ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
murat bardakçı
-
az once gokhan zan in programdaki haykirislarindan sonra, koordinasyon sorununun halledildigini soyleyen kisidir. aradan 10 dakika bile gecmemistir. tiksiniyorum. senin gibi aydini olan ulkeden ne beklenir ki.
seni celal sengor ve fatih altayli cig cig yesin insallah bugun arsiz adam
elon musk'in tesla çalışanlarına attığı e-mail
-
şirketi personel küçülmeye gidip çok sayıda çalışanı işten çıkaracağı için, önceden gitmek isteyenleri tazminatsız "ayıklama" maksatlı yapılmış çakallık çalışması.
tam olarak aynı davranışı, pandemiden yıllar önce ibm ve yahoo şirketleri de yapmıştır. sonları da pek iyi olmamıştır. (ibm'in tüketici grubundan bahsediyorum)
amma yağmur yağdı deyince yağsın yağsın diyen tip
-
kuraklık gibi çok ciddi bir tehlikenin farkında olan kişidir.
tayt giyen kızın kıçına bakmamayı başarmak
-
bir tayt olarak benim bile başaramadığımdır
nadir yapılabilen espriler
-
kamp ateşi için çalı çırpı toplayan kişiye "oo alırım bi dal" demek.
üretimi durdurulan lezzetli yiyecekler
-
derhal tekrar üretilmesi için birlik olunması gereken abur cuburlardır.
(bkz: eti bumbo)
yaran fıkralar
-
adamın biri bara girmiş.
üç duble viski içtikten sonra barmene dönmüş ve;
-“ödeyecek param yok, ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istediğin her şarkıyı çalabilir..” demiş.
barmen sert bir ses tonuyla;
-“hadi oradan sarhoş” demiş.
adam o anda elini cebine atmış. 25 santim boyunda gerçek bir piyanist çıkarmış. üstelik piyanosu da önünde...
barmen şaşkın bakışlarla;
-“türk marşı” diyebilmiş kısık bir ses tonuyla.
bir döktürmüş ki sormayın, 25 santimlik piyanist...
-“bu nasıl iş” demiş barmen şaşkınlık içinde barda içen adama...
adam cevap vermiş;
-“hurdalıkta bir lamba buldum, bin yıllık. parlatmak için ovarken içinden bir cin çıktı. bin yaşında, çökmüş ve kulakları da zor duyuyor.”
elini öbür cebine atmış, çok eski bir lamba çıkarmış. barmenin önüne koymuş.
-“ovala ve dilek dile” demiş...
barmen ovalamış lambayı hakikaten ihtiyar, ayakta zor duran bir cin...
cinin bir eli kulağında; “haa... hii...” deyip duruyor barmene...
barmen düşünmüş ve hemen bir dilek dilemiş;
-“burada bu sigara dumanı ve içki kokuları arasında, iki ciğerim de perişan hale geldi. bana iki yeni ciğer” demiş.
hooop!..
barın başında, pos bıyıkları, kocaman şapkaları, yeşil kırmızı kılıkları ile iki yeniçeri belirmiş.
barmen adama dönmüş ve;
-“bu nasıl bir cin?!.. yeniçeri değil, yeni ciğer istemiştim” demiş.
adam barmene cevap vermiş;
-“ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanıyorsun!.."
debe için teşekkürler. fıkraların devamı gelecek... :)
abi bizi öldürecekler mi
-
bu soruyu ali ismail korkmaz , abdullah cömert , ethem sarısülük ,berkin elvan somada ölen madenciler , suructa havaya uçurulan gençler , daglicada sehit dusen askerler ve daha sayamadığım onlarca yüzlerce manasız cenazenin abilerine soracak firsati hic olmadi.
allah aşkına soruyorum size biraz iman sahibiyseniz hiç mi günahıniz yok kardesim. siz yıktığınız vesayetin yerine kurduğunuz rejimin meyvelerini yerken masumiyetinizden ve sorumlulugunuz olmadığından eminseniz , neden korkuyorsunuz?
şener şen
-
şener şen'le yapılan bir ropörtajdan:
“bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik, siz yoktunuz. neden gelmediniz ?
bilmiyorlar ki, ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa. hem de aynı mezarlıkta. zeki alasya, benim bir kardeşim bir parçam gibiydi. nasıl böyle bir şey düşünürler... ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim. yani beni yine göremezdiniz...
zeki'yi defnettikten sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi ? etmediniz. ben söyleyeyim, bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa. ben annemi toprağa verirken oradaydılar, definden sonra zeki'nin mezarına gittik, kimsecikler yoktu...
peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz, yoksa gelen ünlüleri görmek için mi ? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için gelmişsiniz.
nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden aklıma :
''biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil,
gelen ünlüleri görmek için.
aa o da burada şu da burada deyip, keyif çatmak için.
beni musalla taşında unutanları görüyorum,
hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum... çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...'' .
değerini kaybetmeden bilmemiz gereken insan. büyük oyuncu şener şen..
izmir marşı'nı söyleyen öğrencilerin kilitlenmesi
delirmemek için edinilen basit alışkanlıklar
-
bu sıralar en çok yaptığım şey küfremek. tamam çok hoş bir hareket değil ama muazzam rahatlama sağlıyor. birde boş bir alan bulup çığlık atmak. eğer delirmemem için çok geç kalındıysa etraftaki camı çerçeveyi indirmemem adına ya bana güçlüce sarılıp sakinleştiriniz yada etraftaki kırılacak şeyleri kaldırınız.
nasuh mahruki'nin tutuklanması
-
(bkz: adaletin bu mu dünya)
bir adam düşünün ki kurduğu sivil toplum örgütü ile devletin başaramadıklarını başarıyor...
bir adam düşünün ki bireysel anlamda dünya çapında başarılara sahip, everest'e çıkan ilk türk...
bir adam düşünün ki soyu osmanlı'nın şanlı paşalarına dayanıyor ve bu soyunun verdiği sorumlulukla çağdaş bir atatürkçü olarak hareket ediyor...
ve ne idüğü belli olmayan vatan hainlerince* hedef alınıyor, ne kadar acı değil mi?
zor zanaat bu ülkede düzgün insan olmak...