hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: #99992248)

    "uzun lafın kısası ben gelecekte disney'in sequel üçlemeyi canon'dan düşürmesini beklemesem de "yokmuş gibi" davranacağına, oraya çok dokunmayan film ve dizilerle devam edeceğine kesin gözüyle bakıyorum."

    disney'in önümüzdeki yıllara dair gelecek planlarını açıkladığı sunumunda tam da bu oldu. tonlarca yeni star wars yapımı duyuruldu ve hiçbiri "sequel üçleme" döneminde geçmek bir yana dursun, yakın tarihinde bile geçmiyor. orada yaşananları baz alıp üzerinden devam ederek sonrasını anlatan herhangi bir yapım da yok. tüm yapımlar orijinal üçleme, prequel üçleme ya da daha öncesi zaman dilimlerinde geçiyor. bunlar güzel haberler.

    anladığım kadarıyla timetline sıralaması şu şekilde olacak:

    (bkz: the acolyte)

    klon savaşları döneminin 200 yıl öncesinde, eski cumhuriyetin altın zamanlarında geçecek ve palpatine'le varlığını ilan eden karanlık tarafın tekrar ortaya çıkışını anlatacak. hikaye ilginç, yapım da netflix'te russian doll'u yapan leslye headland'a teslim edilmiş. russion doll dışında referans yapımı olmadığı için şimdilik şüpheyle yaklaşıyorum.

    (bkz: star wars the bad batch)

    mesela kötü olmayacağına emin olduğumuz işlerden biri bu olabilir. direkt olarak clone wars spin-off'u ve dave filoni lordumuz ve efendimiz olacak arkasında. klonlar biliyorsunuz birbirinin aynısı olmak zorunda kusursuz olmaları için. aynı adlı clone wars bölümünden çıkan bad batch, "kusurlu" ve farklı klonların kurduğu ekibi anlatacak. dizi cumhuriyetin yıkılışından sonra, imparatorluk döneminin en başında (revenge of the sith sonrası özetle) geçecek.

    (bkz: star wars obi-wan kenobi)

    işte buna çıldırıyoruz. yıllardır beklenenin ilanı. tam olarak revenge of the sith ile a new hope'un orta noktasında, imparatorluğun ilanının 10. yılında geçecek. ewan mcgregor'un obi-wan kenobi olarak dönüşünün yanı sıra hayden christensen de darth vader ve muhtemelen flashback destekli bir anakin skywalker olarak geri dönecek. açıklanan kamera arkası kadro da fena durmuyor.

    (bkz: star wars andor)

    işte buna o kadar da çok çıldırmıyoruz. kendi adıma en azından. ortada fazla mücadele olmaması nedeniyle rogue one karanlık disney dönemlerinde çıkan tek iyi gibi filmdi. ancak ne cassian andor karakter olarak ne de rogue one hafızamda fazla yer edebildi. yine de olumlu yaklaşıyorum, şaşırtabilir. rogue one ve dolayısıyla a new hope filmlerinin hemen öncesinde geçecek.

    (bkz: star wars ahsoka)

    çıldırmaya geri döndük. kenobi projesinden sonra beni en çok heyecanlandıran iş. sonra derken de kenobi ancak burun farkıyla önde zaten. clone wars'ta ilk gördüğümde burun kıvırdığımız ahsoka tano pek çoğumuz için star wars evreninin en muhteşem karakterlerinden birine dönüştü. hatta bana göre kesinlikle star wars the clone wars ile yaratılan en harika şey. rosario dawson canlandırmak için çok iyi bir tercih olduğunu the mandalorian ile gösterdi. yapımcıları da dave filoni ve jon favreau olduğuna göre şüpheyle yaklaşacağımız bir konu yok gibi. dönem olarak the mandalorian'la kesişecek, return of the jedi'ın hemen sonrası yani. benim bu diziden en büyük beklentim ahsoka'nın anakin skywalker'ın geri döndüğünü öğrenek mutlu olmasını. bunu bir de luke'tan öğrenirse gönül telimiz titrer.

    (bkz: star wars rangers of the new republic)

    fazla bilgi yok ama dave filoni ve jon favreau isimleri burada da olduğu için rahatlıkla izleyebiliriz. ahsoka gibi rotnp de the mandalorian döneminde geçecek ve anladığım kadarıyla yeni cumhuriyet askerleri odaklı olacak. star wars hayranlarının jedi-sith muhabbeti dışında konulara da aç olduğunun görülmesi güzel.

    (bkz: star wars lando)

    adı üzerinde lando odaklı olacak. dear white people'ın yapımcısına teslim edilmesi ırk kartını çok fazla oynayarak kafa açan bir dizi olabileceği korkusu yarattı bende. buna rağmen solo'da yarım kalan hikayesi devam ederse, üzerine bir de donald glover geri dönerse güzel bir iş ortaya çıkabilir.

    (bkz: star wars visions)

    animatrix'i seven bunu da sever gibi bir seri olmasını bekliyorum. star wars evreninin arka planında kalan hikayeleri anlatırsa tadından yenmez. yeni bir galaxy of adventures olacaksa kalsın.

    disney plus'a duyurulan bu dizilerin yanı sıra birkaç film de duyuruldu. bunların hangi dönemde geçeceği ya da arkasında kimler olacağı henüz belirsiz.

    (bkz: star wars rogue squadron)

    yukarıda yazdıklarımın tek istisnası bu olabilir eldeki bilgiler ışığında. kathleen kennedy'nin açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla sequel üçlemenin sonrasında geçen bir film olacak. konsept itibariyle ilginç gözüküyor, wonder woman'ın yönetmeni patty jenkins'e teslim edilmesi de güven veriyor ancak çoğumuzca reddedilen sequel üçlemenin yakınından geçerse star wars fanlarından direnç görebilir. kendi içinde kapalı bir film olarak yeni cumhuriyetin x-wing pilotlarını anlatırsa bu direnci aşar.

    (bkz: star wars a droid story)

    adından anlaşılacağı üzere film olacak. filmin r2d2 ve c3po odaklı olacağı bilgisi dışıdna bilgimiz yok. biraz fazla sütünü sağmak gibi olabilir ama clone wars'taki r2d2 ve c3po bölümleri eğlenceliydi.

    kathleen kennedy'nin suratını görmek giçbir şekilde güven vermiyor bana, hissedarlara da vermemiştir muhtemelen ama bu kadar dizi ve filmden birkaçı iyi bile çıksa bizim için kardır. o yüzden "off çok fazla star wars içeriği üretiliyor" diye şikayet etmeyi anlamsız görüyorum. kötü olanları daha önce de yaptığımız gibi redderek yokmuş gibi davranırız, iyi olanları baby yoda (pardon grogu) gibi bağrımıza basarız.

  • iskoç komedyen daniel sloss, jigsaw adlı şovunda, toplumun "yalnızsan eksiksin, ruh eşini bulmak zorundasın" baskısına şu sözlerle karşı çıkıyor:

    "aranızda, benim gibi 26 yaşında birinin, aşk ve ilişkilerden bahsetmesini dinleyen daha olgun seyirciler olduğunu biliyorum. muhtemelen diyorlar ki;
    'daniel, çok gençsin, çok safsın, çok alaycısın. biliyorum tatlım, çünkü senin gibiydim. senin yaşındayken aynı şeye inanırdım. kesinlikle aşk diye bir şey yoktur derdim. sonra 'o'nunla tanıştım. o zamandan beri beraberiz. uzun bir yolculuktu, zordu ama sevdiğimiz için çabaladık. çünkü yanıldığın şey bu, daniel. emek ve çaba gerekli ama buna değer. anlıyorum daniel, neden böyle hissediyorsun biliyorum ama bir gün gerçek aşkı bulacaksın ve bulman için sabırsızlanıyorum.'
    eğer böyle hissediyorsanız, umarım haklısınızdır. birinin kocası olmak istiyorum, baba olmayı her şeyden çok istiyorum. çünkü eğer haklı değilseniz, eğer yanılıyorsanız; diğer bir olasılık şu: benim yaşımdayken yalnız kalmaktan öyle korkmuşsunuz ki, kendinizi birini sevmeye zorlamışsınız."

    "dünyada 7.5 milyar insan var ve siz ruh eşinizi yaşadığınız yerden 30 km ötede mi buldunuz? bana fazla büyük bir tesadüf gibi geldi!"

    "içtenlikle söylüyorum, dünyadaki ve dolayısıyla bu salondaki ilişkilerin yüzde 80'i palavra. bazıları, yalnız kalmayı öğrenmek için hiç zaman harcamamış, kendilerini nasıl seveceklerini öğrenmemiş, böylece bu görevi başkasına vermiş."

    "evliliklerin yüzde 55'i boşanma ile sona eriyor. 30 yaşından önce başlayan ilişkilerin de yüzde 99'u bitiyor. bunlar ameliyat istatistiği olsa kimse bu riske girmezdi.
    ...aşkı bulmak imkansızdır, demiyorum. tek söylediğim, istatiksel olarak bulamadığınız."

    sloss, kendisini sevmeden; tabiri caizse kendi ruhunu bulamadan ruh eşini bulamadığına takılan insanlar için de şu şekilde tavsiye veriyor:

    "bir başkasının sizi sevmesine izin vermeden önce kendinizi sevmeyi öğrenmelisiniz. işte bu. bekar olmak, yalnız olmak yanlış değil. biriyle çıkmaya başlamadan önce kim olduğunuzu bulmak için kendinize zaman ayırmak yanlış değil, çünkü kim olduğunu bilmezsen sahip olduklarını nasıl gösterirsin?"

    "kendinizin sadece yüzde 20'sini severseniz, biri gelip sizin yüzde 30'unuzu sevebilir. 'vay bu çok fazla' dersiniz. ama tam anlamıyla yarıdan azdır. kendinizi yüzde yüz severseniz, size aşık olan birinin sizi özel hissettirmek için gerekenden fazlasını yapması gerekir."

    son olarak, sevdiğim bir cümlesini bırakayım:
    "hayatta yapabileceğiniz en kötü şey, onu yanlış insanla geçirmektir."

    (daniel sloss, bu şovu 2018 yılında yapmış. eğer adamın güncel ilişki durumunu merak ediyorsanız hemen söyleyeyim; geçtiğimiz ay diz çökerek sevgilisine evlenme teklifi etti.)*

  • son iki buçuk ayda 16 kilo vermiş biri olarak konu ile alakalı olarak diyorum ki:

    - sormazsanız anlatmayız. sormayın.

  • “sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmazsınız.”

    tam bir polyannacılık örneği, adı üzerinde iş işte, tamam işimizi sevelim(ben çok seviyorum) , ne kadar sevebiliriz ama? sahilde biranla pineklemekten daha keyifli hangi iş olabilir? söyleyiniz bana.