ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kantini boykot eden liselilere polis şiddeti
-
anlamsız polis şiddetinin bir diğer halkası. gün itibarı ile bu ülke bunu da görmüştür.
zamlara karşı evden getirdikleri yiyecekleri okul arkadaşlarıyla paylaşarak kantini boykot eden lise öğrencilerini okul yönetimi engellemek istedi; yönetimin çağırdığı polis üç öğrenciyi göz altına aldı.
http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1331891
işin garip tarafı, bir müdür yardımcısı önce yiyeceklerin satıldığını öne sürüp öğrencilere müdahale etmek istemiş de sonra öğrenciler satış yapmadıklarını söyleyince "bu simitlerin içinde uyuşturucu satmadığınızı nereden bileyim?" diyerek boykota son verilmesini istemiş ve masayı dağıtmaya çalışmış. beceremeyince de polis çağırmış.. küçük bir manga halinde gelen polis de, darp ederek o taze beyinleri göz altına almışlar.
ben senin gibi eğitim neferinin de, göz yumanın da, gelip müdahale edeninde... ya ben lan neyse bir şey demiyorum
28 nisan 2015 gezici genel seçim anketi
-
ben mhp olsam seçim çalışmasına filan başlamam. ters tepebilir. *
16 mayıs 2022 salda gölü'nün son hali
-
seni kendi haline bırakır mıyız sandın? sen de siyasal islam'ı tadacaksın. siyasal islam yenilmezdir. ona kurşun işlemez. hiç boşuna uğraşmayın. ahlaksız ve vicdansız insanları yenemezsiniz. o yüzden ben badem bıyıklı hırsızlara yenildiğimi kabul ettim. bütün güzellikleri yok edene dek durmayacaklar.
çünkü onlar mağdur. çünkü onlar başını örtemedi. çünkü onlar dinini yaşayamadı. hamd olsun şimdi dibine kadar yaşıyorlar. ne mutlu onlara. siyasal islam bu topraklarda kıyamete dek var olacak. bari dünyanın başka yerleri kurtarılsın. atatürk'ün ülkesinin başına gelenler başkalarına anlatılsın. biz yandık, başkaları da yanmasın.
oo tenis alırım bi nadal
kocişimin aldığı 37 bin liralık koltuk takımı
-
bu tarz paylaşımların kocişimin bana soktuğu sik noktasına gelmesi yakındır.
ek 2.1: mesaj ile beni terbiyeye davet eden arkadaşlar oldu, ama ben bazı konularda çirkinleşmeden kendimi ifade edemiyorum, idare edin.
gümrük memurunun gezginlere asılması
-
sesi kıs, türkiye detaylarını gizle, konuşmayı altyazılı ver gene ve afganistan sınırı de inanırım.
29 mart 2017 ekşi sözlük profil değişiklikleri
-
(bkz: tek adamlığın sonuçları)
(bkz: yaptım oldu)
(bkz: beğenmeyen gitsin)
la havle. bir tık uğruna on takla resmen. sözlükte zaten okuyan suser kalmadı, hele bilgi içeren entryler oylanmıyor bile. gözünün önündeki listeden tıklayıp okumayan insanlar üşenmeyecek de yok favorilere tıklayacak yok son oylananlara tıklayacak ne yazmış diye görünen üç beş entryden dahasını tıklayacak. ne kadar da iyimsermişsiniz.
how i met your mother
-
barney kilisede dua ediyor;
-tanrım, biliyorum pek sık konuşmuyoruz ama sayemde bir çok kadın adını haykırıyor.
need for speed underground 2
-
sene oldu 2012, dönene dönene oynadığım bir fallout 2 var bir de bu. soundtrack mükemmel. dvd kapağına filan çıkabilmemiz için arabayı gelin arabası gibi süsleyip, apaçi taşıtına çevirmemiz gerekiyor maalesef. öyle "ben body shop'a uğramayayım", "lan arabamın kapısında ateş topu stickerı istemiyorum ben?" demekle olmuyor. star rating mi ne bi şey var. standartlarının bir adet apaçi konseyince belirlendiğini düşünüyorum onun. arabayı ne kadar saçma sapan aksesuarla süslersen o kadar artıyo o rating. onu gören dvdcisi, dergicisi de ıslanıp, "abi bi fotoğraf?" diye peşine düşüyor. o olmazsa olmuyor. beacon hill'de köprüye çekip, bira filan içiyorum ben. 2-3 tane circuit için, honda civic'ime bok sürdürtmem. adabımla yoldan geçenlerle kapışırım, yeter. adresimiz belli. jackson heights bebesiyiz.
yalnız oyunun en iyi arabası honda civic. sonrasında car lot'tan ne arabalar aldım, performance shop'lara ne paralar döktüm... peh, bi boka benzemedi hiçbiri.
onların doları varsa bizim de halkımız var
-
cumhurbaşkanı’nın az önce rize’de yaptığı konuşmada sarfettiği söz.
ne yapalım cumhurbaşkanım halkı mı bozduralım? ya da halk sokaklara çıkıp dolarların altına mı yatsın? nedir yani?
edit: kaynak
https://m.mynet.com/…llah-imiz-var-politika-4322998
vesvese
-
o’nunla 18 ay kadar birlikte çalistik. gürün’de savci yardimcisiydi.demek ki 1981-1982 yillari imis.
bir polis komiseri,adam öldürmege tesebbüs suçundan yargilaniyordu.sanik komiser durusmada bu savci arkadasimizi reddetti.hakim ve heyet’in reddi cmuk’a göre mümkündür.ancak savci taraf oldugundan reddedilemez.buna ragmen arkadasimiz durusmadan çekildi.ilk defa niçin bu kadar çekingen davrandigini anliyamadim.sordum açik bir cevap alamadim..
ilçede bir sehir kulubü vardi.genelde her ilçede olur.kisin isten sonra ugruyoruz.kimi oyun oynuyor (briç,konken vs.) kimileri de seyrediyor.içerde soba yaniyor.gelen paltosunu vestiyer ve duvarlardaki askilara asiyor.bizim savci, paltoyla oturup saatlerce oyun oynuyor.bir yandan da terliyor.dedim ki ”bu kadar terliyecegine paltonu çikarip vestiyere filan versen.. “ suratima bir seyden haberin yok der gibi bakti “ yav ..asmasina asayim da ya biri cebime esrar filan koyarsa” dedi.sasirdim….bütün kis o klupte paltoyla oturup oyun oynadi.
iskilli oldugunu herkes biliyormus meger.ara sira inceden alaya aldiklari da oluyordu.bir gün jandarma bölük komutani yüzbasi,bana ugramisti.tesadüfen savci arkadasim da geldi.yüzbasi birden konuyu degistirip “sayin savcim cezaevinde tünel kazanlar topragi nereye koyuyormus biliyor musunuz ?” sorusuna ” yoo..” deyince “saksilarda biriktiriyorlarmis…” bu laf üzerine,izin isteyip odamdaki telefondan cezaevi müdürüne “ ne kadar saksi varsa hepsini attir” emrini verdi.akabinde de cezaevine gitti.
izne ayrilirken masasinin üzerindeki takvimin tüm yazili sahifelerini yirtar,bos sayfalari birakirdi.
bilirsiniz uzun araçlar ,bu niteliklerini belirtmek için araçlarin arkasina sagli sollu flama koyarlar.
bizim savci böyle bir araci arkadan görünce “kizil bayrak asmis” diye sürücüsü hakkinda (o dönemde daha kaldirilmamis olan ) tck 141-142 den sorusturma yapmisti.(komünizm propagandasi)
ama en önemlisi simdi anlatacagim.bir , adam öldürme suçu nedeniyle x köyü yaylasinda “geceleyin kesif” yapmamiz gerekmisti.kesif günü araziyi çiplak gözle görüp gerekli tespitleri yaptiktan sonra saatinde de kesfi yapmamiz daha saglikli oluyordu.bu yüzden gündüzün,güvenlik için jandarmayi sevk edip,biz de bir binek araci ile köye hareket edecegiz ,savci yok.baktim jandarmalarin ortasinda oturuyor.”gel bu arabaya bin” dedim.”böyle iyi” dedi.üstelemedim.köy yaylasina vardik.tespitlerimizi yaptik.kesif saatine daha epey zaman var.muhtar köy odasina davet etti.köy odasinda biraz vakit geçirdik.ayran ikram ettiler.herkes içti.savci reddetti.köy odasinin kapisinda ugurluyorlar.birisi gögsünü kasiyor.olabilir insanlik hali.savci hemen irkildi; “sen niye öyle yapiyorsun,tabanca mi çikaracaksin,aç bakayim belini” müdahale ettim.adami aramaktan vazgeçti.yaylaya dogru yürürken “ben niye ayran içmedim biliyor musun ?” diye sordu.” yoo..” dedim.”ya zehir varsa “ demez mi…
neyse,saat geldi kesfe basladik.bu arada tanik dinledim.cmuk geregince ,tanik beyanina karsi,taraflara ve vekillerine ne diyeceklerini sordum.savci uzaktan “diyecegim yok”.dedi döndüm göremedim.yerde yatan adamlar var.niye yatmislar ? anlasilmaz bir sey… savci da yatmis yere.sebebini sordum.”kesfi seyredenler bir hadise çikarir diye yere yatirdim” dedi.jandarmalar da yatanlarin üzerine silah dogrultmuslar…pes dogrusu dedim ve yine o jandarmalarin arasinda,diger kesif heyeti kendi arabamizla ilçeye döndük.
çok yasamadi savci arkadas.oysa benden gençti.bitlis’e tayin olmus,sonra galiba amasya’ya en son
lüleburgaz’a .yaklasik bes yil sonra öldü…yok vesveseden ölmedi.
söylemeyi unuttum.kibrit kullanmazdi.sigaranin birini söndürmeden ötekini yakardi.akciger kanserinden öldü…