ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
veyis ateş
-
sürekli osurmasından bir gün sıçacağı belliydi.
insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
-
kendinize saygı duymak istiyorsanız, size yapılan hiç bir saygısızlığı affetmeyin.. insanlar her saygısızlık sonrası daha da cesaretlenir size karşı, saygı sizin kişiliğinizdir, çizgilerinizdir. çizgileri olmayan insanlar saygı görmezler.
ego hep bize kötü bir şey gibi sunuluyor, oysa ki kararında ve yönetilebilir bir ego her insan için olmalıdır.
ayrıca, dozunda kötülük her insan için gereklidir..
debe editi: çok fazla soru geldi, dozunda kötülük nasıl oluyor diye,
bir insana kızmanız gerekiyorsa kızacaksınız, ayrılmanız gerekiyorsa ayrılacaksınız, siz bunları yapmazsanız bu enerji karşı tarafa geçer ve onlar hadsiz bir şekilde bunu yapar.
zorunlu edit: bu entrynin debeye girmesi çok şaşırttı beni, çok fazla insan mesaj attı ve cevap veremedim.
size zamanı olmayanın mutlaka başka birine zamanı vardır, size saygı duymayanın başka birine saygısı vardır.
net olun ve size saygısı olmayan insanları şutlayın hayatınızdan, pollyanna olmayın.
ve unutmayın herkes her şeyi bilerek ve isteyerek yapıyor, cezasız bırakırsanız yaptığının doğru olduğunu düşünür ve tekrar tekrar yapar..
imc tv'nin şehit haberine hdp'li yorumları
6'lı masa adayının ilhan kesici olacağı iddiası
-
bunu benim peder de diyordu. bakın bunlar aptallıktır. ilhan kesici dediğin adam iyi bir devlet adamı olabilir. bürokrattır ama o kadar. meydanda kimse ilhan kesiciyi tanımaz. rtenin karşısında durabilecek bir adam değildir kendisi. mizacı uymaz.
memleketin dişli bir adaya ihtiyacı var. ilhan kesici bu değil. sokağa insen 10 kişiden 9u 100 kişiden 99u bilmez kendisini.
edit: ayrıca bu adam 1994te zaten ibb seçiminde rteye yenilmişti. bu bile kullanılır.
polisin murat övüç'e iğrençsin demesi
-
o kadar içim burkuldu ki videosunu izledikten sonra. gözleri dolmuş, hırpalanmış.
adam şu tehlikenin kol gezdiği günlerde kendini tehlikeye atıp kolonya dağıtıyor. özellikle bunu kendisi elden yapıyor, kimseye de yaptırmıyor.
siz nasıl bu adamın yüzüne karşı "iğrençsin!" diyebiliyorsunuz?
vicdan yoksunları sizi.
kızılay'ın ateşi birlikte söndürelim mesajı
-
elime kovayı alır giderim ne olduğu belirsiz kurumlara da 1 kuruş bağışlamam.
konya ssk hastanesi hasta sırası
-
yıllar önce konya'da saray çarşısı'nın oradaki akbank'ta sıra bekliyordum. bankada inanılmaz bir kuyruk vardı. müthiş sıcak bir yaz günüydü. bankada klima çalışmıyordu, leş gibiydi ortalık. en az 4-5 vezne olmasına rağmen, 1 veya 2'si aktifti. işin en çileden çıkartıcı tarafı ise, şubede mevcut q-matik denen sistem kurulu olmasına rağmen, banka yönetimi niyeyse sistemi çalıştırmıyordu. herkes ayakta, kıç kıça bu kuyruğu bekliyorduk. artık sabredemediğim ve önümdeki ihtiyarın epey zorlandığını anladığım bir an, "ne biçim iş bu, şu q-matiği bari çalıştırın, neden bütün vezneler çalışmıyor" minvalinden söylenmeye sesimi yükseltmeye başladım. anında bütün yüzler, tüm içerideki insanlar, hepsi birer mirket refleksiyle bana döndü. gişe memuru vızırdanırken, "yok mu senin müdürün?!?" dedim, hay huy falan bir tartışmadır sürerken ve bu mirket konya insanları yüzüme bön bön bakıp hiç bir söylemde bulunmazken:
sırada arkamda bulunan bir karabıyıklı 35-40 yaş adamı "ne var birader? bi sen mi sıra bekliyon? bak hepimiz bekliyoruz, ne gonuşup duruyon??" diyerek bana çıkıştı. bu gücetapan kardeşimize dönüp "birader soyadın sabancı mı?" diye sordum. "yııoo" diye karşılık verdi. "lan o zaman asdaicaaewadazxc!!!!!" şeklinde çıkışmaya başlamıştım ki, önümdeki ihtiyar kolumu tuttu, "diklenme, dik dur. hoo diyecen altını kürüyüverecen" nasihatlarine girişti ve ben de bu kalabalıkta hak aramanın manasızlığını gördüm...
işte o insanların beklediği sıradır. anlayamazsınız.
whatsapp'a story atanı rehberden silmek
-
instagram'a hikaye atmakla whatsapp' a atmak arasında ne fark var?
ikisi de tanıdığın kişilere bir şeyleri gösterme, duyurma, paylaşma çabası değil mi?
ne oluyor da bunu whatsapp'tan yapınca cahil olunuyor?
gerçekten ilginç bir düşünce.
uygulama böyle bir özellik koymuş isteyen kullanır, isteyen kullanmaz. bunun eğitimle ne alakası var mesela?
neden bu kadar takılıyorsunuz böyle basit şeylere, anlaması güç.
asil kadın bulmanın aşırı zorlaşması
-
“sen hiç monako prensesi fantazisi olan erkek gördün mü? göremezsin. hepsi hizmetçi, sekreter, konsomatris vs. ister.”
zerrin iffet (yalan dünya)
jhshsjahaha
konsedit: akademide olsam makale niteliği taşıyacak onca yazım var fakat içinde kons geçen girimle debedeyim* teşekkürler arkadaşlar, zerrin’in iddiası bir kere daha ispatlandı.
kışı güzel kılan detaylar
-
en sevdiğim mevsim kıştır benim için ve bana kışı sevdiren sayamayacağım kadar detay var. bir kısmı şöyle :
karın yağışını izlemek, kaç yaşında olursan ol gökyüzünden beyaz kar tanelerinin düşüşünün verdiği heyecan ve hayret hissi.
yılın ilk karında dışarı koşup insanların ne yapıyor bu bakışı altında kahkaha atarak kendi etrafında dönmek. kar tuttuktan sonra kartopu oynamak, karda yuvarlanmak
kimsenin basmadığı bir yerdeki karlara basmanın verdiği haz
kat kat giyinmeye rağmen deli gibi üşümek, soğuktan başka bir şey düşünemediğinden kafandaki rahatsız edici her düşünceden ve sesten kurtulmak
hafif bir kar ya da yağmur eşliğinde kulakta kulaklık sevilen müzikleri dinleyerek ve soğuktan titreyerek istiklal caddesi ya da kadıköyde yürümek, sonra sokaktaki kestaneciden kestane alıp yemek, kestanenin insanın içini sıcacık yapması
evde ailecek oturmuşken yenen kestane
vapura binip herkes soğuktan içerde otururken sıcak bir sahlep alıp vapurun dışına oturmak, bir yandan yüzüne çarpan rüzgardan üşürken bir yandan sahlepin içini ısıtması
soğuktan elin, burnun kıpkırmızı olmuş eve geldikten sonra yapılan sıcak duş ve sonra üstüne battaniye alıp peteğin yanına oturarak iyice ısınmak.
sobada kestane yapılan, sonra portakal yiyip kabuğu sobaya atılan çocukluğunun kışlarını hatırlamak ve özlemek
kar yağıyorken camdan dışarıyı izleyip müzik dinlemek. şehrin beyazlığından büyülenmek, karın ne kadar mucizevi ve güzel olduğunu düşünmek, sokak lambasına bakıp kar yağıyor mu diye anlamaya çalışılan, yere kar tutar tutmaz anneye dışarı çıkmak için baskı yapılan küçüklüğü hatırlayıp gülümsemek.
hasta olmamak için sürekli mandalina yemek çeşitli bitki çayları içmek
sonunda sıcak bir yere varacağını biliyorsan üşümek.
kar, karın ne kadar güzel bir şey olduğundan bahsetmiş miydim? sanırım dünyadaki en sevdiğim şeylerden birisi. sadece o bile kışı güzel yapmaya değer.
ah bir an önce kış gelse de üşüsek, kafamdaki susmayan düşünceleri soğukta dondurabilsen. yazdan iyice bunaldığımı fark ettim.
deniz baykal ford mondeo benzerliği
-
yıllardır kafamı kurcalayan benzerlik. trafikte ne zaman arkadan bir ford mondeo görsem aklıma deniz baykal geliyor. tasarımcıların ilham aldığından şüpheleniyorum.
1- mondeo
baykal
2-yandan mondeo
yandan baykal
çok yıllar sonra editi: bugün deniz baykal hayatını kaybetti, kendisine allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum.