hesabın var mı? giriş yap

  • hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.

    şu an senin için problem olan şeyleri bir kağıda sırayla yaz. hayatını zindana çeviren, seni deli eden sorunları yaz. yaşamını çekilmez kılan dertlerini. hayattan soğutan şeylerin tümünü alt alta sırala...

    --- spoiler ---

    trafikte seyrediyorsun, sadece bir kaç saniye gözünü yoldan ayırdın. telefona ya da radyoya baktın. gözünü alan bir tabelaya takıldın. iş yerinde yaşadığın tartışmayı düşünüyorsun.

    dikkat et !!! frene bassss !!!

    az evvel bir çocuğa çarptın ve çocuk çarptığın an öldü.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    gürültü yapan üst komşunu uyarmak için üst kata çıktın.

    neden sana bağırıyor ki ? o da ne sana vuracak mı yoksa ?

    bu adam kendini ne sanıyor !

    attığın tek bir yumruk adamın kafasını merdivene çarpmasına sebep oldu. az evvel üst komşunu öldürdün.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    telefonun nasıl da ısrarla çalıyor. ısrarla, ısrarla ve ısrarla.

    o da ne 4 cevapsız çağrı. ablan aramış. abin de aramış.

    az evvel annen ve baban trafik kazası yapmışlar. araçtan sağ çıkan olmamış.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    kaç gündür omzun ağrıyor ve sen doktora yeni mi gidiyorsun !

    metastaz mı ? o da ne demek ?

    akciğerindeki kanser kemiğe mi sıçramış. oysa sadece basit bir omuz ağrısıydı.

    son evre mi ?

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.

    elindekilerin keyfini çıkar. çevrendekilerle mutlu ol. sevdiğin insanların bunu hissetmelerini sağla. yaşamaya bak. hiçbir şey sandığın kadar uzun sürmeyecek.

    edit : (bkz: sma hastası gökalp’in kahramanı ol kampanyası)

  • videonun özeti:

    en son çıkıp konuşan çocuk hayatı boyunca ekonomi sınıfı bile uçmayacak, videonun ilk 11 dakikasında oynayanların yüzde 90'ı ise akşam 6'da "ulan çıkarayak toplantı koymasalar", "yağmur başlamadan köprüyü geçsek" kaygılarıyla hayatlarının 25-30 yılını geçirecekler.

    iyi ki doğdun nezih barut, çok yaşa vahşi kapitalizm.

  • çıkış noktası çok az bilinen, insanin bir anda suskunlaşmasını ifade eden deyim. "dut yemiş bülbül" benzetmesinin gerekçesi ise şudur:
    bülbül, dut mevsiminde yavrular. dişi bülbül yavru yumurtadan çıktıktan sonra yuvayı terkeder. yavruyu beslemek babaya kalır. erkek bülbül bütün gün yavruya yiyecek taşır.bu aktiviteden dolayı akşamları yorgun düşer ve dut mevsimi geceleri, bülbüller sadece garip bir "cik cik cik" ötüşüyle bu yorgunluklarını ifade eder. normal zamanlarda bülbüller, geceleri çok güzel melodiler çalarlar (şahsen dinlemişimdir uzun yıllar, müthiştirler) . bülbülün bu sessizliğinin dut mevsimine denk gelmesinden dolayı "dut yemiş bülbül" denilmiştir, yoksa bülbülün dut yiyerek susması falan yoktur işin içinde.

  • "hakemler olsun, federasyon olsun, saha dışında çok güzel sonuçlar alıyoruz ama beşiktaş'ın sahadaki başarıları yüzünden lider olamadık"ın kısa ifadesi.

  • bilgisayarı kapatırken eskimesin diye mouse, klavye, monitör vs. tüm fişlerini ayrı ayrı söküp paketlemek. her açışta tekrar bilgisayarı kurmak. bunun üstüne mallık yoktur sanırım.

  • serbest bırakıldıktan sonra

    "adına 'özgürlük' diyorlar.
    hayatımızı inceleyip, özelimizi dinleyip, ardından 'pardon, yanlış anladık' deyip, adaleti de kendileri tayin edip, sonra da 'özgürsün' diyorlar.
    bence bunun adı özgürlük değil - tutsaklıktır!"

    şeklinde bir açıklama yapmış güzide oyuncu.

  • 1774 sayılı kimlik bildirme kanunu sayesinde varlığından haberdar olduğum hayret verici odalardır.

    bir odanın medeni durumla ilişkilendirilmiş olması çok acı ve tam da bu ülkeye yakışır bir durum. burda bir sosyal alt metin var sanırım "bekarsın, tehlikelisin, yalnızlığını al ve kendin gibi olanlarla bir arada yaşa, otellere bulaşma"
    bu arada aklıma zeberceti getirdi.

    hakkında biraz araştırma yapınca daha çok bekar erkeklerce yararlanılmış olduğu görülecektir. hala varlıklarını sürdüren bu odalar, söz konusu kanun hükmü gereğince aynı oteller gibi misafirlerinin ve çalışanlarının kimlik bilgilerini kayıt altında tutmak ve genel kolluğa anlık bildirimler yapmak zorundadır.