hesabın var mı? giriş yap

  • yine bir pazar sabahı aklıma düştü, çocukluğumun en güzel anılarından.
    pazar sabahları babamla beraber sabah rutinimiz gazete almaya gitmekti. o zamanlar nispeten daha tarafsız oldukları için babam sabah ve hürriyet (sonra hürriyet ve cumhuriyet şimdi ise sözcü ve cumhuriyet) alırdı ben de miço dergisini alırdım. eve gidince kahvaltı biter bitmez salona yayılır en sevdiğim köşelerinden başlayarak tüm dergiyi bitirirdim. çok da güzel bir televizyon reklamı vardı

    teşekkürler yalvaç ural

  • gencecik bir çocuk hevesle sana bir şey yapmış,
    şu yaptığına bak.
    gerçi aldıklarını kaybediyormuşsun.
    sana bir şey vermeye değmez.
    cumhurbaşkanı verse kaybolmasın diye, bir yerlerine sokar saklardın.

  • la oglum bu kıza kimsenin varoş dedigi yok, taa yillar önce biri baslik açıp gitmis, millet de hayali karakterlere karsi bu kızı savunuyor mk, açın bir okuyun herkes bu kizı savunuyor işte, kimi linç ediyonuz , don kisot gibi yel degirmenleriyle savasiyorlar yaw.

  • kisiler: bir arkadas ve babasi
    yer: istanbul

    arkadas gece eglencesini sevmekte ve cogunlukla sabaha karsi eve donmektedir. ailesiyle beraber yasadigi mahalleye de zaman zaman buyuk kopek ceteleri musallat olmaktadir. babasi, arkadasi hep "eve sabaha karsi donuyorsun, sarhos donuyorsun, bir gece kopekler sana saldiracaklar, sarhos halde bir sey yapamayacaksin, dikkat et!" diye uyarmakta ve kendince bir cozum sunmaktadir: "eger kopekler sana saldirirsa, sen de dort ayaginin uzerine in, onlar havladikca hirladikca sen de havlayip hirla, dislerini goster!" bu uyarilari dinleyen arkadas, "lan?! babamin da kafasi iyi galiba, kopekle oyle mi mucadele edilir, tey allahim" diye kendince kenardan kenardan gulmektedir.

    babasinin onerisine kiciyla gulen bu arkadas, sabaha karsi eglenceden dondugu bir sefer, mahalleye girdigi anda 20-30 tane iri kopekle karsi karsiya kalir. once yusuf yusuf diye cagirsa da gelen giden olmaz. sarhos kafayla bir an "kaybedecek neyim var ki" diye dusunup kopek taklidi yapmaya karar verir, dort ayak uzerine iner, kopekler tarafindan etrafi sarilir, fakat hepsine havlaya havlaya kopekleri bertaraf eder, rahat bir nefes alip evine girer. kendisinin onurlu mucadelesini balkondan caktirmadan izleyen babasi takdir dolu cumlesini patlatir:

    - lan it oglu it! amma potansiyel varmis sende ha!

  • edit 2: bir arkadaştan george orwell sözü,
    düşünün çünkü henüz yasaklanmadı

    düşünüyorum da, hepimizin mi bu kadar kaybedecek şeyi var. kişisel özgürlüklerimiz o kadar kısıtlanmış ki, duvarları olmayan bir hapishanedeyiz. korku imparatorluğu mu bu? öyleyse, hakikaten neyden korkuyoruz?
    dayatmaları kabullenerek daha nereye kadar varacağız? farkında mısınız adı şeriat olmayan, ama muhafazakarlığın dibine kadar dayatıldığı iki yüzlü, sahtekar bir ülke olduk.
    son yasakla,
    her daim içen birisi değilim, ama istediğim zaman, dışarıda içmeyi geçtim, parasını verip birşey alamıyor olmak, bunun bana dayatılıyor olması ve buna sesimin, sesinin çıkmıyor, çıkamıyor olmasından nefret ediyorum.
    gittikçe boğuluyorum, insan görmek istemiyorum ama çekip gidip bir yeşillikte, deniz kenarında öyle boş boş oturmaya bile izin yok.
    herkes birşey olsun istiyor, ama beklemek, umuda boşa kürek çekmek gibi.
    debelenmesek bile batıyoruz, yalnız, çamura değil, bildiğin boka, ta ki nefesimiz tükenene kadar.

    kadehlerinizi kaldırın gençler,
    en çok da kimin o bok çukurunda boğulmasını istiyorsanız ona.
    şerefe...

    edit: gelen bir mesaj,
    " 1920li yıllarda ülkenin fabrika ayarlarıyla oynadınız şimdi bir babayiğit çıktı ve ülkeyi fabrika ayarlarına geri döndürüyor"

  • 16.yüzyıldan kalma güzide bir şifreleme yöntemidir.

    basit örneklerle (ve ingiliz alfabesi üzerinden) açıklamak istersek öncelikle bir şifre anahtarımız olmalı. bu anahtara "crypto" diyelim. daha sonra da tabi ki şifreleyecek bir metnimiz olmalı. bu metin de "what a nice day today" olsun. daha sonra metnimizden boşlukları, noktalama işaretlerini vs. çıkararak şu hale getirelim: "whatanicedaytoday"

    şimdi alt satıra metnimizi, üst satıra anahtarımızı yazalım. bunu yaparken de anahtarımızı gerektiği kadar peş peşe tekrar edelim ve metindeki her harfi bu anahtarda uygun düşen harfle eşleştirelim (aralardaki "-" işaretlerinin harfleri gösterimde aynı hizzaya getirebilmek dışında hiçbir anlamı yoktur):

    c--r--y-p-t--o-c--r--y--p-t-o-c-r--y-p--t
    w-h-a-t--a-n--i--c--e-d-a-y-t-o-d-a--y

    bilindiği gibi ingiliz alfabesinde 26 harf bulunmakta. bu nedenle kendimize mod 26'yı kaydırma oranı olarak alıyoruz. yani diyelim ki anahtardaki ilk "c" harfi metinde "w" harfine denk geliyor. bu durumda "c" ve "w"nun alfabedeki sıralarını sayısal olarak topluyor, mod26'ya göre kalanını alıyor, bu degere karşılık gelen sıradaki harfi de şifrelenmiş metnimize yazıyoruz ki bu örnekte bahsettiğimiz harf "z" olacaktır.

    işin içine mod girdiği için asıl metindeki her harf şifreli metinde tek bir harfe karşılık gelmeyeceği gibi şifreli metindeki aynı iki harf de asıl metinde farklı harflere denk gelebilecektir. örneğimiz üzerinden devam edersek "whatanicedaytoday" metni şifrelendiğinde "zzzjucludtunwgcqs" halini alacaktır.

    *********************************************

    uzun süre bu yöntemle oluşturulan şifreli metinlerin anahtar bilinmeden okunamayacağı (kırılamayacağı) düşünüldü. ancak olasılık hesapları işin içine girdiğinde bunun hiç de öyle olmadığı anlaşılabildi. burada en önemli etken ingilizce'de "e" harfinin yaygın kullanımıydı.

    şimdi diyelim ki anahtarımızın uzunluğunu biliyoruz fakat kendisini bilmiyoruz ve elimizde şifreli bir metin var. bu durumda metnimizi anahtarımız uzunluğunda parçalara bölmeye başlıyoruz. yine örneğimiz üzerinden gidersek elimizde şu şekilde gruplar olacaktır:

    zzzjuc ludtun wgcqs

    bu durumda örneğin her grubun ilk harfinin (z, l, w) anahtarın ilk harfi ile şifrelendiğini biliyoruz ancak şifrelenen gerçek harfleri bilmiyoruz. elimizdeki şifreli metinin uzunluğu anahtar uzunluğuna kıyasla yeterince büyükse istatistik veri toplamaya elverişli bir kümeye sahibiz demektir. (ki bu metin şimdiye kadar ki örneğimizde yer alan "what a nice day today" cümlesinden çok daha uzun olmalıdır. sadece 5 kelimelik bir metin pek de yeterli bir küme oluşturmaz) hal böyle iken yapmamız gereken bu ilk harfleri listelemek ve içlerinde en sık kullanılanı bulmaktır. ingiliz alfabesinde en sık kullanılan harf "e" olduğu için bizim listemizde de en sık geçen harf büyük ihtimalle "e" harfinin şifrelenmiş hali olacaktır.

    bu noktada tersine mühendislik ile şifreleme işleminin tersini gerçekleştirebiliriz. diyelim ki "e" harfine karşılık anahtarın ilk harfi ile şifrelenen harfler arasında en yaygın harfimiz "h" olsun. bu durumda ("h" - "e") işlemi bize örneğimizde "c" harfini verecektir.

    evet, artık anahtarımızın ilk harfini biliyoruz. şimdi aynı işlemi sırayla anahtarın her harfi için gerçekleştirebilir ve önce anahtarımızı bulabilir, sonra da bu anahtarı kullanarak metnimizi çözebiliriz.

    *********************************************

    eğer anahtar uzunluğuna dair bir fikrimiz yok ise yapmamız gereken önce anahtarı tek harften oluşuyor gibi kabul etmek ve yukarıdaki işlemi gerçekleştirmektir, daha sonra elimizde anlamlı bir metin oluşana kadar bu uzunluğunu artırarak tekrar tekrar denemeye devam ederiz.

    bazı kaynaklarda "a" harfi 0 degerini alırken bazı kaynaklarda 1 degerini aldığı kabul edilmiştir. sonuç olarak hangi değeri alırsa alsın yöntem ana hatlarıyla aynı kalmaktadır.

    wikipedia linki

    (bkz: cipher)
    (bkz: caesar cipher)
    (bkz: vernam cipher) / (bkz: one time pad)

    (bkz: cryptography)