hesabın var mı? giriş yap

  • flu'luk.

    insan ilişkilerinden gönül işlerine, akademik kariyerden, okul hayatına, akrabalık ilişkilerinden dostluklara.. hiçbir şey net değil. ima usulü çalışan bir duygu/düşünce durumumuz var. kimse derdini açıkça söylemiyor. herkes 'o' anlasın peşinde. anlatmayı bilmiyoruz, anlamaya çabamız yok.

    ülke kocaman bir aşkı memnu seti. kapalı kapılar, yalan dolanlar, iftiralar, dedikodular, imalar en çok bu bak, imalar.

    kaş-göz yapmaktan canımız çıkacak, destur!!

  • iran'da olan taarruf kültürü ilk gittiğiniz zaman küçük bir şok yaşatır.
    mağazaya girip alışveriş yapıyorsunuz, parayı uzatınca almak istemiyorlar, illaki ısrar edeceksiniz.
    "gabele şoma ru nedare" diyorlar hep. yani aldığınız ürün size layık değil, para vermeyin gibisinden. tabii bunu nezaketen söylüyorlar, sizin parayı almaları için ısrar etmeniz gerekiyor.
    her seferinde bunu yapmak çok yorucu oluyor.
    sarraf bile para bozarken bu cümleyi kuruyor.
    sürekli maruz kalınca insan, içinden "tamam bana layık değil madem ver paramı" demek istiyor.
    bu taaruf kültürü her alanda çok yaygın. birbirini abartılı övmeler, yemek için ısrar etmeler.

  • uçak yolculuğunuzda yaşanan problemleri şikayet edip tazminat almanızı sağlayan avukat sitesi. türkiye merkezli uçuşlarda kullanılabileceğinden emin değilim ancak ab ya da şöyle söyleyeyim almanya merkezli uçuşlarda kesin çalışıyor. şu ana kadar açtıkları davaları %98 kazanmışlar. eğer uçuşunuzda 3 saatten fazla gecikme olduysa bu site aracılığıyla havayolu şirketine dava açabiliyorsunuz. durumun vehametine göre site, size şu kadar tazminat alabilirsiniz diye cevap veriyor ve işlemleri başlatıyor, yaklaşık 2-3 haftada da sonuçlandırılıyor. sizden önden direkt para almak yerine tazminat sonucu aldığınız paranın %25'sini komisyon olarak alıyorlar. çok yakın tanıdığım birisi bu site aracılığıyla ryanair ve aegean airlines'dan 280€ ve 250€ aldı. kısmetse ben de birgün "delay" yiyerek uçuşu bedavaya getirmeyi planlıyorum.

  • abd de olsa şu anda gövdesinde beş mermiyle morgda yatıyor olacak olan minübüs şoförünün kavgasıdır.
    (şu klişeyi de yazdım artık çok rahatım sözlük.)

  • kesinlikle yalan rüzgarı.annesi çalışmayan,ya da annesi çalıştığı için babaanne/anneanne evlerinde gündüzlerini geçiren her çocuk için tramvatik olmayı başarmıştır bu dizi.kaç sene devam etti hatırlamıyorum ama victor'un kızı küçücüktü en başlarda,sonra o bile evlendi sanırım.her akşam,beyaz fon üstüne pembe yr işaretini görmek,aklının almadığı ilişkiler yumağını çözmeye çalışmak her çocuğun beyin fonksiyonlarına zarar vermiş olabilir.hele babaannemler 7 kardeşti,kadın-erkek hepsi izlerdi ve dizi bittikten sonra kaçıran bir kardeş varsa telefonda ona özet geçilirdi,sonrasında diğer kardeşle olayların yorumu yapılırdı.bacak kadar boyuyla pembe dizilerden fırlamış gibi konuşan çocukların temelleri işte yalan rüzgarı sayesinde atılmıştır.

  • bir davutoğlu ifadesi. selahattin kendisine selahattin eyyubi'yi hatırlatıyormuş. selo başgan ise "kudüs musevilerin kutsal mekanıdır" demiş. ahmet'ciğim de gönül koymuş, bu yüzden artık ona selahattin demeyecekmiş.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp

    bu da selahattin'in sandalyeden düşüren cevabı:

    https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i

    ___
    edit: 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde' selahattin demirtaş türkiye siyasetine ilaç gibi geliyor. tüm kesimleri kucaklıyor, ezilenleri savunuyor, emeği, barışı, özgürlüğü temel alıyor. zira türkiye'nin bunlardan daha acil sorunları yok. karizması, özgüveni, espri yeteneği malum zaten. ancak bu adam ve partisi iktidar olmaya oynamak yerine barajı geçme kavgası veriyor. enteresan memleket dostlar.

  • amaçlarının olmaması.

    büyümeyi bekliyorlar resmen, saçma sapan şeylere ilgi göstermeler falan. geçen bir bebek gördüm mesela sırt üstü yere uzanmış tavana bakıp gülüyor. korktum lan resmen kime gülüyor bu diye. hemen uzaklaştım oradan. kaç aylık insan sonuçta, kendi başının çaresine baksın az.