hesabın var mı? giriş yap

  • tutuklu yargilanmak uzere cezaevine gonderilmis. haberde aktarilmayan bir seyler mi var acaba. yoksa cok sacma degil mi

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • şimdi, edmund hillary bu yeryüzünün görüp görebileceği egosundan sıyrılmış en insanüstü varlıktır. şerpa tenzing norgay ile everest zirvesini yapıp ölümsüzlüğe adım attığında bile bu durşundan bir mm bile geri adım atmamıştır.

    öncelikle bilmeyenler için söyleyeyim, şerpa dediğimiz adamlar himalaya bölgesinin yerli halkı. nepalli bunlar, dağa tırmanmaya gelen gruplara hem rehberlik yaparlar hem de yüklerini taşırlar, bu sayede geçimlerini sağlarlar. işte tenzing norgay da bunlardan birisi. bu insanlar doğrudan ekpedisyon grubunun üyesi değildir ve çoğunlukla da dağları fethedenler arasında adları anılmaz.

    işte hillary son tırmanışa tenzing norgay ile birlikte çıkmıştır... ve zirveye önce hillary değil tenzing varmıştır... istese "tenzing, koçum sen biraz kenarda dur... önce ben ayak basayım" demesi işten bile değildi... bu dünyadaki ademoğullarının %99'u böyle yapardı. şerpalar bazı grupların -özellikle de almanların- çok kötü davranışlarına maruz kaldıklarından yakınırlar... okuduğum bir yazıda tanınmış bir şerpa bir zirveye neredeyse 10 kere ekpedisyona katıldığını ama hiç zirve yapmasına izin verilmediğinden yakınıyordu. " dostum senin işin bu değil, sana rehberlik için para verdik, işin buraya kadar" diyerek zirveye metreler kala durmak zorunda olduğunu yzıyorsu. sonunda şerpalar toplanıp kendileri bir ekspedisyon yapmışlar da zirveye öyle ayak basmış...

    everest'e ise önce tenzing ayak bastı, hillary onun fotoğrafını çekti. [ http://www.nealmueller.com/?attachment_id=726]. sonra hillary çıktı... hillary'nin fotoğrafı mı? yok ki...tenzing onu fotoğraflamak istedi...
    "afterwards, tenzing offered to take hillary’s photograph but he declined, as norgay recalls: ‘ı motioned that ı would now take his picture. but for some reason he shook his head; he did not want it’."

    nedendir bilinmez... hillary zirvede tek bir fotoğraf bile çektirmedi... efsanevi fotoğrafta tenzing vardı...

    sonra ne mi oldu? hillary "sir" ünvanı aldı. tenzing ünlü oldu ve rahat bir hayat sürdü. hillary ve tenzing ömürleri boyunca çok sıkı dostlar oldular. hillary defalarca nepal'e gitti. onlarca okul ve hastane açılmasına ön ayak oldu. fahri nepal vatandaşı yapıldı...

    ikisi de cennette şimdi bu güzel insanların. toprakları bol olsun...

  • imamoğlu bu işi yapacağını seçim öncesinde söyledi.
    herhangi bir şeyi örtmek için hızlıca üretilmiş bir şey yok ortada.
    zamları unutturmak demişsiniz ama zamların sebebi de ülkedeki kötü ekonomik yönetimdir. komik duruma düşüyorsunuz iyice.

  • izledik stres olduk tamam. gittim içeri tabi dizinin etkisindeyim düşünüyorum neler oldu diye. lan dedim o anda "evreka"

    burada gerçekten son zamanlarda gördüğüm (hatta hayatımda gördüğüm) en iyi ürün yerleştirmeyi kullanmış vodafone'a bir tebrik iletiyorum.
    bence ödül almalı (ciddiyim)
    neden mi?

    hatırlayalım: (hafif spoiler)

    kuzey'in telefonu çalışmaz ve taksiciden telefonunu ister. taksicinin telefonunda cemre'yi arar. cemre numaraya uzun uzun bakar ve açıp açmamakta tereddüt eder. ekranda 3-4 saniye boyunca kocaman bir 0549 lu numara gözükür (vodafone).
    cemre'nin açmamasını anlarız çünkü o anda kuzey'in onu çağırması onu büyülü bir dünyaya çağırmıştır. hiç bir şeyin bu anı bozmasına izin vermez.
    sonunda açar telefonu.

    ama asıl olay burda kopar: taksici arkasına döner ve der ki: "tünele giriyoruz" (yani telefon çekmeyebilir anlamında)
    sen, ben, evdeki herkes, nilgün teyze, fatma yenge hepimiz "ayayaaaa aaaaay ayy gelme diyemicek beykoz korusuna.. ay ay ay kız ölecek" diye tırsarız. ve gerçekten de doğal bir şekilde tırsarız.
    ama gel gör ki vodafone her yerde, tünelde bile çeker.

    tünelin içinde bile çok net duyar kuzey'i cemre.
    zeynep'i arar, haber verir.

    vodafone'a alkışlar gelir kanımca.
    bu kadar güzel reklam yerleştirme yapınca da alttaki hashtag'li saçma twitter mesajlarını da artık çekebilirsin vodafone.

    elini sıktık. tebrik ettik.