hesabın var mı? giriş yap

  • içerken ekmak tadı almanızın nedeni ana maddesinin ekmek olmasıdır. ukrayna'da adım başı kvas satıcısı görmeniz mümkündür. kimisi de evinde yapar. doğu avrupa ülkelerinde toplumdaki yeri bizdeki ayran gibidir.

  • parayı vuran kişi "bunun muhattabi apple" demiş demet hanima. demet hanimda apple'a başvurduk ama geri dönüş yapmadılar, cevap yok diyor.

    kendisi tiktokcuyu, apple'ı, bankayı, çocuğu vs sucluyor ve hala gerçek suçluyu goremiyor. o çocuğun elinde 7 binlik kartın, o tablette tiktok'un, çocuğun elinde tabletin ne işi var diye kendine de sormayı akıl etse keşke.

    bir ihtimal daha var. o da şu: tiktokcu demet hanimla anlaşmış ve viral reklam çalışması yaptırmış.

  • kolombiya'nin guneybatisinda, ekvador sinirina yakin (yaklasik 4 saat) sehri. bir donem uyusturucu kartellerinin (bkz: cali karteli) hukum surdugu kentte guvenlik hala biraz problemli. donemin uyusturucu mafyasi en az pablo escobar ve medellin karteli kadar buyuk ve tehlikeliymis (hatta daha beter oldugunu soyleyenler var). yeni yapilan site seklindeki bolgelerde guvenlik kameralari gormek mumkun. hatta bir kac defa elektrikli tellere denk gelmistim ama yirmi yil oncesine gore guvenlik konusunda epey mesafe katedildigini soylediler. dukkanlarda iceri cogu zaman iceri giremiyorsunuz, dis kapi demir mazgallarla kaplanmis ve adeta hapishaneden alis-veris yapiyormuscasina dukkan sahibini cagirip siparisi veriyorsunuz. fakat daha once de belirttigim gibi belaya bulasmak biraz size bagli. cok fazla endise edecek bir durum yok; goruntu sizi aldatmasin.

    kolombiya genel olarak ucuz bir ulke ama cali daha bir ucuz. tarihi kolonyal sehrin kurulu oldugu centro historico'da oldukca guzel mahallelerde uygun fiyata hosteller bulabilirsiniz. hatta yer yer ozel oda tutsaniz bile fiyat 12 ila 20 dolar arasinda oynuyor. dormitorio dedikleri cok kisilik odalarda kalirsaniz 7 ila 10 dolar.

    centro historico adindan da anlasilacagi gibi sehrin tarihi merkezi. burada cerro de las tres cruces (uc hac tepesi)'ne timanabilirsiniz. tamamen bedava ve sizin ayaklariniza kalmis mesele. butun sehri yukaridan seyretme imkanini bulacaksiniz. tirmanis yaklasik bir saat suruyor (sizin temponuza bagli), inis ise yarim saat ila kirkbes dakika. kolombiya genel olarak and daglari'na kurulu yuksek bir ulke olsa da cali sehri deniz seviyesine yakin oldugu icin oldukca sicak bir sehir. o yuzden tepeye tirmanirken sececeginiz saat dilimi onemli. ogle saatlerinde denemeye kalkarsaniz epey meydan okuyucu bir girisim diyebilirim**. yaniniza cok yuk almayin ve yeteri kadar su alin ki susuzluk (dehidrasyon) vucudunuzu vurmasin. tepede bir cok polis gorev yapiyor guvenlik nedeni ile; endise edilecek bir durum yok.

    yine bir baska tepede brezilya'daki kadar buyuk ve gorkemli olmasa da bir hz. isa heykeli var. cristo rey (hukum suren isa/yonetici isa) adli tepe sehirden biraz uzakta (15-20 km kadar), otobusle gidilebilir. ben taksi tutup gitmistim ve gidis gelis 15 dolar civarinda bir odeme yaptim. tarihi bir kilisenin avlusundaki heykel sehre bakiyor. oldukca guzel manzaralar yakalamaniz mumkun. ugramadan gecmeyin derim.

    tarihi merkezde ufak bir tepecigin uzerine kurulmus olan iglesia de san antonio yine tarihi bir oneme sahip, ugramadan gecmemek lazim. ayrica insanlar sosyallesmek icin buraya geldikleri icin arkadas edinmek icin de harika bir yer. manzara cok guzel oldugu gibi etrafta bir cok bar ve gece klubu var. etrafi gezdikten sonra ugrayabilirsiniz. eger centro historico'da kaliyorsaniz yuruyerek 5 ila 15 dakikada ulasabilirsiniz.

    belediyeye ait kultur merkezinde cesitli aktivitelere katilabilirsiniz. dans yarismalarindan, muzik dinletilerine, resim atolyelerinden turist merkezine cesitli aktiviteler mevcut. tursitlere ozel ilgi gosteriyorlar. cogu genc kolombiyalilar ingilizcelerini gelistirmek icin size yardimci olacaktir; zaten turk olmaniz yeterince sempatik kolombiyalilar icin, cekinmenize gerek yok. kultur merkezi belediyeye ait oldugu icin ucret talep edilmiyor. ayrica cali'de gezilecek yerleri iceren brosurler edinip, akliniza takilanlari sorabilirsiniz. yine centro historico'ya yakin.

    cali buyuk okyanus (pasifik okyanusu)'a yakin bir yerde, yaklasik olarak uc saatte ulasabilirsiniz. isterseniz plajlara inip denizin tadini cikarabilme imkaniniz var. ulke genel olarak daglik oldugu icin, plaja biraz dolambacli gidiyorsunuz, o yuzde biraz vakit aliyor, yoksa gercek mesafe o kadar uzun degil aslinda. buenaventura tarafinda plaja giderseniz, bir kac adaya gidip ziyaret etme imkaniniz olacaktir.

    kolombiyali kadinlar cok guzel itiraf etmeliyim. genelde gittigim yerlerde kadinlar hakkinda ozel olarak yorum yapmam ancak cali'de iken yukarida bahsettigim kultur merkezinde cali sehrinin guzellik yarismasina denk geldim. kazara oldu aslinda. soyle ki; kultur merkezinde dolasirken, ust katlara cikmak icin izin istedim, 'tabii ki' dediler. en ust kata cikinca buyuk bir salona denk geldim ve iceride mayolu kizlar vardi. ne oldugunu anlamak icin biraz daha sokulunca juri heyetini de gordum. bir anlik saskinliktan sonra isaret diliyle 'girebilir miyim?' diye sordum. hemen yer gosterdiler. kolombiya'nin demografik yapisini da gosterir bicimde siyahiden tutun sarisina kadar her tondan aday vardi. ailelerin oldugu bolumde yarismayi bir saat takip ettim ama epey uzayacak gibi gorundugu icin daha fazla uzatmadan ayrildim (esmer bir hanimefendi vardi ve benim favorimdi ama sonuc ne oldu bilmiyorum). ayrilirken bir iki adayla konustum ve basarilar dileyip ayrildim.

    cali'de trafik isiklari yayalara gore dizayn edilmemis oldugu icin biraz dikkatli olun derim. bir iki defa ne yapacagimi bilemedigim icin ezilme tehlikesi atlattim. trafik isiklari sadece araclara dur/kalk yapiyor, yayalar da araclar durdugu zaman geciyorlar ama bu kadar basit degil tabii. butun yonlerde akan trafigi kontrol etmeniz lazim. ilk basta biraz zorlaniyorsunuz ama ikinci gun uyum saglarsiniz. ustu acik kamyonetler dolmus hatlarinda servis yapiyorlar ve epey ucuz ama guvenli diyemem cunku kamyonetin arkasinda ayakta yolculuk yapiyorsunuz. denemek icin binilebilir. sicak gunlerde bir branda cekiyorlar, yaslilar icin iki tarafta oturaklar var. aracin arkasinda bir muavin ucretleri topluyor ve inecek oldugu zaman sofore haber veriyor. ayrica moto-taksiler de epey yaygin. oldukca alimli kadinlarin bir motorda surucuye sarilip yolculuk ettigini gordugunuzde, o kisinin kadinin erkek arkadasindan ziyade dolmus soforu olma ihtimali yuksek. ayrica taksiler epey ucuz. artik tercih size kalmis.

    gidiniz geziniz efem!..

    iyi yolculuklar...

  • hayatımda gördüğüm en arda turan'lı mekan. gözlüklü arda turan, uzun boylu arda turan, düz arda turan, abi yanlardan biraz daha al arda turan..

  • hayatim boyunca gosteri sanatlarina ilgi duydum.
    kendimi hep bir tiyatro sahnesinde ya da nefis bir filmde sahane bir performansla hayal ettim.
    kucuk bir ilkokul ogrencisiyken, okul koridorlarinda kollarindan cekilerek siniflara sokulup bir seyler anlatmam icin israr ederdi insanlar.
    bir keresinde bir sinifin onunde sadece durdugumu hatirliyorum ve onlarin katila katila guldugunu.
    ilk defa 4. sinifa giderken bir tiyatro oyunu icin ogretmenimin hic dusunmeden secmesi, sinif arkadasimin annesini canlandirmak filan, bunlar hep gulumseten detaylar olarak aklimda kaldi.
    iyi bir taklitciydim. hala, arkadaslarim herhangi bir sey izledikten sonra, telefonla arayip.
    "bak bunu iyi izle, senden de izlemek istiyoruz" derler.
    liseye giderken en buyuk hayalim konservatura gidip egitim almakti. ama ailem ve hatta sulalem yuzunden bu hayali gerceklestirmem mumkun degildi.
    oyle icimde patladi yani sahne hayali.
    seneler sonra kizimin okulunda hazirlanan, egitim amacli dans ve drama gosterisinde izledim ilk once arkadaslarimi.
    oldukca amator bir girisimdi ama ayni olcude buyuleyiciydi.
    sozlukten de ve yillarca ayni apartmanda komsuluk yaptigim bilge hatunu cok kiskandim mesela o gosteride izleyince.
    bir sonraki sene yine gerceklesecegini duyunca da biraz tereddutle ben de katildim.
    sifirdan basladik. aylarca on calisma koregrafi calistik gec saatlere kadar.
    gercekten butun yoruculuguna ragmen muthis bir duyguydu.
    ve sahne gunu geldi catti.
    yuzlerce insan karsisina cikacak olma heyecani, becerebilecek miyim korkusu ile..
    ve sahne !
    benim gosterimde; hayatin hizi, mekaniklesmesi insanin ama sonunda elimdeki kagittan okudugum insan oldugumuzu hatirlama ani...
    sadece kopan buyuk alkisi hatirliyorum.
    tabi ki, ozne degildim. zaten dans dramada ozne yok. bir butunun parcasisiniz. bir sorunun, bir cozumun.
    hayatimin en buyuk hayalini gerceklestirmistim. titreyerek ciktigim sahnede baktigimda isiklardan baska bir sey gormuyordum.
    ta ki kizimla birlikte selamlamaya ciktigimda salonda kopan alkis tufanina kadar.
    sanirim, gercek anlamda mutluluk buydu...

    sonra, oyun cikisi bir ogretmenimizin;
    -kizim sizinle tanismak istedi. bir turlu veli oldugunuza ikna edemedim.
    demesiydi o gece ve belki butun hayata yayilacak kuvvetteki gulumseten detay.

    hayatta her sey mumkun...

  • burçlar gibi doğum anı benzeri alakasız/uzak kriterlerden karakter tahmini yapmaya çalışan bir yöntemden çok farklı olarak, kişinin karakerini ve terchilerini irdeleyen sorulara verilen cevaplardan yola çıkarak bir gösterge oluşturan bir nevi karakter ölçme/sınıflama yöntemi.

    değerler 4 bağımsız eksende ölçülür:

    * extraversion - introversion:
    kişinin enerjisini dış dünyadan mı yoksa iç dünyasından mı aldığının ölçümüdür.

    * sensing - intuition:
    kişinin bilgiyi hangi kaynaklardan toplamayı tercih ettiğini gösteriri. "s" dış dünyadan gelen bilgiye daha çok önem verildiğini, "n" iç dünyadan gelen bilgiye daha çok önem verildiğini belirtir.

    * thinking - feeling:
    kişinin bilgiyi nasıl işlediğini belirtir. "t" daha çok mantık, "f" ise daha çok duygular ile karar verildiğini belirtir.

    * judging - perceiving:
    kişinin işlediği bilgiyi (kararları) nasıl uyguladığını gösterir. "j" organize ve kurallara uyan bir kişilik gösterirken "p" alternatif arayışında olan ve doğaçlamayı tercih eden karakterlere işaret eder.

  • rahip kilisede bulunur papaz 52lik destede. neyseki kulturlu adamim. birilerine faydam olmasi guzel bisey asdfakdf.