ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
boyner'de satılan 798 tl'lik çaydanlık
-
ya yanlış etiket yapıştırılmış ya da bir setin parçası olan ama kimi insanların bunu farkedemeyecek kadar dalgın(!) olduğundan başlığını açtığı çaydanlık.
yoksa niye bir çaydanlığın etiketinde dolunay 18 parça tencere seti siyah yazsın değil mi.
doların bir küsur lira olduğu dönemden anılar
-
dolarla maaş alıyordum ve her gün dolar düşüyordu. 1.6lardan 1.1e kadar geldi ve bu böyle gitmez, maaşımızı tlye çevirin diye isyan çıkardık.
ve başardık, 1.1den tl ye sabitledik maaşı.
çalışma hayatımda istediğimin olduğu tek olay budur.
dua: allah kimseyi vizyonsuz yaratmasın
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
lisedeyim. üstüm başım biraz pasaklı bir şekilde ykm'ye girmek istedim. yavşağın evladı güvenlik içeri almadı beni.
sınıfta dans edip öğretmene temas eden öğrenci
-
tam bir piç. eğitim sistemimizin bu piçe hiçbir yaptırımı da yok malesef. hocayı sindirmişler bir kere. maddi imkanlardan dolayı emekli de olamıyordur adamcağız.
kitabını okurken çay yudumlayıp kedi seven erkek
-
üç ele sahip olan erkektir.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
bir çileğin başından geçenler isimli kısa film tadında bir eser olmuş.
tanım:çilekli tatlı.
palu ailesi
-
bu aileye bakıp herhangi bir dini unsur göremiyorum diyen yazarın tersine ben bu ailede bir sürü dini unsur görüyorum
1. havva denen kadın 2011 yılındaki ifadesinde demiş ki ; ‘’oğlum isa ve damadım tumcer evdekilerin camiye namaza gitmesini fırsat bilip meryemin cesedini tütünçiftlik te bir yere gömdü.’’
bir düşünün bu ne demek? bu kadın evde o günlerde aç susuzdu çocuklar da öyle.hatta tecavüze uğramıştı. ki bunun akabinde vefat etti.düşünün ki evdeki büyük ablanız böyle bir halde ve camiye gidiyorsunuz neden? açıklayım neden olduğunu
muhtemelen bu gerzekler ablalarının içine cin girdiğine eniştenin de onu tedavi ettiğine inanıyorlardı.öyle ki namazı cemaatle kılmanın sevabını kaçıracak anormal bir durum yok ortada.çünkü bazen insanların içine cin girer.dinimizde cin yok mu yani.yok diyen bok yer.
neyse eve dönüyorlar ki abla evde yok.ablanın cin çıkarırken ufak bir kazaya kurban gittiğine ya da cinlerin onu öldürdüğüne ablalarını kurtaramadıklarına inanıyorlardı belki de
ama ilginçtir ki kız ölmeden kredi çektirip almışlar üzerlerine.bunun için de kendilerince mantıklı bir açıklamaları vardır elbet.
2. havva kadının başındaki başörtüsü öyle ciddi biçimde örtülmüş ki ..neredeyse yüzü gözükmüyor.çünkü biliyorsunuz saçınız bir teli dahi gözükse cehennemde yanacaksınız.çok dindarlar hem de sofular..cinlerden büyüden deli gibi korkuyorlar.kızını verdiği adam hoca.herhangi birine değil kızını değerli bir hocaya vermiş kadın yani büyü bozuyor adam .el falan da almıştır birinden .adam hoca ..
kızı hakeza güzelce örtünmüş.muhafazakar çevrede yaşıyorsanız bilirsiniz ; kapalılar bile kendi içinde kısım kısım ayrılır bazıları şal takar bazıları daha uzun eşarp takar bazıları çarşafa girer her birisi bir öncekini (eşarp takan şal takanı mesela )kendinden daha hafif /münafık olarak görür.yeterince örtünmüyordur çünkü.işte burda din unsuru var.entry e konu olan ailemiz bal gibi dindar .üstelik anadolu dindarlığı dediğimizden daha öte bildiğin siyasal islamcılık kıvamında.
3- ailedeki isimler isa, havva, fatih, meryem ve evet recep tayyip..
dindar oğlu dindar
şimdi kimse çıkıp bana dinle ne alakası var demesin.bu palu ailesini benim gözümde ilginç yapan şey onları bu hale dini inançlarının getirmiş olması.yani işledikleri suçlar dini inanlarıyla öyle bir harmoni oluşturmuş ki bunların hepsini yaparken yanlış bir şey yaptıklarını düşünmemişler.tez konusu tam yani.
insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar
-
empatiyi abartmak.
poveglia
-
italya'da bir ada.
avrupa'nın vebayla boğuştuğu dönemlerde adaya gemiyle gelen misafirler, buranın sakinlerine veba bulaştırmış. bütün ada telef olmuş. daha sonra da veba olan bütün insanlar buraya yollanmış. işi biraz daha abartıp herhangi bir şekilde veba olduğundan şüphelenilen insanlar da gönderilmeye başlanmış. hepsini ölüme terk edip gitmişler ondan sonra.
1922'de buradaki binalar akıl hastanesine çevrilmiş. bunlar deli diye baya da masum insan buraya yollanmış tabi yeni yeni psikolojik hastalıklar öğrenildiğinden. 1968'e kadar da kullanılmış burası. o günden beri ada terk edilmiş.
hikaye şudur ki, bu hastanede hastalar üzerine lobotomi gibi türlü türlü deneyler uygulayan bir doktor varmış. adada bulunan çan kulesinde bu hastalara işkence yaparmış. yıllarca bu uygulamaları yaptıktan sonra, doktor vebalıların ve hastaların hayatletlerini görmeye başlamış. ve bir gün bu çan kulesinden hayaletler tarafından atılmış. ama onu öldüren şey çan kulesinden düşmek değil, düştükten sonra topraktan çıkan sis tarafından boğulmasıymış.
böyle bir hikaye ve adanın ıssız olması da bu tür olaylara ilgili insanların dikkatini çekiyor. ghost stories diye bir programa da konu olmuş.
fizy
-
muhtemelen müyap tarafından kapattırılmıştır. fizy'nin engellenmesiyle aklım başıma geldi. hemen gidip bir sürü albüm alacağım.
hastası olunan sözler
-
kadın, her ihtiyacını karşılayacak tek bir erkeği ister.
erkek ise, tek ihtiyacını karşılayacak her kadını.
fyodor mihailoviç dostoyevski
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
-
içine sinmeyen hiçbir şeyi yapmamak.