hesabın var mı? giriş yap

  • oha dediğim haberdir yok artık amk! kılıçdaroğluna linç girişiminde bulunup, darp edenler serbest bırakılıyor saçma bir video için adamların geleceğini yakıyorlar lan!

  • google 17 yasindaymis..

    turkiye'de olsa kesin tecavuze ugrar sonra da " zaten motordu, araniyordu" denip ustu kapatilirdi.

  • yabancı gerizekalı değil böyle bir vaade kanıp gelsin. yabancı bilir ki bugün kendisi için değiştirilen kanun yarın tekrar değiştirilip kendisine silah olarak döner. ekonomiden anlamıyorsunuz onu anladık bari biraz konuşmayı da bilseniz.

  • debe editi: #115674846 afiyet olsun.

    cag kebabi %100 kuzu eti veya oglaktan yapilir.
    doner cogunlukla dana + kuzudan yapilir dana eti baskindir.
    cagda kiyma olmaz.
    bazi yorelerde donere kiyma konur bazilarinda direkt kiymadan yapilir.
    cag kebabinda reyhan olur.
    donerde olmaz.
    doner tam pismis olarak servis edilir.
    bu yuzden dik olarak takilir ve yagini daha az kaybeder.
    kuzu eti zaten cok yagli oldugundan yagini kaybetse de lezzetinde eksilme olmaz.

    birinin dik birinin yatay olmasinin sebebi budur. eskiden doner de yatay yapilirdi ancak eti kuru oldugu icin sonradan dik yapilmaya baslanmistir.

    hatta bu konu hacivat karagöz neden öldürüldü filminin ufak bir sahnesinde irdelenmistir.

    ayrica;
    cag kebabinin pisirmesinin bir kismi siste donerek bir kismi ise cag ya da bico adi verilen porsiyonluk sislerde yapilir.
    cag cok yedirtir.
    doner bir yerde tikar.

    ikisinin tadi size ayni geliyorsa kotu bir haberim var;
    muhtemelen tat alma duyunuzu kaybettiniz, korona oldunuz.

  • yalnızca sol görsel sistemin körlüğü ya da vücudun sol tarafının uyuşması olsa idi o kadar da ilgi çekici bir şey olmazdı. bu insanlar nesnelerin sol tarafını görebiliyorlar ya da biri bunların sol tarafına dokunduğunda anlayabiliyorlar fakat genel olarak dünyada sol tarafta yer alan uyarıcıları reddediyor ve vücutlarının sol taraflarının var olmadıklarını zannediyorlar. yani sol tarafa dair herhangi bir bilince sahip değiller. örneğin pastanın sadece sağ tarafını yiyen kişiye 'olm sol yarsını neden yemedin' dediğinde, 'aaa bu da nerden geldi buraya lan' cevabını alıyorsunuz. bir saat çizmelerini istediğinizde daireyi bir bütün olarak çizebiliyor ancak iş rakamları yazmaya geldiğinde 6'dan ya da 7'den sonra duruyorlar ya da dairenin altına doğru yazmaya devam ediyorlar. bir çiçek çizmesini istediğinizde de sadece sağ tarafındaki yaprakları çiziyorlar. kısaca kişinin hem sol çevreden gelen uyarıcılara karşı hem de vücudunun sol tarafına karşı hissizleşmesi/reddetmesi durumudur. beynin sağ kısmına alınan bir darbe sonucu oluşur.

  • yıllar önce konya'da saray çarşısı'nın oradaki akbank'ta sıra bekliyordum. bankada inanılmaz bir kuyruk vardı. müthiş sıcak bir yaz günüydü. bankada klima çalışmıyordu, leş gibiydi ortalık. en az 4-5 vezne olmasına rağmen, 1 veya 2'si aktifti. işin en çileden çıkartıcı tarafı ise, şubede mevcut q-matik denen sistem kurulu olmasına rağmen, banka yönetimi niyeyse sistemi çalıştırmıyordu. herkes ayakta, kıç kıça bu kuyruğu bekliyorduk. artık sabredemediğim ve önümdeki ihtiyarın epey zorlandığını anladığım bir an, "ne biçim iş bu, şu q-matiği bari çalıştırın, neden bütün vezneler çalışmıyor" minvalinden söylenmeye sesimi yükseltmeye başladım. anında bütün yüzler, tüm içerideki insanlar, hepsi birer mirket refleksiyle bana döndü. gişe memuru vızırdanırken, "yok mu senin müdürün?!?" dedim, hay huy falan bir tartışmadır sürerken ve bu mirket konya insanları yüzüme bön bön bakıp hiç bir söylemde bulunmazken:

    sırada arkamda bulunan bir karabıyıklı 35-40 yaş adamı "ne var birader? bi sen mi sıra bekliyon? bak hepimiz bekliyoruz, ne gonuşup duruyon??" diyerek bana çıkıştı. bu gücetapan kardeşimize dönüp "birader soyadın sabancı mı?" diye sordum. "yııoo" diye karşılık verdi. "lan o zaman asdaicaaewadazxc!!!!!" şeklinde çıkışmaya başlamıştım ki, önümdeki ihtiyar kolumu tuttu, "diklenme, dik dur. hoo diyecen altını kürüyüverecen" nasihatlarine girişti ve ben de bu kalabalıkta hak aramanın manasızlığını gördüm...

    işte o insanların beklediği sıradır. anlayamazsınız.

  • hayvan gibi sallandık. çalıştığım şirketteki tüm departmanlar sokağa çıktı, yalnız içinde bulunduğum departman ofiste kaldı.

    neden mi?

    çünkü yöneticimiz dışarı çıkanların işten kaytarmak için durumu abarttıklarını söyledi.

    kendisi los angeles'da her gün sallanırmış.

    ölmeyeceğimiz varsa bile kapitalizm yüzünden ölebiliriz.

    edit: https://twitter.com/…tatus/1177248382718545921?s=21

    edit2: bugün 2 ay önce iznini aldığım tatilin dönüşünde, tatile gittiğim için işten çıkarıldım. bu kararı alan ve yukarıda bahsettiğim kişi, protel bilgisayar a.ş’de, pazarlama müdürü olan k.ö’dür.

  • kadına laf edip karışacağına kendini tesettüre sokmuş sporcudur. inancınızı böyle yaşayın canımı yiyin.

  • kardeşlik yemini:

    kardeş olacak iki çocuk ortaya alınıp giysileri çıkartılır, ikisine birlikte layharın kefeni olarak kabul edilen büyük bir gömlek giydirilirdi.

    destebaşı, çocukların başından gömleğin yakasını, bunlardan daha önce kabul edilmiş olan sağ, öteki sol kolunu gömlekten geçirir, böylece gömleğin dışında iki baş, iki kol görünürdü.

    külhancı, ocağa doğru iki dizinin üstüne oturarak şunları söyler;

    'ey layhar'ın evlatları. burası baba yurdudur. burada senin benim yoktur. burada herkes kardeştir. layhar'ın evlatları birbirlerini tek vücut bilirler. bu kefene sağlığında girenler, ölünceye değin birbirlerini ayrı görmezler.

    bu, ikilikte birliktir.

    bu senin sağ elindir, sen de bunun sol elisin. biriniz sağınızı görürsünüz, diğeriniz solunuzu görürsünüz. ömrünüzün sonuna değin birbirinizi görür gözetirsiniz. her gün kazancınızı buraya getirirsiniz. burada "bu senindir, bu benimdir" yoktur.

    az çoğu aratır, çok hepimizi besler. kazan birdir, hepimizi doyurur.'

    bu konuşmadan sonra layhar'ın ruhuna bir fatiha* okunur ve aday külhanbeylerinin kardeşliği kabul edilmiş olurdu. (kaynak: pervaneler)