati bey’e verilir. ahmet necati bey’e 75 yıllığına verilen imtiyaz sonucu yapılan aramada petrol bulunur. bulunan petrol çok karlı görünmediğinden seri üretime geçilmez. daha sonrasında bu imtiyazı alman-ingiliz bir şirkete devretmiştir. şirket de birkaç kuyu daha açmış ancak daha fazla devam etmemiştir.

    -1888 yılında erzurum, tercan kazasında neft madeni aranması için sarıca osman bey’e izin verilmiştir. izin verildikten sonra yapılan incelemede osman bey'in hiçbir çalışma yapmadığı, rus ve ermeni iki kişiye kuyu açtırdığı tespit edilmiştir.

    -1896 yılında van belediye başkanı galip paşa van’da petrol aramak için izin istemiştir. evliya çelebi’nin de bahsettiği van’da, 1877-78 osmanlı-rus savaşı’nda tayfur paşa tarafından yüz deve yükü petrol çıkarılıp savaşta kullanılmıştır. izin istenilen bölge daha önce petrol çıkarılan bir yerdir.

    -1898 yılında tekirdağ şarköy’de, halil rıfat paşa’ya petrol arama izni verilmiştir. 99 yıllığına verilen imtiyaz ile bölgede sondaj çalışmaları yapılmıştır. yapılan sondajla petrol bulunmuştur ancak bulunan petrol önemli miktarda olmadığı için vazgeçilmiştir.

    -1911 yılında sinop – boyabat ekinveren köyünde süleyman reşad bey’e arama izni verilmiştir. ekinveren köyü için başka izin talepleri de olmuştur. yapılan incelemeler ve soruşturmalar sonucunda altunoğlu yevan isimli kişiye de izin verilmiştir. bu bölgede günlük 25 litre petrol üretildiği belgelerde geçmektedir.

    -1913 yılında arşiv belgelerine göre aydın vilayetinde çal kazası baklan köyü, nazilli-kuyucak'ta ortakçı köyü, bolvadin kazası yenice köyü, denizli-sarayköy'deki kumluca ve tarkaz köylerindeki petrol ve diğer madenler için izin verilmiştir.

    -anadolu’da yapılan çalışmalarda ciddi miktarda petrole rastlanmamıştır!

    -3b projesi ve bağdat demiryolu
    -ıı. abdülhamit ingiltere, fransa ve rusya’ya karşı sömürgeci amaçları olmaması sebebiyle almanya ile yakınlık kurmuştur. almanlar’la bağdat demiryolu yapılması için anlaşma yapılmıştır. 1889’da anadolu demiryolları şirketi kurulmuş. şirket haydarpaşa-ankara arasında tren hattı yapmayı kabul etmiştir. 1896’da konya’ya kadar tren hatları döşenmişti.

    -bağdat demiryolu ise 1903 yılında yapılan anlaşma ile planlanmıştır. anlaşma ile bağdat demiryolu şirketi kurulmuştur. yapılan anlaşma ile musul ve bağdat’ta 40 yıllık petrol imtiyazı verilmiştir. ayrıca demiryolunun geçeceği devlet arazilerinin bedava verilmesi, kum ve taş ocakları ile devlet ormanlarından kesilecek kerestelerin bedelsiz kullanılması, hattın iki yanında 20 km genişliğindeki alanda bulunan madenler nafia nezareti ile antlaşma yapılarak işletilmesi izni de bağdat demiryolu şirketi’ne verilmiştir.

    -yapılan anlaşma ile haydarpaşa- izmit – eskişehir – konya – basra tren hattı 1911 yılında tamamlanacaktı. 1908’de ıı. meşrutiyet’in ilanı, ıı. abdülhamit’in tahttan indirilmesi demiryolu çalışmalarını sekteye uğratsa da 1918’de demiryolu bitirilmiştir.

    -ıı. abdülhamit tahttan indirilince hazinei hassa’ya geçirilen araziler devlet hazinesine devredilmiştir. sonraki yıllarda çıkan savaşlar ve 1914’te başlayan birinci dünya savaşı’ndan mondros mütarekesi’ne kadar olan dönemde petrol araştırmaları yapılamamıştır.

    -birinci dünya savaşı sonrası, petrol zengini toprakları kaybettik. hem devletin zayıflığı hem de izlenen politika gereği osmanlı devleti petrolden gelir elde edememiştir.

    tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum. amacım güzel vakit geçirirken bir şeyler öğrenmek/öğretmek. youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

    kaynakça
    • sefa sekin, türkiye’de petrol.
    • fatih başgül, osmanlı coğrafyasında petrol alanları, çıkartılması, işletilmesi, imtiyazları ve ekonomide değerlendirilmesi (1876- 1914).
    • ferah çark, 19. yüzyıl osmanlı devleti’nde neft ve petrol üretimi ve imtiyazları.
    https://islamansiklopedisi.org.tr/bagdat-demiryolu
    • derviş başa ,uluslararası petrol politikasının osmanlı devleti’nin yıkılmasına etkisi.

  • öncelikle tebrik ediyorum, güzel bir soru.
    yazar arkadaşların cevap vermek yerine yaratıcı laf sokma çabaları gösteriyorki cevabı pek bilen yok ve bildiğini sananların açıklamalarıda türkiyedeki eğitim sistemini özetliyor.

    şimdi gelelim cevaba,biraz yaklaşın.

    kütlenin uzayı büktüğünü muhmetemelen duymuşsunuzdur.nasıl büker, nereye büker, hayaledemiyor olmanızın sebebi sadece duymuş olmanızdan.
    önce kütlenin uzay zamanı nasıl büktüğünü basit bir deneyle görelim.

    buradaki, çember üzerine gerilmiş branda uzayı, yani boşluğu temsil ediyor.uzayda kütlesi büyük olan cismin,küçük olanı nasılda kendine çektiğini görüyorsunuz.

    sonsuz evrende bir kum tanesi kadar küçük kalan güneş sistemimiz bu çemberdeki branda olsun.
    güneşi merkeze koyduğumuzda, dünyayı kendine araba farına yapışan bir sinek gibi yapıştıracaktır.
    güneşin yoğunluğu dünyanın yoğunluğunun 1/4 ’ü kadar olmasına rağmen,ağırlığı dünyamızın 333.000 katı kadar. güneşin büyüklüğü düşünülünce uzayda sinek tabiri, devede kulak kalır.

    peki neden güneşe doğru düşmüyoruz, işte güzel bir soru daha.
    kendi etrafında dönen cisimler bir momentum üretir.şahane bir merkez kaç kuvveti.
    hayal edebilmek için önce
    buraya bakalım
    kütlenin dönmesi sonucu oluşan merkez kaç kuvveti,yerçekimine nasılda meydan okuyor görüyorsunuz.

    dünyanın kendi etrafında dönmesi, merkezden kaçmak isteyen bu kuvveti oluşturuyor. ama nekadar kaçmak isterse istesin uzayı büken güneşin kütlesi, dünyamızı kendine doğru çekiyor. bu 3 kuvvetin etkisinde kalan minik dünyamız, sonsuza kadar sürmeyecek olan bir kısır döngü içinde. güneşin etrafında dönüyor.

    peki bu üçüncü kuvvet nedir?
    işte bu kuvvet sorumuzun cevabı.
    uzayda 3 aşağı 5 yukarının pek lafı olmadığından en basit tabirle. tüm evrendeki kütlesi olan cisimler gibi, dünyada evrenle aynı yönde düşüyor. işte üçüncü kuvvet bu düşme kuvvetinin ta kendisi.

    güneş tarafından çekilen,çekilme sonucu kendi etrafında dönerek oluşturduğu merkez kaç ile güneşten kaçmak isteyen ve aynı zamanda düşüş halinde olan dünyamız bu kısır döngü sayesinde,boşluk diye tabir edilen uzayda bize göre duruyor.

    aslında tüm evren düşüyor, düşmeyen hiç bir cisim olmadığından referans olarak kullanabileceğimiz bir başlınğıç noktasıda elimizde bulunmuyor. tüm yanılğı bizimle beraber düşen her cismin sabit durduğunu düşünmemizden doğuyor.

    aynı gemide yolculuk eden tesadüfleriz.dönüşüyor ve yaşam virüsünü evrene yaymaya devam ediyoruz.
    rica ederim.

  • benzer başlığı geçen hafta da açıp aynı entryi girmiştin.

    (bkz: `(#137591438)`)

    tek bir merkezden güdüldüğünüzü ve paralı asker olduğunuzu bu kadar belli etmeyin.
    rekor enflasyon dediğin yıllık %8'miş. rakam vermiyorsun bilerek türkiye'nin rezilliği ortaya çıkmasın diye.

    %150 ile %8'i kıyaslaman harikaymış, hadi o zaman türkiye'de almanya'nın verdiği maaşı tl cinsinden versin asgari olarak ?

    (bkz: `(#138110458)`) ikinci sayfadaki bu entryi buraya bırakıyorum. bizim devletimiz de bu tür yardımlar ve kolaylıklar yerine haziran veya temmuz ayında elektriğe yeni bir zam düşünüyor.

    %150-200 enflasyonu, doların 16 euro'nun 17 oluşunu normalleştirip, bu sürece nass ve faiz sebep enflasyon sonuç inadıyla geldiğimiz unutulmasın. tek bir sorumlu kişi ve sorumlu parti var. chp'nin hataları çok ancak son 1 aydır chp hükümet,akp muhalefetmiş gibi algı yaratıp çılgınlar gibi chp karalanıyor.

  • bu kılıçdaroğlu nun varya yatacak yeri yok!
    deniz baykal 1, bu kılıçdaroğlu 2!
    hiç gereği yokken, gündem ekonomi olmalıyken geçmişte kalmış bir durumu açtı al buyur işte!
    istifa et,bırak artık şu chp yi, düş yakamızdan yahu!

  • moderatörler tarafından başlığın şu şekilde düzeltilmesini rica ediyorum;

    "tokyo'da 2 bisikletçimizin de erkenden elenme nedeni"

    ön edit: bisikletçilerimiz neden elendi? ben de sonradan yayınlanan bu videodan konuyu dinledim ve entry'mi düzeltme kararı aldım. sporcularımıza fazla yüklenmiş olduğumuzu düşünüyorum.

    ==========================================

    sen yıllarca olimpiyat hayaliyle yaşa, her sporcunun rüyasını gördüğü olimpiyatlarda, yarışın henüz başında (12 dk geride kaldığın için) bırakmak zorunda kal. çok üzücü bir durum.

    yol bisikleti yarışında (bkz: onur balkan) ve (bkz: ahmet örken) henüz başlardayken elendiler.

    bu tamamen diğer sporlara futbol kadar önem vermeyişimiz ve bisiklet federasyonunun yeterince vizyoner olmamasından kaynaklanıyor.

    youtube videosunda anlatıldığı gibi; ülkede, birçok spor dalında olduğu gibi, bisiklet dalında da yeterli yatırım yok. sporcular ülkedeki rakipleriyle yarışıp kendilerini geliştirmeye çalışiyorlar. avrupa'daki yarıslara katılamadiklari icin kendilerini onlara göre geliştiremiyorlar. bu nedenle de daha ilk etapta kural gereği 12 dk geriye düstüklerinde eleniyorlar. yani sporcuların suçu yok bu sonuçlarda. onlar ellerinden geleni yaptılar. başlığın da "pes etmesi" değil, "hrmen elenmesi" olarak düzeltilmesi iyi olur.

    asıl suç; spor bakanlığının yeterli yatırımı yapmamasindan. misal diyanete yapılan yatırımlardan sadece taşanları spora yatirsak yine başarı elde ederiz.

    efor gerektiren, çalısma gerektiren bir sal olan bisiklet sporu için olimpiyatlara sporcu gonderemiyoruz. neden? çunkü yeteri kadar müsabakaya katılamadıkları icinpuan toplayamiyorlar ve gidemiyorlar. bu iki sporcumuz da türkiye'nin en iyisi ama olimpiyatlarda malesef rakipleri çok güçlü. öndeki ekip hergün çalıstıkları ve sürekli yarıs yaptıkları için tozu dumana katıyorlar.

    link de ekliim

    link 2

    (bkz: #126093599) güzel yazmış, ilk entry'de olmalı bu.
    (bkz: #126078484)
    (bkz: #126082275)
    (bkz: #126072165)

    edit: yaz-sil, yaz-sil, yaz-sil...

  • benim hayalim , bahçeli müstakil bir ev , senin yaptığın beton blok hiç sikimde değil.

  • genelde direk tuketim amaclidir. hatira olarak verilmesi pek de akillica degildir. maalesef her sarabin bir omru vardir ve her gecen gun bu omur tukenise biraz daha yaklasir. sizin alacaginiz sise zaten omrunun sonlarina yaklasmis olacaktir. hic kimse 20 yilllik bir sarabi 10 yil daha bekletmez.

    fiyatlara gelince, fransa piyasasinda 30 avro civarina 25 yillik saraplar bulunabildigi gibi, bu siseleri almak pek risklidir, zira sirkelesmis olabilirler.

    garanti olan ve en az bir kac yil daha saklanabilecek 20 yili gecmis saraplar ise 100 - 130 avrodan baslar, 4 basamakli sayilara, belki daha yukarilara kadar gider.

    (bkz: nicolas)

    http://www.nicolas.com/

    bonus:

    sevdiklerine hatira olarak eski ve kiymetli bir hediye vermek isteyenlerin viskiyi tercih etmesi gerekir, bir sise viski kacinci yilinda siselendiyse, kiyamete kadar o kadar yillik kalacak, ve ustelik kiyametten hemen once icilebilecek durumda olacaktir.

    bu arada, unutmadan;

    (bkz: alkol butun kotuluklerin anasidir)

  • ''yeğenim iyi geceler nasılsın iyimisin,annenle telefon görüşmemizde seni sordum ankara da demişti zannediyorum,yeğenim teyzen ve ben seni görmeyeli epeyi zaman oldu epeyi serpilmiş gelişmişsin , era hanım kızım hakikaten güzel çekmiş çekim iyi sende güzel olunca ortaya güzel bir tablo çıkmış allahım nazardan saklasın maaşallah. seni seviyoruz bizleri unutma.enişten''

    2 gündür eğleniyorlar benle enişte. gelişmişsin demeseydin iyiydi...