hesabın var mı? giriş yap

  • "giydikçe açılır" diyen tezgahtar, "uzadıkça şekil alır" diyen kuaför, "zamanla unutursun" diyen arkadaş... bunların hepsi aynı örgüte üye..

  • şu müge anlı’nın, ailesi tarafından terkedilen çocuklari 20-30 sene sonra bulup, bir de zorla, onları terkedenlerle buluşturmaya kalkması resmen bir zulümdür.

    bugün yine aynısı yaşandı. 18 sene önce ailesi, 6 çocuğundan birini, zengin bir aileye vermiş veya satmış. bir de sözümona şart koşmuşlar “ayda 1 bize çocuğu gösterin” diye… ben o ailenin yerinde olsam “az yiyin de bakıcı tutun kendinize” derdim. neyse, aile göstermemiş tabii, aradan da 18 sene geçmiş. kızın adı sanı belli olmasına rağmen, aile “dur bir instagram’da araştırayayım” vs demeden, direkt cümbür cemaat müge anlı’ya çıkmışlar.

    kız da dogal olarak, “olmaz olsun böyle aile” diyip, konuşmak istemediğini, üniversite sınavlarına gireceğini, bunlarla uğraşmak istemediğini söylüyor. ama müge bırakır mı? “yok anneni boşver ama kardeş çok değerli, yok sen bir daha düşün…” böyle böyle yarım saat dil döktü.

    sevgili müge, insanların hayatlarına bu şekilde burnunu sokmaya ne hakkın var? tamam, kızı buldun, neden “hayır” cevabını kabul etmiyorsun? şimdi birisi tv’ye çıkıp, “müge, senin annen benim, anne dediğin kadın annen değil” dese, o aileyi bağrına basar mısın?

    valla izlerken sinirim bozuldu. sevgili tuğba, duruşunu hiç bozma. müge anlı’nın da gazına gelme. seni bulmak isteyen, sen 5 yaşındayken, 10 yaşındayken bulurdu, 18’ini beklemezdi. o kardeş edebiyatlarına da inanma. kardeşin, kan bağın olan değil, birlikte büyüdüğün kişidir. 18 sene sonra ortaya çıkan aile de kardeş de olmaz olsun.

  • bu tur adamlarin hayat boyunca aradigi $ey rakam'dir.. bir rakam bulduklari zaman hemen onu hesaplayip saglamaya onunla ilgili ilginc gercekleri cikarmaya cali$irlar.. ornek verecek olursak kahvede ya da berberde bir muhabbet gecer "ismet abi bak insan damarlarini uc uca ekleyince dunyayi 7 kere dolaniyormu$" denir denmez hesaplayan adamimiz trigger olur ve ba$lar: "dur hikmet hesaplayalim.. dunyanin cevresi 40 bin km.. 7 kere dolandigina gore dort kere 7 28 yakla$ik 280 bin km uzunlugunda bizim tum damarlarimiz.. her damar 1mm kalinliginda desen ortalama olarak senin kilon kac 87 mi.. bol 87 carpi 1500 bolu 2 arti 5.. bak dogru hesaplami$lar.."

    super matematik bilgileri yoktur ama dort i$lemi cok hizli cabuk yaparlar bundan keyif de alirlar..

    (bkz: ogreten adam ve oglu)

  • türk insanının masalara farklı yaklaştığını gösterir.

    * hazır mobilyalar gibi renklendirici ve tatlandırıcı içermez.

    manyak mısınız olm? masa mı kemiriyonuz evde?

  • benim için (bkz: beyond two souls) ile (bkz: heavy rain) arasında kalan bir oyun. sanırım quantic dream'den heavy rain kadar etkileyici bir oyun daha göremeyeceğiz. oyunu bir anlık gazla ön sipariş vererek almıştım ve bitireli birkaç saat oldu. heavy rain kadar iyi değil dedim ama yine de kendinizi bir kere kaptırdınız mı başından zor kalkıyorsunuz oyunun. atmosferi ve dünyası cidden çok etkileyici. kontrol ettiğimiz üç karakter arasından benim favorim markus isimli karizmatik abi oldu. keşke senaryo da biraz daha iyi olsaydı. kısaca bir artı-eski tablosu yapmak gerekirse:

    artılar:
    +oyunun grafikleri ve güçlü atmosferi sayesinde görsel bir şölen yaşıyorsunuz. (bu kalıbı hep kullanmak istemişimdir)
    +bu türü seven oyuncular için kaçırılmaması gereken bir oyun. fakat oyunun tr fiyatı da sizi şöyle bir düşünmeye sevk edebilir.
    +yaptığınız seçimler sonucunda karakterlerinizin geri dönüşü olmayacak şekilde ölmesi konsepti benim çok hoşuma gitti. bu sayede kendinizi oyuna daha fazla kaptırabiliyor ve seçim yapmadan önce 85 kere düşünüyorsunuz.
    + türkçe altyazı desteğinin olması. tamamen hikaye odaklı bir oyunda yeterli seviyede ingilizcesi olmayan oyuncuları mutlu edecektir bu durum.

    eksiler:
    -karakter kontrolleri yer yer can sıkıcı olabiliyor.
    -etkileşime geçmek istediğinizde ilgili tuşa basmak her zaman çok da rahat olmuyor.
    -oyun sanki yarım bitiyor. oynanış süresi tatmin edici fakat oyunu bitirdiğinizde senaryonun devamı da varmış gibi hissetmeden edemiyorsunuz. daha tatmin edici bir senaryo olabilirdi.
    -son olarak oyunla ilgili değil ama ülkemizle ilgili bir eksiden söz etmek istiyorum. malum kur farkı ve konsol oyunlarına özel vergi uygulanmasından dolayı oyunu şu an 209 tl den alabiliyorsunuz. bence bu oyun için değmez. indirime girmesini beklemenizi tavsiye ederim. heavy rain'in yüzü suyu hürmetine benim gibi gaza gelip o kadar para bayılmak istemeyebilirsiniz.

  • almanya'yı fazla etkilemeyecek ama türkiye'de daha da derinden hissedilecek kriz.

    türkiye, almanya'nın ticaret hacminin %1'ini bile doldurmuyor. ancak almanya, türkiye'nin en çok ticaret yaptığı ülke.

    türkiye uluslararası alanda sesi çıkabilen, çıkınca bir şeyleri değiştirebilen bir ülkeydi, misal, avrupa birliği ordusu türkiye'nin muhalefeti yüzünden hayata geçememişti.

    şu anki süreçte, hele ki suriye'deki amerikan üslerinin konumlarını ve personel sayılarını deşifre etmesiyle, nato içerisinde güvenilirliğini tamamen kaybetmiş durumda.

    almanya'nın böyle bir süreçte dış siyasette düşebileceği zor bir durum yok.

    edit: teröre destek ve casusluk mevzusuna gelince, türkiye'nin (daha doğrusu türkiye'yi yönetmeye çalışan beceriksiz siyasi otoritenin) bu konuda sicili pek temiz değil. almanya pkk'ya destek veriyor deniyor, daha bir kaç sene önce türkiye de pkk'ya destek veriyordu, üstüne pyd'ye yardım amaçlı peşmergelerin türkiye'den geçmesine izin vermişti. "fetö" olayına hiç girmeyeyim, akp bir fetö projesiydi hali hazırda. casusluk olayına gelince, almanya'da türkiye için casusluk faaliyeti gösteren tiplemeler sınırdışı edilmişti, ancak tutuklanmamıştı.

    edit 2: daha yeni mit tırlarının gizlice suriye'ye silah taşıdığı ortaya çıktı. erdoğan'ın damadının daeş ile petrol ticareti yaptığı iddialarının altı boş görünmüyor. hatta sırf bu yüzden türkiye'de wikipedia'nın erişimi yasaklandı. halep'te, türkiye'nin de terör listesinde bulunan el kaide artığı örgütler ile mücadele edilirken, türkiye her türlü muhalefeti gösterdi.

  • (bkz: craig thompson) n yazıp çizidiği habibi 670 sayfalık siyah beyaz muazzam bir grafik roman.
    müthiş bir sevgi öyküsü var içinde. zem ve dodola'nın hikayesi.
    hikaye örgüsü, yoğun çizgi şöleni sebebiyle sayfaları tekrar tekrar geziyorsun. isminden de anlaşıldığı gibi islam ve orta doğu mitolojisinden beslenerek hazırlanmış, göndermeler yapılarak anlatılmış bir serüven. sevgiyi günümüz anlayışından çok çok farklı işlemiş, ustaca kurgulamış çok katmanlı bir eser.
    bunların yanı sıra tabi ki itici, bağımsız ve abartılı sahnelerinde yer aldığı ama her şeye rağmen iddialı bir grafik roman olmuş. hikayesiyle, çizimleriyle, emeğiyle sabrıyla çok etkilendiğim bir çizgi roman.