hesabın var mı? giriş yap

  • eğer cüzdanınız, çantanız, vs. çalınır da polise giderseniz, resmi işlem yapılmasını sağlamak için yapmanız gereken şey. keza polis, param çalındı dediğinizde seri numarası var mı diye size soracaktır. zaten para öyle sık el değiştiren bir şey olmadığı için herkes devamlı cebindeki paranın seri numarasını bilir. hem de ezbere.

  • oglum cok komik lan

    kadının bu kırdığı pot olmasa bildigin saygın bir işkadını olarak hayatına devam ediyordu.
    meger bildigin komikmiş.
    sozluk ahalisinden ricam iş sanat ve cemiyet hayatında ismen ve cismen cok gorunur ve on planda olup ruhen bu sekil krzban tabir edilen kişiler varsa onları da on plana cıkarabilir misiniz?
    hani illa bi pot kırmalarını beklemeyelim.

  • evet, hazırsanız size evinizde kolaylıkla yapabileceğiniz ve tadına baktığınızda %100 mutlu olacağınız bir cupcake tarifi vereceğim. ben cupcake'i çikolatalı ve kremasını da vanilyalı yaptım. eğer çikolatayı çok seviyorsanız bu tarif tam size göre. öncelikle malzemelerden başlayalım.

    çikolatalı cupcake için malzemeler

    4-5 avuç bitter damla çikolata
    2 yumurta
    yarım su bardağı toz şeker
    yarım su bardağı sıvı yağ
    yarım su bardağı yoğurt
    1 yemek kaşığı kakao
    1 paket kabartma tozu
    1 su bardağı un

    vanilyalı krema için malzemeler

    2 su bardağı süt
    1 paket vanilya
    3 yumurta
    yarım su bardağı toz şeker
    3 çorba kaşığı mısır nişastası

    size tavsiyem ilk kremayı yapmaya başlayın çünkü soğuması için 1 saat kadar buzdolabında bekletmeniz gerekecek. krema soğurken kekinizi hazırlamaya başlayabilirsiniz.

    ılık sütü kaynama noktasına gelene kadar ısıtıyoruz. süt ısınırken bir tencerenin içerisine toz şekeri, vanilyayı ve mısır nişastasını döküyoruz ve karıştırmaya başlıyoruz. topak kalmayana kadar bu işleme devam ediyoruz. daha sonra yumurtaları ekleyeceğiz ama yumurtanın yalnızca sarısını ekliyoruz. yumurtaları da ekledikten sonra mikserle çırpmaya başlayabilirsiniz. bu işleme devam ederken kaynama noktasına gelen sütü de yavaş yavaş ekliyoruz. sütün tamamını ekledikten sonra tencereyi orta ateşteki ocağa alıyoruz ve mikserle çırpma işlemine orda devam ediyoruz. kaynamaya başladıktan 1-2 dakika sonra ocaktan alabilirsiniz. şimdi sıra kremayı karıştırarak soğutma işleminde. vanilyayı eklemek için kremayı karıştırarak soğutmamız gerekiyor. vanilyayı da ekleyip mikserle çırptıktan sonra buzdolabında 1 saat kadar bekletebilirsiniz. şimdi keke geçebiliriz.

    öncelikle, fırınımızı 180 dereceye ayarlıyoruz. düğmemizi üst ve alt ısıtı+fan olan işarete getiriyoruz ve çikolatamızı eritmeye başlıyoruz. çikolatamızı tabii ki kısık ateşte benmari usulü eritiyoruz. tamamen eridiğinde, yani tamamen sıvı hale geçtiğinde tezgahınızın bir köşesine koyabilirsiniz.

    bundan sonrası kolay. malzemeleri birleştirmeye geliyor sıra. bir kaba ilk önce yumurta ve toz şekeri ekleyip, mikser yardımıyla iyice çırpıyoruz. tek bir renk olduklarında sıvı yağı, yoğurdu ve benmari usulü erittiğimiz çikolatayı da kaba ekliyoruz ve çırpmaya devam ediyoruz. yoğurdu eklediğimiz zaman kokusu biraz garip oluyor ama merak etmeyin fırından çıktığında tadı mükemmel olacak. son olarak da kakao, kabartma tozu ve unu ekleyerek büyük tahta kaşık yardımıyla dıştan içe doğru karıştırıyoruz. karıştırmak için başka bir alet de kullanabilirsiniz. ben tahta kaşıkla daha rahat ettiğim için onu kullanıyorum. karıştırma işlemini tek bir renk olana kadar devam ettiriyoruz ve daha sonra cupcake kaplarına karışımımızı döküp fırına atıyoruz. ben yaptığım kekleri 17-18 dakika içerisinde fırından çıkartıyorum. siz yine de 15-18 dakika arasında pişip pişmediklerini kontrol edin.

    kekler de piştikten ve krema soğuduktan sonra süsleme işlemine başlayabilirsiniz. ben aldığım pasta süslerini de kremanın üzerine döküyorum güzel bir görüntü oluyor. afiyet olsun.

  • cim sahada mac yaparken henuz macin basinda uzaklardan sol ayakla bir sut atarim, ve farkli sekilde auta gider.
    guney afrikali takim arkadasim yanimdan gecerken sorar:
    - are you left-footer?
    +i use both.
    -maybe you shouldn't.

  • pahalı ürünleri savunan insanları ortaya çıkararak şaşırtan fastfood zinciridir.

    babacım ben "pizza yemek için sms bekleyen adam"dan bahsetmiyorum. sen zaten herşeyin promosyonunu yakalıyorsundur, hayatta küçük heyecanlar yaratıp bununla gurur duyuyorsundur. o başka bir yetenek. ben normal bir insandan bahsediyorum; hani canı pizza istedi, karnı aç, giriyor yemek sepetine, canının istediği pizzayı sipariş verecek, haftasonunu beklemeyecek, birazdan yiyecek.. hani o pizzanın yanında 30 tl yazıyor. mevzu sen değilsin yani, heyecan yapma.

  • hank williams, marty robbins, johnny cash'li classic country müzik, rock müziğe boyun eğip piyasadaki popülaritesini yitirdikten sonra oldschool abilerimizin icra ettiği bu taşra müziği artık yaşlı işine dönmüştü. güneyli kimliğiyle gurur duyan, biz hâlâ buradayız diyen, southern soul akımının inatçı hard workerları ne gitarı bırakmış elinden, ne de country'yi bırakmış dilinden. yalnızca zamana biraz adapte olmak babında country müziğe zenci babaların işi jazz, blues ve rock and roll öğeleri eklemişler. aslında bu classic country müzisyenlerinin karşı çıktığı bir durumdu. zira özellikle davul afro-amerikan (political correctness was here) kültürünün bir parçası olduğu için kasten reddediliyordu. hank williams, jonny cash, marty robbins, the carter family, jimmy rodgers gibi erken ve orta dönem sanatçıları davullu ritim yerine gitarlı vals ritmini kullanıyordu. zamanla country müzik, blues ve rock and roll'un piyasayı domine ettiği dönemde gömlek değiştirip artık shotgunla birini vuran, hapisteki anılarını anlatan, yoksulluğu betimleyen, amerikalılığı öven, tanrıya ve isa'ya ilahiler yakaran bir müzik olmaktan çıktı. içindeki taşralıyı öldürmemiş ancak texas'ın, alabama'nın, oklahoma'nın, nashville'in tozlu yolları ve duman altı barlarını anlatan, içine aşktan, aileden, hayattan, geçmişten, hayallerden, umutlardan öğelerle daha mutlu, daha duygusal, belki biraz hüzünlü yeni dönem country ortaya çıktı. loretta lynn, waylon jennings, don williams, allman brothers band gibi isimler country'yi diri tutmaya çalışmış olsa da 90'larda piyasadan iyice silinmiş, üstündeki ölü toprağı atamamış ve artık rağbet görmeyen bir müziğe dönüşmüştü. tabii ki bunun en önemli nedenlerinden biri de politika. ikinci dünya savaşından vietnam'a, soğuk savaştan sovyet tehlikesinin bitişine kadar büyük bir korkuya ve kutuplaşmaya mahkum edilen amerikan toplumu bu ahval ve şerait içerisinde dinleyeceği müziğini de seçmek zorundaydı. konfederasyon bayrağı country müziği çoktan terk etmiş, country güneyli işi olmaktan çok uzaklaşmış, pop müzik batağına saplanmış, korkunç bir hakarete uğramıştı. ancak country müziğin o keman gibi uzun uzun dalgalanan hülyalı gitar tınılarına tav olan birtakım müzisyenler o tınıları psychedelic bir rüyaya dönüştürdüler. paisley underground, americana, dream pop tam da country'nin fişinin çekildiği erken dönem 90'larda çiçek gibi bir bir açıp özlem gidermeye geldi.

    bu uzun girizgâhtan sonra asıl anlatmak istediğim meseleye başlayalım. country'nin bu uzun ömrünün gölgesinde sessiz sedasız ancak dikkate şayan birtakım isimler özellikle vietnam savaşı'nın yarattığı yıkımın gölgesinde nispeten daha farklı konularda country müzik icra etmiş. öylesine tatlı, öylesine hoş ki bu abiler, ablalar arkada çalıp dursa ne güzel çalıyor ya dersiniz, kulak verip dinlerseniz protest sözler, peri masalları, pastoral betimlemeler, dağlar, ormanlar, nehirler neler neler... o kadar çok isim var ki, sığdıramam buraya. derli toplu bir listem de olmadığı için işte hepsi burada da diyemiyorum. ancak alt-country isminde classic country müziğe alternatif, içerisinde yeni dönem pek çok güzide sanatçı ve parçanın da olduğu dev bir spotify playlisti paylaşabilirim. bu listenin içerisinde sadece kıyıda köşede kalmış eski alternative country şarkılar yok, aynı zamanda the white buffalo, cowboy junkies, mazzy star, yo la tengo gibi tanıdık isimler de var. bir de wayne hancock gibi hank williams'ı mezarından kaldırıp sahneye çıkaran honky tonk erbabı isimler, colter wall gibi amerikalılığı amerikalılardan daha güzel anlatan ağzı viski kokan tok sesli kovboy kardeşlerimiz ve sera cahoone gibi amerika'nın uçsuz bucaksız dağlarına, kanyonlarına, nehirlerine, vadilerine, patikalarına, çöllerine, ormanlarına aşık trekking sever yanaklarından öpülesi singer-songwriterlar da var.

  • mansur yavaş'ın seçimi kazanması halinde faturalarımızı pkk'nın getireceğini söyleyen bir tipin sözüdür.

  • (bkz: pick noktası)

    daha yazılacak çok şey var da şimdi başıma iş almak istemiyorum. başlığı açan şahsın konu hakkındaki bilgisinin ne kadar sağlam (!) olduğu belli oluyor. aynen kanka, düşüş trendine girmiş dolar. her şey bitti, toparlandı ekonomi.

    edit: bir sürü mesaj aldım, "peak noktası olmasın o?" diyenler var. ulan şunu da yazdırdınız ya ne diyeyim. biz de ona dikkat çekiyoruz zaten. başlık sahibi ekonomi hakkında ahkam kesip "pick noktası" demiş, ona işaret ediyoruz.

    edit2: baslik sahibi hatasini duzeltmis. ilk actiginda "pick noktasi" yazmisti. hala bana "peak noktasi olmasin o?" diye mesaj atan gerizekalilar var. gercekten inanilmazsiniz. baslik sahibinin cakal gibi sessiz sedasiz degistirdigini haber verenlere tesekkur ederim, tek tek donemiyorum cunku ilginc bir sekilde patlamis baslik, 30-40 tane mesaj gelmis.

    edit3: hala "peak noktası olmasın o?" diye mesaj atanların ironi yahut şakaçs gülmiksliği yaptığını varsayıyorum. umarım öyledir. yoksa gidişat kötü.

    edit4: oğlum siz bela mısınız lan, üç yıl oldu hala mesaj geliyor. anladım, hata bende. hiç kızmayacaktım. şimdi inadına inadına yazıyorsunuz hehe.

  • süreyya ayhan'ın 1500 metre finalinin olduğu gün, lokantada yemek yerken, yan masadaki göbekli amcanın garsona "süreyya ayhan ne oldu süreyya ayhan" diye seslenmesi sonucu, garsonun "hemen geliyorum" diyerek hızlıca gidip 5 dk sonra bir sürahi ayran alıp masaya getirerek "sürahi ayranınız geldiii" demesi.

    bunu espri olarak birisi yapsa tokatlarım; ama yıllar geçti, hala bu olay aklıma geldikçe gülümserim.