hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle bayram zamanları hayat kurtaran eylem. az önce mutfakta geniş geniş çayımı içerken aniden kapı acı acı çaldı, ben de çayımı kaptığım gibi odaya konuşlandım. baktım 5 dakika sonra falan cep telefonum çalıyor; arayan babam. yanlışlıkla mı aradı acaba diye düşünürken baktım ısrarla arıyor açtım telefonu tabi. "bu gelenler kimmiş sen gördün mü? bi de çocuk falan var galiba sesleri geliyor. çok oturmazlar heralde? " diye içerideki odadan beni arıyor o da. hadi ben saklanırım tamam da baba da misafir gelince odaya saklananlardan lan.

  • bayilik ile sık sık karıştırılan, bayilikten çok daha komplike ve ciddi bir sistemdir. franchising sisteminde bir markayı kullanma hakkından daha çok, işlerliği önceden kanıtlanmış olan oturmuş bir mekanizmayı kullanma hakkı cezbedicidir ve işte bu noktada bayilik sistemi ile farklar başlar.
    bayilikte, bir markanın ürün ya da ürünlerinin üretimine ve satışına hak kazanılmaktadır. franchising'de ise ürünün üretiminden sunum şekline, sunumun yapıldığı hizmet noktasının dizaynından personelin eğitimine kadar pek çok konuda ana firmaya bağlılık gerekmektedir. sağladığı en büyük avantaj, başlangıç maliyetlerinin yüksekliğine ve kara geçme süresinin uzunluğuna karşın risklere azami derecede kapalı olan güvenilir yapısıdır.
    franchising veren pek çok marka, mağazanın açılacağı yer, mağazanın dizaynı, hizmet sunum şekli gibi önemli kararları da kendisi almaktadır. franchising hakkını almak isteyen tarafa sadece gerekli finansmanı sağlamak ve franchise haklarını elinde tutmak için çok sıkı ve ciddi olan sözleşme kurallarına uymak kalır.

    franchising, ana firma için de çok mantıklıdır. bu sistem sayesinde firmalar para koymadan, yatırım yapmadan, reklam giderleri dışında para harcamadan her yere yayılabilmektelerdir. sistemini, kanunlarını, piyasasını bilmedikleri ülkelere bu şekilde rahatça girebilmektelerdir ki bu müthiş bir avantajdır.

    franshising'in bu denli popüler olmasına şaşırmamak gerekir. ana firma da, franchise alan da, ulaşılan tüketici de memnundur.

  • üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.

    evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.

    oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.

    iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.

  • araktır: http://i39.tinypic.com/iefptx.png

    --
    tinypic'e yüklediğim için küfretmeyin. gençler hatırlamaz, 2012'de fazla alternatif yoktu ve tinypic günümüzdeki kadar insanı ifrit etmiyordu.

    bazen linkin kurbağa olduğuna dair mesajlar alıyorum, sanırım dns ile alakalıymış. ama zaten espriyi araklayan araklayana: "south park adile teyze" diye arama yapmanız kafi, karşınıza bir sürü kopyası çıkıyor.

    merak edenler için: espri ilk bu entry'de yapıldı, benden çıktı, en birinci benim. emin olabilirsiniz.