ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
düğün öncesi damadı iflas ettirmek
-
bunun bir de boşanma aşaması var ki giyecek don bulursan şükredersin.
edit: başlığı açan kaçmış.
yiğidin harman olduğu yerden geldim'in ingilizcesi
afganistan'a 4 bin ton yardım yolladık
-
ülke iyice evde karısına çoluğuna çocuğuna bakmayıp metrese para yediren adamlara döndü
yaran facebook durum güncellemeleri
-
her 5 durum güncellemesinden sonra birinin çıkıp "yarmıyor emuğa" dediği durum güncellemeleri.
her 15 durum güncellemesinden sonra da biri de çıkıp benim gibi bu tespiti yapıyor.
bu başlık çok güzel lan.
sokakta öpüşmek
-
adam "4 yaşında çocuğum var öpüşmeyin kavga çıkarırım" diye tehdit etmiş. yani 4 yaşındaki çocuğunun birbirine sevgi gösteren insanlar görmesinden ödü kopuyor, ama çocuğunun kavga çıkaran, şiddete meyilli insanlar görmesiyle hiçbir problemi yok. işte bu kafalar değişmedikçe ortadoğu bataklığının düzelmesi mümkün değil. sokakta öpüşmek size göre olmayabilir, bunu ayıp karşılayabilirsiniz ama öpüşenlere müdahale etmekten bahsettiğiniz anda toplum için en zararlı birey siz oluyorsunuz. yarın bir gün sizin çocuğunuz da büyüyüp sevgilisiyle öpüştüğünde çomarın teki tarafından saldırıya uğrayıp öldürülebilir. bunun sorumluluğu da sizin üzerinizde olur. inşa etmek istediğiniz toplum bu mu?
bir ailenin çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük
-
özgüvensiz yetiştirmektir.
parkta spor yapan hamile kadına saldırı
-
ülkede ne kadar it kopuk, sapık, katil, hırsız, pedofili, tecavüzcü, sadist varsa ipini kopardığı gibi eller cepte islık çalarak ininden çıkmış cirit atıyor. yeni türkiye tam olarak böyle irin dolu bir cehennem çukuru. bunu inkar edenler ise çukurun merkezinde yakaladıklarını içeri çekmek için ağız suyu akıtan gören körler, ve duyan sağırlar.
ev boyatmanın 4 bin tl olması
-
belki de bu yüzden yalnızca cesurların işidir badana.
bir minibüste yaşanabilecek en dumur olaylar
-
2006 yılbaşı günü, küçük esat dolmuşunu kullanan şöförün hali. buyrun bakın:
http://i.hizliresim.com/r00pp7.jpg
vatandaş bütün bir saat bu şekilde kullandı aracı, kimse ne gülebildi, ne bir şey diyebildi.
edit: linki yeniledim.
jose mourinho
-
akıl oyunlarını seven teknik direktör. ama bize sökmez. çünkü bizde akıl yok.
yay burcu kadını
-
burçlar arasında özelliklerini bu kadar belirgin ve net gösterebilen başka bir burç yoktur.
yay burcu tanıdığınız bütün kadınlarda ortak olabilecek özellikler :
1- patavatsız olması. ağzına geleni tak diye söylemesi.
2- gezmeye düşkün olması. gel kız dünyayı gezelim desen hiç düşünmeden valizi toplar gelir.
3- hoş sohbet olması. saatlerce muhabbet etsen sıkılmazsın.
4- ince ruhlu olması. kimsenin dikkat etmediği ayrıntılara önem vermesi.
5- her şeyi dolu dolu yaşaması. hani sanki full esrarlı kafaya sahip , ne yaparsa yapsın zevk alabiliyor olması.
daha önce de belirtmiştim , tekrarlamakta fayda var.
ömür geçirilebilecek tek kadın yay burcu kadınıdır..
erkekleri ılık gösteren detaylar
-
cümlenin sonunu 'bilemiyorum' diye bitirmek.
fotoelektrik olay
-
fotoelektrik etki.
ışığın foton adı verilen parçacıklardan oluştuğunu gösteren olay.
heinrich rudolf hertz adlı fizikçinin, elektromanyetik dalgaların varlığını göstermeye çalışırken yaptığı deneylerde, bir kaynaktan yayılan ışığın çarptığı metal yüzeyden, elektronların koptuğunu tesadüfen farketmesi ile ortaya çıkmıştır. bu yüzden ilk başta olay, hertz etkisi olarak anılmıştır.
metal yüzeyden kopan elektron miktarının şaşırtıcı bir şekilde gönderilen ışığın şiddeti ile orantılı olmadığı farkedilmiştir. oysa klasik maxwell dalga teorisine göre ne kadar şiddetli ışık gönderirlirse o kadar çok elektronun kopması beklenirdi.
einstein 1905 yılında yayınladığı makalelerden birinde bu olaya photoelectric effect adını vermiş ve bunu fiziğe yeni bir anlayış getirerek açıklamıştır. planck'in foton hipotezinden yola çıkarak yaptığı açıklamaya göre gelen ışık bir dalga değil, foton adında ve her biri e = hf (h=planck sabiti, f=ışığın frekansı) enerjisine sahip parçacıklardan oluşan bir şeydi. bu modele göre ışığın şiddetini artırmak birim zamanda yayılan foton sayısını artırıyor, ancak frekans değişmediği için her fotonun enerjisi sabit kalıyordu. foton, madde yüzeyindeki bir elektrona çarptığında hf enerjisinin bir kısmı elektronu madde yüzeyinden sökmek için harcanmakta (bu enerjiye maddenin iş fonksiyonu denir) geri kalanı ise elektronun kinetik enerjisi olarak aktarılmaktadır.
dolayısıyla belli bir frankansın altında gönderilen ışık, şiddeti ne olursa olsun yüzeyden elektron koparamayacak, gönderilen ışığın frekansı arttırıldıkça yüzeyden kopan elektron sayısı ve bu elektronların kinetik enerjileri artacak.
fotoelektrik etki, ışığın dalga özelliğinin yanı sıra parçacık özelliğine sahip olduğunu gösteren modern fiziğin mihenk taşı niteliğinde deneyleriden birisidir.