hesabın var mı? giriş yap

  • hakkinda yazilan entrylerin cogunu okuduktan sonra yapilan yorumlarin ozetinin su sekilde gerceklestigini gordum.

    - ortalama bir romantik komediden cok farkli.
    - jennifer lawrence cok guzel, bradley cooper cok yakisikli.
    - basrol ve yan rollerdeki oyuncular harika oynamis.
    - kitaptaki tadi bulamadim, bazi olaylar cok havada kalmis.
    - karakterlerin ici tam doldurulamamis.
    - ilk 10 dakikasini izleyerek sonunu tahmin edebiliyoruz.

    film hakkinda yapilan bu genel yorumlara katilmakla beraber, filmde ustune basa basa kac kez yapilmasina ragmen bir kisinin bile yazmadigi olay var. bu da yonetmenin gozumuze sokarak yaptigi amerikan hayati elestirisi. surekli isini kaybeden insanlardan, bu nedenle psikolojisi bozulanlara, birbirinin yuzune gulen insanlarin arkadan soyledigi sozlere, morali cok bozuk olan birinin ipod alinca moralinin birden duzelmesine, insanlarin dunyada olan bitenden haber olmayip hayatlarini amerikan futbolunu izlemeye adamalarina, barda sarhos olan insanlarin sevgililerini unutup farkli bir kimlige burunmelerine, ciftlerin cogunun mutsuz evlilik yasamalari ya da bosanmalarina kadar en ince detaylara kadar amerikan insanin yasadigi hayat abartisiz ve eksiksiz gosterilmis. sirf bu durum bile filmin farkli oldugunu, sonu basindan tahmin edilse bile izlenebilirligini hic kaybetmemesini sagliyor.

  • başlık açılma tarihi 02.01.2014 ve o tarihte anahtar teslim 120.000€ bir araç 272.000 tl'ye tekabül ederken bugün 378.000 tl'ye tekabül etmektedir.

    sadece 1,5 senede 106.000 tl kurdan fark etmektedir.

    bu tabloda görünen şudur; siz bir araç kendinize, bir araç tuayyibe, bir tane 116 da bilocan almaktasınız! hepimize hayırlı olsun.

    teşekkürler akp! teşekkürler tuayyip! emeğe saygı beyler!!!

    edit: araç şu anda 404.400,00 tl'dir. - 26.08.2015 büyüksün akp! millet konuşuyor siz yapıyorsunuz.

    edit 2: araç 499.200 tl - 25.07.2017

    edit3: araç 656.940 tl - 22.05.2018

    edit 4: araç 789.288 tl - 30.01.2020 wuhuuu

    edit5: arkadaşlar güncelle diyorsunuz ama artık bu arabalar sermaye sahiplerine ve üst düzey bürokratlara (diyanet işleri başkanı vs.) hitap eden araçlar. ortalama türkiye vatandaşı için bir şey ifade etmiyor. biz artık marketteki peynir fiyatı üzerinden konuları tartışıyoruz. - 09.06.2021

  • sorun doktorun uygulamasında değil sağlık sistemindedir. mesai süresince 8:20'den 16:30'a kadar her 10 dakikada bir hasta veriliyor. tahlil istenen, film istenen, önceki gün veya günlerden sonuç getiren hastalar için herhangi bir süre ayrılmıyor. zaten 10 dakika bir hastanın hakkıyla değerlendirilmesi için yeterli değilken üstüne sonuç ve kontrol hastalarına da bu randevulu hastaların süresi içinde bakılmaya çalışılıyor. ek olarak her gün hastane çalışanlarından randevu alamayanlar ricacı oluyor. randevu almayı başaramamış engelli ya da çok yaşlı hastalar geliyor.
    bazen bir hasta dışarı çıktığında muayene bulguları, tetkiklerinin sisteme işlenmesi henüz bitmemiş oluyor dolayısıyla hasta çıkınca hemen bir sonraki hastayı çağrı butonuna basamıyorsun. sen çıkan hastanın işini bitirmeye çalışırken ya da başka poliklinikte muayene olmuş bir hastanın raporunu e-imza ile imzalamaya çalışırken birileri kapıyı açıp randevusuz bakılmak için ricada bulunuyor. her hastaya yukarda bahsettiğim şeyleri anlatmak da neredeyse muayene kadar sürdüğü için bir yerden sonra kısaca randevusuz bakamayacağınızı randevu alıp gelmelerini öneriyorsunuz.
    tabi hasta da kendi penceresinden bakınca “içerde kimse yok, boş boş oturuyor bize bakmıyor” diyor. hatta bazen “iki dakka baksanız ne olur “ diyorlar. iki dakikada ayak üstü bakılınca aslında çok şey oluyor. mesela basit bir bel ağrısı diye düşünüp yeterince zaman ayırıp muayene edemediğiniz hasta verdiğiniz ağrı kesici ile biraz rahatlayıp, bittikçe eczaneden tekrar tekrar alıp. sonrasında artık o ilaçlar etki etmediğinde geldiğinde yayılmış bir rahim kanseri olarak çıkabiliyor karşımıza. sonrasında “2 dakika baksanız ne olur” diyen hasta yakınları “anneme geç tanı koydukları için kanseri ilerledi , tedavi şansını yitirdi “ diye size dava açıyorlar, hasta da yeterli muayene edilmediği için tedavi şansını yitirmiş oluyor.

  • 'bir arkadasimi bugun aksamustu saat 6da bulusup kendimizin panda oldugunu dusunerek dans etmeye davet ettim tamam dedi geliyo' seklinde bir twit atan ve bu twitine de bir takipcisinden "nil hanim merhaba torbacinizin numarasini dm atar misiniz cok ozel degilse" cevabini hakkiyla alan oyuncu,sarkici, muzisyen , kose yazari kizimizdir.

  • güvenlik sektöründe çığır açtılar şu anda;

    --- spoiler ---

    "ah be abicim ne gerek var bu kadar lazere falan. kapıya bi çift ayakkabı koysalar, biri var diye girmeyiz..."

    --- spoiler ---

    bu ne ulan aahhahahha

  • olay yerimiz kilyos ve civar sahilleri. halkın olması gereken ve öyle taahhüt edilen sahillerimiz; ekrem beyden başlayıp, sarıyer belediye başkanına, oradan kaymakam ve jandarmaya olan bir birliktelik oluşturuyor.

    cumartesi günü kilyos civarı hafif dalgalı olduğu icin, lisanslı dalga sörfçüsü olmam dolayısı ile antrenman yapmaya gittim. dalga dediğim de 50-60 cm yani dalga denemez ve yönü sahile doğru olan bir rüzgar.

    neyse efendim. kilyos merkeze aracımı park ettim. halk tarafından plaja girmek istedim. belediye ve kaymakamlık demirlerle kapamış. özel bir beach club masa koymuş. 70 tl sadece giriş icin istiyor. arkadaş kıyı kanunu ve halkın plajı diye tartıştım, 5-6 dövmeli serseri basıma toplandı. jandarmayı aradım orası onların kira veriyor dedi. kanundan bahsettim kanunda öyle demez mi.

    bakın kilyos'tan başlayıp, gümüşdere boyunca kilometrelerce sahile girmeniz imkansız. iğne deliğini bile kapamışlar. otopark ücreti mecburi, bir de giriş, en az 90 tl sadece sahile girmek.

    delirdim jandarmaya gittim. çavuşla konuşabildim. adam elimizde değil dedi. neler dönüyor bi bilsen diyebildi.

    neyde dedim hemen bir kaç km ötede ki halk plajı olan kısırkaya plajına geçtim. bir baktım ki binlerce kişiyi denizden kovalarcasına çıkaran jandarma. başlarının yanına gittim, düzgün bir üslupla konuşmaya başladım. hemen az ötede paralı bölgede denize girmek serbest. ki kilyos daha tehlikeli dalga olduğunda. ama parası olmayan denize girmesin öyle mi dedim. etrafımda da halk toplandı ve nasıl sinirliler. bu arada onlarca can kurtaran ve deniz sınırı da çizilmiş olmasına rağmen halki sokmuyorlar. bilin bakalım neden, park ücreti ve girişi ücreti ödenen bir yer yok!!

    bilin bakalım ailesi ile kırk yılda bir sahile gelmiş, çocukları denize sokamayan aileler nereye gitmek zorunda. yallah paralı bölgeye.

    sesli bir şekilde jandarmalara aynen söyle dedim. "ranta hizmet ettiriliyorsunuz. güvendiğimiz bir iki kurum kaldı. göz göre göre güvenimizi kaybediyorsunuz. " o sıcakta bana kızabilirlerdi ama yapmadılar, mahcup mahcup haklısınız ama emir yüksek yerden dediler.

    buna başta bu şehrin baskani olmak üzere göz yumanlar belli. isin içinde rant olunca partiler, hükumet falan nasıl da işbirliği yapıyorlar.

    not olarak yaklaşık 10 km sahile hic bir yerden giremiyorsunuz. bildiğiniz otluk bir yer ve yapı yok. zorladığınız da da mafyalari korumaya jandarma geliyor.

    kiralayan ve şartları belirleyen belediye. yasağı koyduran kaymakamlık. rantı bölüştüren mafyatik işletmeler. hepsini kollayan jandarma.

    not olarak dursun editi; hayatımın hiç bir aşamasında siyaset olmadı. çünkü siyasetin yekûnu pis. sevmem siyaset de konuşmam. su an ki belediye başkanı, istanbul'un yönetici kim. ayrıca senelerdir gittiğim bir yer de son girişi de kapanmışsa yani yeni gelen baskan ister uzayli olsun düzeleceğine sistem ranta daha da hizmet etmişse onu da konu bahse alırım. dikkat ettiyseniz devlet görevlileri belediyeler hepsi bir arada bu ısın içinde dedim.

    ayrica burası istanbul yaz turistinin ağırlandığı bir belde degil. cebinde sadece otobus parası olan gençler ve sevgililerin , ya da sadece piknik sepeti yapabilecek kadar bütçesi olan düzgün ailelerin , ömründe deniz görmemiş çocukların, garibanların da yaşadığı bir şehir. mavi bayraklı tüm hizmetleri belediyenin halka ücretsiz sunduğu plajlar gibi burayı ücretsiz yapabilirler. en azından bir kısmını. mis gibi tertemiz de kalır ve halk da mutlu olur. bazılarınıza kalsa insan olmanın şartı paran olması. yazık.

    ben durumu iyi olan bir birey olmama rağmen hak aradım arıyorum da. inanın dün tecrübe ettiğim şey çok üzücüydü. aile parası yok denize giremiyor. o çocukların yaşadığı hayal kırıklığını düşünemiyorum bile.