ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kasiyerle dalga geçen pakistanlı sığınmacı
-
atatürk'ün türkiye cumhuriyeti'ni yıkmak için, akın akın milyonlarca ortadoğu kaçkınını doldurarak ümmetçilik oynanıyor. iç savaş, dış savaş ne ararsanız olacak.
allahın belasıdır.
kobani düşerse anıtkabir'i yıkarız
-
geçen yine anıtkabir'i yıkıyorum, bir de ne göreyim deterjan bitmiş. hemen koştum bim'e orayı da yakmışlar amk..
(bkz: cool story bro)
ankara'daki bombayı akp'nin patlattığına inanmak
ben aslında paraya önem veririm diyen kız
-
kurduğu cümlede, önem kelimesini gereksiz yere kullanan kızdır.
atatürk musul ve 12 adayı neden bıraktı
-
atatürk musul'u ve 12 adayı bırakmamıştır. 12 adalar, cumhuriyet kurulmadan çok önce uşi antlaşmasıyla italyanlara trablusgarp yenilgisiyle "geçici" olarak bırakılmıştı. bunun geçici olmasının nedeni adalardaki italyan işgalinden ileri gelmektedir. 10 şubat 1947 paris'te imzalanan barış antlaşması ile oniki ada, sadece adalarda oturanların çoğunluğunun rum olduğu gerekçesi ile yunanistan'a verildi.
musul ve kerkük'e gelince, lozan'da türk tarafı musul, kerkük ve halep için epeyce diretmiştir. netice alınamadığından konferans ikinci bir defa daha toplanmak üzere dağılmıştı. ikinci kez toplanan konferansta da ingilizler ikna edilemedi bu demek değil ki türk tarafı da ikna oldu. konu daha sonra milletler cemiyeti'nde konuşulmak üzere rafa kaldırıldı. ancak diplomatik yönden zayıf olan yeni cumhuriyet bu konuda daha fazla diretemedi. ingiltereyle devletlerarası boyutta 1925 yılında musul ve kerkük’te hak iddaası sürdürüldü. hatta iki devlet savaş pozisyonu bile almıştır. ancak ne hikmetse, aynı tarihlerde şeyh sait isyanı patlak vermişti. ordunun mobilizasyonun önemli bir kısmı bu isyanı bastırmak için harcandı. ingiltere türkiye’ye ırak petrollerinden 25 yıl boyunca %10 pay teklif etti ancak yeni kurulan devletin nakit ihtiyacı ağır bastığından, türkiye bunun yerine 500 bin sterlin nakit para alarak musul ve kerkük’den vazgeçti.
olayın atatürk'le veya ismet paşa'yla bir alakası yoktur. uluslararası ilişkilerde basit bir kural vardır; ekonomik ve askeri olarak bağımsızsanız yayılabilirsiniz. bundan ötesi irredantist hayalperestliğe girer ve toplumlarda tramva yaratır. (bkz: yeni osmanlıcılık) bu tür olaylarda kişilerin karizmasına ya da kültüne bakmak yerine kurumların işlevlerine, içinde bulunduğu duruma, açıkçası devlet aygıtının ne kadar "muktedir" olduğuna, yine o şartlar dahilinde bakmak çok daha faydalı olacaktır.
edit: adaların bırakılması konusundaki tarih karışıklılığı düzeltilmiştir. radmard ' a teşekkürler.
6 günlük şirkete 2 milyar liralık iş vermek
-
ekmek herkese yetecekti aslında...
tarlaya karga dadandı,
ambara fare,
fırına hırsız,
memlekete harami...
neyzen tevfik(1879-1953)
70 senede bir arpa boy gidememiş ülke kültürü olarak.
bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır
-
gerçek tarihçesi , üsküdarlı bilge yusuf ile rum balıkçı stelyonun hikâyesine dayanır.
1895 eminönü yemiş iskelesi , balıkçı kahvesine giren osmanlı zabiti " - bre yusuf , herkese benden okkalı bir kahve , ama şurda oturan rum palikaryasına yok..ona , kahvem de akçem de haramdır "..der..bilge yusuf kahveleri ikram eder , bir kahve de palikarya stelyo nun önüne koyar..zabıt adeta kükrer.." - ben , ona haramdır demedimmi yusuf " ..bilge yusuf , hiç istifini bozmaz.." - komutan , o kahve benden , ona da helaldir " der..stelyo minnetle bakar yusufa..1905 olur , samos ( sisam ) arasında rum isyanı başlar.. damat ferit paşa adaya asker çıkarır..bilge yusuf da askerdir ve adaya çıkan askerler arasındadır. ancak ilk çatışmada esir düşer..2 yıl yatar samos zindanlarında..2 yıl sonunda rum çeteciler , esir pazarında satışa çıkarır yusufu..mezatda 5 para - 7 para sesleri arasından bir ses yükselir." - o türke benden 5 kuruş , hemen alıyorum..".sessizlik hakim olur , rum alır yusufu arabasına köyün dışına çıkarır. denize yakın bir yerde arabasını durdurur , döner yusufa " - serbestsin bilge yusuf " der..yusuf inanamaz duruma , rum un ellerine kapanır.." - beyim , kimsin necisin, beni neden özgür bırakırsın " der..rum döner yusuf'a " - ben balıkçı stelyo " der..yusuf çözemez durumu , adamı tanımaz bile..rum , uzun uzun anlatır ,12 yıl öncesine , yemiş iskelesine döner , detaylarıyla o günü anlatır ve " - işte ben , bir fincan kahveyi helal ettiğin balıkçı stelyo " der. göz yaşları sel olur..sarmaş dolar olurlar..stelyo , yusufu , kaçak yoldan istanbul'a gönderir. bu dostluk 35 yıl devam eder..her yıl birbirlerini ziyaret ederler.her ziyarette bir fincan kahve mutlaka vardır. çocuklarına , torunlarına anlatırlar dostluklarını ve " bu kahvenin 40 yıl hatırı var " derler. bu hikayeden benim çıkardığım ise siyasetçilerin gazıyla milliyetçi olmaktansa insan olabilmek ne güzel şey.
deri ceketimin 16. yaş günü
-
derisini çaldığın hayvan bile o kadar giymedi lan ayı, demek istediğim olaydır.
edit: başlık başa. yazarın biri yok bi deri ceket aldım, 16 senedir giyiyorum, şöyle eskimedi böyle süper diye yazmıştı.
tsk'nın hamile kadını öldürmesi
-
çayırın üstünde yaralı ve yarısı flu bir kadın resmi paylaşmak olayın doğruluğunu göstermez.
orası neresi, kadın gerçekten öldü mü, gerçekten hamile mi, gerçekten tsk saldırısında mi öldü, bunların kaynağını ver, sonra beraber çemkirelim tsk'ya.
aksi iftiraya giriyor, o topa sizin gibiler girer ancak.
engelli rampasına izin vermeyen bina sakinleri
-
oylama yapılmış ve milletin iradesi tecelli etmiştir.
görüyorsunuz milletin iradesini, hiçbir zaman mantıklı karar veremiyorlar.
edit: şuradan da siyaset çıkardım ya, yazıklar olsun bana ve buna sebep olanlara.
cb amblemli maske poşetinde hediyedir yazması
-
devleti ve milleti bir kişinin malıymış gibi gösterme çabasıdır.
insanların kazançlarına oranla çok yüksek miktarda ödedikleri vergilerin karşılığı maaş+faturadan muaflık olması gerekirken iki tane maskeyi kendi mallını bağışlar gibi gösterip siyasi şov yapıyorlar.
ırmak ünal'ın karın kasları
-
güzel değildir.
kadınlar erkekleşiyor, erkekler kadınlaşıyor amk. nasıl bir moda anlayışı bu lan ?
sahibinden.com'daki her yeri dantelli ev
-
sahibindende satılmak yerine bir sanat galerisine satılıp orada tekrar inşa edilip sergilenmesi gereken bir eser.