hesabın var mı? giriş yap

  • haklı sebepleri olabilir. "ahaha çok güldüm amana koyim" diye mesaj gelirse ne yapacaksın başka."ahaha beğenmene sevindim seni gidi piç kurusu puşt" diye mi geri dönüş yapalım.

  • bununla ilgili şöyle bir güncel örnek vermek isterim.

    dün, yoğun toplantıların olduğu bir gündü. evden çalıştım. sabah 8.15'te uyandım. 8.30'da ferah bir şekilde işime başladım. yoğun bir günü bile yıpranmadan tamamlayıp 18:00'de işimi bitirdim.

    bugün ofise gelmeyi tercih ettim. yol normalde 20 dakika civarı sürdüğü için ve toplantım saat 9'da olduğu için 8'de evden çıktım. insanlar -haklı nedenlerle- toplu taşımadan kaçındıkları için korkunç bir trafik vardı. 1 saatte ofise ancak ulaşabildim. koştura koştura masama oturdum. saat 9.05'te, 1 saat araba kullanmış ve yorgun bir şekilde işe başladım.

    ev yerine ofise gelerek;

    -dönüşle birlikte- 2 saati yol için kaybettim
    1 saat daha az uyudum
    eve yorgun döneceğim için muhtemelen yemek yapamayacağım.
    daha verimsiz çalıştım
    en az 1 litre benzini doğaya saldım.
    bu benzin tutarı kadar kaynak boşa gitti.
    işveren açısından elektrik, su, kahve, havalandırma gibi ek maliyetlerim oldu.
    1 günlük pantolon ve gömlek yıkama, ütüleme masrafı oluştu.

    ben hibrit modeli destekleyen bir insan olarak bu fikrimden de caymaya başladım. hele ki pandemi korkusu hala bu kadar yoğunken imkanı olan herkes evden çalışmalı.

  • öğrendiğimde ufkumu 2 katına çıkaran şeylerden biriydi benim için (ufkum dar olabilir kusura bakmayın yıllar oldu öğreneli ama o günlerde çok etkilenmiştim), enteresan denebilecek bir kaçını yazayım..

    -ölüm saati hesaplama,
    -böbreklerde süzülen kanın konsantrasyonunu zaman değişkeni ile beraber hesaplama,
    -arteriyel ve venöz kanın dokulardaki konsantrasyonları,
    - mikroorganizmaların maksimum konsantrasyona hangi zaman aralığında hangi sıcaklıkta geleceği (bunu biliyoruz biz zaten diyebilirsiniz ama hayvan veya doku deneyleri için bu zaman dilimlerini tutturmak önemlidir)

    integral de bu işlemlerde ara ara haliyle devreye giriyor.. benim kafama tek takılan bu olaylar üzerinde kafa yorup hem matematiksel bağıntısını hem işin işleyişini kovalayan insanların varlığı. iyi ki varlar. canlarım benim.

    debe editi: bu kadar çöp içerisinde okuyan birilerinin olmasi çok güzel teşekkür ederim.

    o konsantrasyonunu ölçeriz dediklerimi kanda veya dokudaki üre, glikoz, oksijen gibi bileşenler... olarak düşünebilirsiniz.

  • aşiretten bir milletvekili çıkar “bir yanlış anlaşılma olmuş” der, olay kapanır. zaten kim uğraşacak devletin malına, doktoruna zarar veren 100 tane şerefsizi bulmaya?

  • bu işten ciddi manada sıkıldım artık.
    -arabayı yıkatıyorum, herifçioğlu ödemeyi yaparken gelip yanımda dikiliyor.
    -cafeye gidip iki kahve içiyorum, ödeme yaparken garson gözlerimin içine bakıyor.
    -eve yemek söylüyorum, kurye ödemeyi aldıktan sonra gitmeyip bekliyor.
    -hamama gidiyorum, tellak ödeme esnasında yapışıyor.
    -arabayı otoparka veriyorum, adam anahtarı getirdikten sonra elini uzatıyor.
    -otele gidiyorum, kat görevlisi hem odayı gösterecem ayağına pis ayakkabılarıyla tüm odada tur atıyor hem de gitmeyip bahşiş bekliyor.
    -berbere gidiyorum, çırak montu çırpıyormuş gibi yapıp hemen bahşiş bekliyor.
    -taksiye biniyorum, diyelim ki 87 tl tuttu, 100 uzattım, taksici o 13 tl pra üstünü 8 dakikada anca veriyor, üstü kalsın dememi istercesine.

    bahşiş, zorla alınan bir şey değildir. hizmetten memnun kalırsa kişi ancak o zaman gönlünden kopqrsa verir. biz ise hem sik gibi hizmet alıp hem de üstüne tehditvari şekilde bahşiş beklentisine giren adamlarla muhattap oluyoruz.

    bundan sonra size tek kuruş bahşiş vermeyeceğim. işinizi beğenmiyorsanız gidin başka iş yapın.

  • gerçekten anlamıyorum. coğrafi olarak mükemmel seviyede turistik ve bereketli toprakları olmasına rağmen ;
    - ekonomide başarısızız.
    - turizmde başarısızız.
    - futbolda başarısızız.
    - eğitimde başarısızız.
    - sanatta başarısızız.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • 4 yaşlarındaki ufaklık, elini bırakır bırakmaz sahilde etrafına bakmadan koşmaya başlar.

    + oğlum gel buraya. şimdi denize düşeceksin bak!
    - baba sen ne biçim konuşuyorsun öyle, allah korusun.

    bildiğin dindar nesil yetişiyor lan dfgfdsfd.

  • olası senaryosu şöyle gerçekleşecek olay;

    (uğur tütüneker galatasaray'ın başına geçer ve gazete manşetleri)

    ilk sayfa: galatasaray özüne dönüyor!
    başkan: takımın başına evladımızı getirdik
    yorumcular: sabırlı olmak gerek

    yöneticiler: galatasaray'da alex ferguson dönemi yaşanacak
    futbolcular: florya'da adeta bir aile ortamı var
    tesis çalışanları: 20 yıldır burdayım böyle bir ortam görmedim

    (5 hafta geçmesine rağmen takım bir türlü beklenilen ivmeyi gösteremez)

    rıdvan dilmen: büyük takımın ağırlığını kaldırmak ve baskılara direnebilmek zordur.
    osman tamburacı: uğur galatasaray'ın kalibresinde bir hoca değil
    mustafa denizli: 3 takımda da çalışmış ve şampiyon yapmış biri olarak diyebilirim ki, ....

    (6. hafta fenerbahçe derbisi oynanır ve galatasaray kaybeder. limitler zorlanmaktadır.)

    başkan: hocamızın arkasındayız
    hıncal uluç: maça çıkarkaen saçını sakalını düzeltmeyen bir insan galatasaray gibi elit bir oluşumda bulunamaz.
    ahmet çakar: uğur tütüneker saha kenarında dış görünüşüyle aslanı andırıyor ama sahada kedi gibi bir takım var.

    (7. hafta fatih terim'in başarısızlığı kesinleşir ve sözleşmesinde kovulması halinde çok ağır şartlar bulunmasına karşın milli takım'dan istifa(!) ederek taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanır)

    başkan: ben galatasaray kulübünün başkanıyım. istediğim herkesle elbette görüşürüm.
    fatih terim: galatasaray tabii ki her zaman özeldir. şartlar ne olursa olsun eğer bize ihtiyaç varsa, hayır deme lüksümüz yoktur.
    sneijder: büyük çapta başarılar için daha büyük düşünebilmemiz gerekir.

    (başa geldiği 8. haftada uğur tütüneker görevinden istifa eder ve yerine fatih terim gelir.)

    başkan: uğur galatasaray'ın evladıdır. adam gibi geldi, adam gibi de gitti. gelecekte tekrar bu takımın başına geçeceğinden adım gibi eminim.
    fatih terim: uğur kardeşimiz gerçekten takımda pozitif anlamda büyük değişikliklere imza atmış. alacağımız başarılarda onun da muhakkak payı büyük olacak. ancak tekrar söylüyorum, başarısızlıklarda tek sorumlu benim.
    yöneticiler: uğur tütüneker herhangi bir tazminat istemedi. son alacağını da görüştük anlaştık 24 ay taksite böldük. anlayışlı tavırlarıyla bu camia'nın tekrar takdirini kazanmıştır. uğur galatasaray'ın çocuğudur.

    uğur tütüneker: herkese her şey için teşekkür ederim..